HAYAT BENİ ÇOK YORDU

13 0 0
                                    

Yıllardır yıkanmamış perdelerin siyahlığıyla gözaltlarımın rengi neredeyse aynı olmuş. Tozdan arkası görünmeyen aynadan kendime baktığımda görebildiğim iki şey sadece bunlardı. Odanın her yeri tuvalet kağıtları, sümüklü peçeteler, bitmiş su şişeleri, her yerde. Birbirine çarptırılmış yastıkların tüyleri yastıklara yapışmış, sanki tüm duvarlar balilenmiş gibi. Belki de baş ağrımın sebebi de buydu. Ama ben bilmiyordum.

Hava soğuk mu sıcak mı bilmiyorum. Hissedemiyorum. Derim o özelliği kaybetti sanırım. Tüylerim çok diken diken oluyor diye tüm derimi kopartmıştım. Tüm olmasa da çoğunu. Ondan sonra hissim gitti galiba. Bu kanlı havlular da o günden kalma olsa gerek. Ama pis koku yok. Burnum alışmış galiba. Bir pencere açayım da beynime oksijen gitsin. Umarım birden olması bayıltmaz.

Pencere için perdeyi açmam lazım ancak perdedeki tozlara nasıl hükmedebilirim ki? Ayrıca ya dışarıda güneş varsa? Birden gözlerimi rahatsız etmez mi? Acaba bugün günlerden ne? Hangi aydayız? Saatin pili acaba ne zaman bitmiş? Belki de dışarıda kar var? Kiraz mı? Küçükken kirazdan küpe yapardık.

Her neyse. Gideyim de marketten kokulu üzüm alayım.

SAÇMA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin