ATLAYIŞ

15 0 0
                                    

Kalabalık bir caddede yürüyordum. Yanımdan taş yığınları geçiyordu. Taş yığınları hareket ediyorlardı. Şaşırdım önce. Sonra alıştım nedense. İnsanlar birer taşa dönüşmüştü. Bu taşları nasıl parçalarım diye düşündüm, aklıma denizlerdeki T'ler geldi.

Küçükken birisi bana onların şehirlerin baş harfine göre olduğunu sandığını söylemişti. Mesela İzmir'de İ, Sinop'ta S, Trabzon'da T. İlk de Trabzon'da görmüştü.

Ben de taş olan insanları eğer denize atarsam zamanlar hepsi insanlıklarına dönerler diye düşündüm. Yanımdan geçen ilk taşı aldım sırtıma yüklendim. En yakın denize atmak istedim. En yakın denize 250 km civarında bir yol vardı. Saatte 15 km gidersem 17 saat gibi bir sürede denize varırım. Ama dinlenmeler hariç.

Başladım yürümeye. Bazı anlarda azim geliyordu ve koşuyordum. Yorulunca dinleniyordum. Dinlenmekten yorulduğumu hissettiğim anda tekrar yürümeye başlıyordum.

Yaklaşım 8 9 saat gibi bir süre yürüdüm, 3 saat kadar da dinlendim. Bir an durdum. Düşündüm: belki de asıl olan onlardır, denize atılması gereken benimdir. Bunu doğru buldum. Taşı bıraktım ve denize doğru koşmaya başladım. Hızlandıkça hızlanıyordum. Hızlandım. Hızlandım. Ve denizin dibine geldim. Düşmeden zor durdum.

Enerjimi topladım ve suya atladım. Suyun yüzüme çok sert vurması gerekirken çok hafif değdi. Gözlerimi açmaya çalıştım açamadım. Anneme seslenmek istedim. Ama ağzımı açarsam boğulurum diye korktum. Korktukça yumdum gözlerimi. Sessiz sulara bıraktım kendimi. Nefesim kesildi.

Suyun içinde sarsılmaya başladım birden. Gözlerimi açabildim ve karşımda babamı gördüm. Arka fonda yatağımın tavanı. Deniz yoktu ama su vardı. Annem uyanayım diye su dökmüş yüzüme. Sonra fenalaştığımı görünce babamı çağırmış. Babam da sallamış beni. Sarsılmışım.

Uyandığımda yüzümdeki sular tam ıslatamadı çarşafı diye biraz da ben destek oldum gözlerimle. Onlar buharlaştıkça ben akıttım. Göz yaşım bitmesin diye akıttıkça su içtim bir yandan. Su bittikçe bakkala gidip su aldım yeniden. Musluk suyu içmiyorum. Musluk suyunun zararlı olduğunu söylemişti küçükken annem. Ben de o günden beri bir tırsarım. Madem zararlı neden banyo yapıyoruz onunla derdim. O kadar da zararlı değil derdi. Ben de buna güvenerek kaçamak kaçamak içerdim musluktan. Hatta tadı daha güzel gelmişti. Ama her tadı güzel olan zararlı olduğuna göre bu da öyle dedim ve daha da içmedim, sanki kola hiç içmezmiş gibi. O da yasaktı ama içerdim. Yasaklara hep karşı gelmeme rağmen o suyu içmedim.

Ama çeşmeler vardı musluktan su içebildiğim. Onlar benim gözümde en temiz en kutsanmış sulardı. Su değil de su ötesiydi. Her daim soğuk ve asla mikrop arındırmıyorlardı. O sular efsaneydi. Onu içerken bazıları direkt ağzını musluğa dayardı. Ondan sonra içemezdim o sudan. Sanki ağzın içinden bir şey hep musluğun kenarında kalıyor da su aktıkça ondan alıyor gibi gelirdi, iğrenirdim.

İlk musluk milattan önce 4 yılında Muşti Gagarço adlı bir Rus tarafından yapılmış diyorlar. Neden yapmış? Eve suyu gölden getirirlermiş ancak kışları su donarmış. Adam da gölün derin kısımlarından başlayan, yerin altında ilerleyen hatlarla suyu evlerinin önüne getirmeyi sağlamış. Bu sayede suya donmadan ulaşıyormuş. Ben bunu duyduğum da inanmadım. Birçok yalana inanmadığım gibi. Gün içerisinde birçok yalan duyarız ve birçoğuna inanmış gibi kafa sallarız. Sonra gece yatağa girdiğimiz zaman o karanlık odanın duvarları bize siyah görünür. Bu duvarların üstünde iri iri beyaz puntolarla yalan başlığı altında birçok kelimeler ve cümleler geçer. İşte o başımızı salladığımız kelimeler yavaş yavaş bize yaklaşırlar ve gece uykumuzda rüyamıza girerler. Sonra ertesi gün yataktan kalkarız ve hiçbir şey olmamış gibi tuvalete gider yüzümüzü yıkar diş fırçalar üst değişir ve o yalanların arasına tekrar döneriz.

O yalanların gerçekleriyle çarpıştığımız zaman yüzümüzde duvara çarpmış etkisi bırakır. O etki geçene kadar biz de insanları birer taş yığını gibi görürüz ve o taşları denize atıp kaç defa sektirebildiğimize bakarız. Ama aslında her atış bir atlayıştır.

SAÇMA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin