Bölüm 16 | V

11.1K 1K 589
                                    

Brett Young
In Case You Didn't Know (2017)

      Gece Harry'nin tahmin edebileceğinden çok daha zorlu geçiyordu. Profesör Snape, Harry'nin zihnine defalarca girerek ve gereğinden fazla irdeleyerek zor anlar geçirmesine neden oluyordu. Snape'ten saklaması gereken çok önemli bir sırrı olmasaydı belki daha kolay sıyrılırdı Harry. Beceremediği için o kadar kötü hissetmezdi. Snape'in her zamanki yermelerine katlanabilirdi. Hatta onunla tartışabilir, onun üstüne gidebilir ve altta kalmamak için elinden geleni yapabilirdi. Ancak söz konusu Draco iken dikkatsiz davranma lüksü olmadığını biliyordu. Dumbledore'a rağmen Snape'e hala güvenmiyordu. Draco'yu ailesine karşı böylesine riskli bir durumun içine atamazdı. Onu alevlere atmaktan farkı yoktu bunun. Ona ne kadar kızgın ya da kırgın olursa olsun... Bunu yapamazdı.

      Dumbledore'un söylediği gibi odaklanmaya çalışıyordu ancak her başarısız denemeden sonra Snape'in lafları yüzünden sinirleniyor, sakin kalmakta zorlanıyordu. Draco'yla olan anılarını, onunla ilgili düşüncelerini saklamanın yolunu bilmiyordu. O yüzden bir süre sonra direnmeyi bırakır gibi oldu. Snape de böylece arkadaşlarıyla olan anılarında, ailesiyle ilgili düşüncelerinde dolanmaya başlamıştı. Ne aradığını bilmediği sürece tam olarak o düşüncelere ulaşamayacağını düşündü Harry. Ancak kesinlikle emin değildi.

      Bir süre sonra korktuğu başına geldi. Bütün anıların, düşüncelerin arasından sıyrılarak belirgin hale gelen Draco'nun yüzünden başka bir şey değildi. Harry'nin kalbi deli gibi atıyordu. Yakalanacağından, bir dakika içinde hayatının mümkünmüş gibi daha da berbat hale geleceğinden neredeyse emindi. Ancak bunu kullanmaya karar verdi. Belki de hayatında en zekice davrandığı anlardan biriydi.

      Maçtan sonrasını düşündü. O anki öfkesinin yoğunluğu diğer her şeyi geride bırakmakta hiç zorlanmadı. Draco oradaydı ve Harry'nin annesiyle ilgili atıp tutuyordu. Harry bu kadarın yeterli olup olmadığını bilmiyordu. Snape'in bütün hislerini anlayıp anlamadığını, o anda aklından geçenleri de bilip bilmediğini... Bilmiyordu ama şansını denemek zorundaydı.

      Düşüncelerinin Draco'ya daha fazla odaklanmasına izin veremeyeceği için Snape'e en derin yarasına doğru geçiş izni verdi. Bunu isteyerek yapacağı asla aklına gelmezdi ama yapmak zorundaydı. Ailesini kaybedişiyle, onlara duyduğu özlemle ilgili bütün hislerini özgür bıraktı. Snape görüntüler ve sesler arasında derin bir yolculuğa çıkmıştı. Harry buna elinden geldiğince direndi. Ancak bir süre sonra bütün gece yaşadıklarının ve hissettiklerinin altında ezilmeye başlayan Harry, daha fazla dayanamayarak asasını kaldırdı.

      "Protego!"

      Zihni Snape'in anılarıyla dolduğunda tuhaf bir duyguya kapıldı Harry. Gördüklerine anlam vermeye çalıştı ama pek zamanı olmadı. Bir anda geriye savruldu, Snape'in raflarına çarptı ve kendine geldi. O sırada kapı açıldı ve McGonagall göründü.

      "Potter'ı almam gerekiyor," dedi. "Haber geldi, gidecekler."

      Harry nefes nefeseydi. Teren sırılsıklam ve deli gibi yorgundu. Ayrıca endişeliydi, korkuyordu. Kafası türlü soru işaretleriyle doluyken nereye gideceğini bile sorgulamadı. Sadece McGonagall'ın onu koridorlar boyu yönlendirmesine izin verdi. Müdürün odasına girdiğinde Fred, George, Ginny, Ron ve elbette Hermione masanın başında duruyorlardı. Harry de geldiğinde anahtar olan çaydanlığı kullandılar ve Grimmauld Meydanı'ndaki yoldaşlık merkezinde buldular kendilerini.

      Sonrasıysa felaketti. Çocukların Mr. Weasley'yi görmek istemeleri ancak bunu hemen yapamayacak olmaları birtakım tartışmalara sebep olmuştu. Beklemek herkes için zordu. Biraz olsun sakinleştiklerinde ve oturup beklemeye başladıklarında Harry tek kelime etmez oldu. Mr. Weasley için endişeliydi. Voldemort zihnine girdiği için endişeliydi. Snape zihnine girdiği için endişeliydi. Dumbledore, Draco'yu biliyor olabilir diye endişeliydi. Draco'yu uyarmaya zamanı olmadığı için endişeliydi. Bu kadar endişe birleştiğinde Harry'nin hala aklı başında olması bile mucizeydi.

Shadow of Love | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin