0.3

2.7K 194 177
                                    

18,01,2020

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



18,01,2020

Üstümde duran ince kumaşı çekiştirip toplantı odasının içinde tur atarken aklımda gezinen onca düşünce vardı. Jaehyun'un anlaşma imzaladığı kişileri gerçekten hatırlamadığı olasılığını tartıp kendimi sakinleştirmeye çalışıyor ama onu tanıdığım gerçeğiyle tekrar öfkeleniyordum.

Hafızası o kadar iyiydi ki, hiçbir şeyi unutmazdı. Jaehyun onda yara bırakan hiçbir şeyi unutmazdı.

Panik yapmanın bana bir şey katmayacağını anladığımda ellerimi büyük ve geniş masaya yaslayıp başımı yere eğdim. "Sorun yok," Diye mırıldandım kendi kendime. Yalan söylediğimi bildiğim ama buna inanmaktan başka bir çarem olmadığının farkında olmak o kadar ağırdı, o kadar zordu ki. Bunu yapmak istemiyor olsam dahi yapacaktım çünkü seçim şansım yoktu.

Tıpkı şansıma karşı gelip toplantı odasının kapısını çalan parmakların sahibini karşılamaktan başka bir şansımın olmadığı gibi.

Yüzüme samimi olmasa da kanabilecekleri bir gülümseme yerleştirdim ve omuzlarımı dikleştirdikten sonra görmekten çekindiğim o suratla karşı karşıya geldim. Jaehyun'dan nefret ediyordum.

"Bayan Jung?" Kalın ve hafif kısık ses tonu beni sarstığında elimle içeri gösterdim ama girmesini beklemeden arkamı dönmüş ve dosyalarla ilgilenmeye başlamıştım. "Sizi tekrar görebilmek ne kadar güzel, Bay Lee." Sesli bir şekilde kıkırdadığımda üstündeki ceketi düzeltip ellerini ceplerine soktu ve yavaş adımlarla içeri girdi, bunu sadece ona saniyelik bakışımda görebilmiştim. "Sizi de," Kapı kapandığında sertçe yutkundum. "Öyle."

Derin bir nefesi çaktırmamaya çalışarak dudaklarım arasından serbest bıraktığımda elimdeki siyah kapaklı dosyayla ona dönmüştüm ki, çok yakın bir mesafeden zaten beni izliyor oluşuyla kalakaldım.

"Eski günleri ima etmeyecek ya da konusunu açmayacaktım ama böyle davranıyorsan, gerçekten bir şeyler söylemeli miyim?" Gözlerimi ondan kaçırdığım an elimi enseme götürdüm, bunu en başından beri benim yapmamam gerektiğini biliyordum. Jaehyun'dan nefret ediyordum. "Sana kızgın değilim, Young. Korkmana gerek yok." Parmağımdaki alyansa bakıp başını iki yana salladıktan sonra en başa geçip oturdu ve tek kaşını kaldırarak konuştu, seçtiği kelimeler kanımı donduruyordu. "Ama kendine düşman edinmediğini söyleyemem." Arkasına yaslandığında ise kapı tekrar açılmış ve ben bu sefer gördüğüm kişiyle tamamen bir köşeye sıkışmıştım.

Kırmızı saçları ve büyük gözleriyle beni karşılayan Doyeon, buradaydı.

"Uzun zaman oldu, Young-ah. Sizinle çalışmak için sabırsızlanıyorum." Gülümseyip omzuma yavaşça çarparak yanımdan sıyrıldığında Taeyong'un yanına oturmuştu ki arkasından içeri giren şirket çalışanlarına rağmen, hala transa girmiş gibi ayaktaydım ben.

Sonunda gözlerim Jaehyun'u gördüğünde kendime engel olamadan bir gözyaşı yerini terk etmişti.

"Merha-" Beni görünce duraksadı ve arkamda kalan tarafa baktıktan sonra mırıldandı. "Merhaba."

Ne yaptığını çok iyi biliyordu.

**

jungjaehyun

jungjaehyun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



jungyoung

leetaeyong

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


leetaeyong

leetaeyong

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



kimdoyeon

OLAYLAR BAŞLIYOR AQNHDWKDPAJIDEMJDLWDJWKD

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




OLAYLAR BAŞLIYOR AQNHDWKDPAJIDEMJDLWDJWKD

cidden yorumlarınız benim için önemli, bu yüzden okuyan bir kişi bile fikirlerini söyleyebilirse çok memnun olurum

of özlemisim kaosu
nasıl durdurcam kendimi
bilmiom.

always but not forever || jung jaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin