flashback

1.9K 163 51
                                    

Aldığım notları bir düzene koymaya çalışıyorken dolabımın şifresini aceleyle girdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Aldığım notları bir düzene koymaya çalışıyorken dolabımın şifresini aceleyle girdim. Birazdan zil
çalacaktı ve henüz hiçbir şey yapamamış olmak beni geriyordu.

Başımı yana eğip boynumu esnettiğimde yan taraftan gelen gülüşme sesleriyle istemsizce oraya döndüm, doğrusu dikkati çabuk dağılan birisiydim ve bu eğer siz bir şey üstünde çalışırken bakışların üstünüzde olduğunuzu hissettiğinizde, çok daha kolay oluyordu.

Taeyong ve Jaehyun, gözlerini kırpmayacak bir şekilde ne yaptığıma bakıyorken tek kaşımı kaldırdım. "Bir sorun mu var?" Çünkü ikisini de ilk defa yakalamıyordum ve onlarda bunu ilk kez olup olmadığını umursamıyorlardı. "Emin değilim." Taeyong denilen kızıl kafa konuştuğunda kitaplarımı göğsüme bastırdım ve tam önlerinde durdum.

"İkinizin aklından geçen şey ne bilmiyorum ama bir kere daha iğrenç bakışlarınızı fark edersem," İkisininde pantolonlarından belli olan çıkıntıyı işaret ettim. "Vücudunuzda en sevdiğiniz kısımla vedalaşmak için çok vaktiniz olmaz."  Gülümseyip ortalarından geçecektim ki Jaehyun elini koluma attığında öylece duraksamıştım.

Şimdi sadece onların değil, koridorda bulunan herkesin ilgi odağıydım. Sabır dilercesine nefes aldığımda tüm iyi kız imajımı bir kenara atmamaya çalışıyor ve bir sorun yokmuş gibi davranıyordum ama  yoksa bile çıkacağından emindim.

Bu da beni korkutuyordu.

"Neden ikimizden birisine bir şans vermiyorsun?" Taeyong aksine o daha ciddi dururken elini kendisine çekti ve pantolonun cebine sıkıştırdı. "İdeal tipin mi değiliz yoksa başka bir şey mi?" İnanamayarak güldüğümde bir an olsun onun Taeyong'dan daha iyi olduğunu düşündüğüme inanamıyordum. "Şey," Omuz silktim. "İkiniz de ilişkinin ne demek olduğunu bilmiyorsunuz ve herhangi birinize şans versem; gecenin nerede biteceğini biliyorum yani, hayır. İdeal tipim falan değilsiniz."

Sessiz ama sertçe konuştuğuma emin olduktan sonra onları orada bırakmak için ilerlemiştim ki tekrar yüzümü arkaya çevirdim.

"Ama korkma, eminim ileride birisi sizi çok sevecektir."

Sınıfa girip sırama yerleştiğimde aldığım derin nefeslerin haddi hesabı yoktu, bu çok kötüydü ve onlara bir ders vermem gerektiğinin farkındaydım. Önümde oturan siyah saçlı kızın omzuna dokunduğumda yavaşça bana döndü, onu tanıyordum. "Doyeon," Gülümsemeye çalıştım. "Lütfen Taeyong'a bu akşam onunla saat sekizde sinema salonunda buluşmak istediğimi söyler misin?" Önce gözlerindeki şaşkınlık dalgasına, sonrasında o ifadenin yerini dolduran parlaklığa bir anlam veremesem de arkama yaslandım.

Telefonumdan Jaehyun'un numarasını bulduğumda ona bir mesaj çektim.

"Biraz kırıcıydım, üzgünüm. Bu akşam sekizde sinema salonunda buluşmak ister misin?"

Geri cevap beklememe gerek yoktu çünkü bunu yapacaktı, bense sadece olduğum yerden eğlenecektim çünkü o iki herifin ne için oynadıklarını biliyordum. Yine de onlar Kim Young kimdi bilmiyorlardı ve eminim bildiklerinde, buna pişman olacaklardı.





**

kısa oldu amma hiç bölüm atmamaktan iyidir

sizce tae ve jaehyun tam olarak ne yapmaya çalışıyorlar/dı???? :))))

görelim bakalım yorumları

muckKkKk

always but not forever || jung jaehyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin