bölüm 24: doğruluk mu ayak yalamak mı

853 81 126
                                    

iyi okumalar

---

Pratik yaptığımız başka bir gün, normalden daha erken pratik yapmayı bitirmiştik. Bu sefer koç bizi yönlendirmişti çünkü Jinyoung ve Mark kendi hallerinde oynamışlardı.

Yani Youngjae bu durumdan şikayetçi olduğu için koç geçmişti başımıza.

Hep birlikte basketbol sahasından çıkmıştık, bugün cumaydı ve yapacak bir şeyimiz yoktu. Yedi kişiydik, Yoongi başka bir yere gitmişti ve biz birlikte bir şeyler yapmaya karar vermiştik.

"Kulübe gitmeye ne dersiniz?" diye önerdim. Ben ve Jinyoung dışındaki herkes olumsuz anlamda başını sallamıştı. Jinyoung ve ben ise kulübe gitmeyi en çok seven kişiler olarak kabul ettirmeye çalışmıştık bir süre.

Kulübe gitmekten bahsetmişken, iki gün önce dörtlü bir ilişkiye girmiştim. Bu cennete gitmek gibi bir şeydi, iki kız ve iki erkek birlikte olma-

"Birimizin evinde sabahlamaya ne dersiniz?" diye önerdi Bambam.

"Bu harika bir fikir, oyun oynarız ve alkol partisi de yaparız." diye hevesle konuştu Mark.

"Kabul edildi. İtiraz yok." dedi Jackson.

"Nerede buluşacağız?" diye sordu Youngjae, omzundaki küçük havluyla saçlarını kuruluyordu. Saçları nemliydi ve bu haliyle oldukça seksi görünüyordu.

"Bizim evimize alabiliriz." Mark, Jackson'a bakıp teklif sundu.

"Tamamdır, Mark ve Jackson'ın evinde saat yedide buluşalım." dedim.

---

Kapıyı çaldım, sırt çantam omzumda gevşek bir şekilde duruyordu ve Jinyoung şu anda omuzlarımdaydı.

"İn oradan." dediğimde alayla güldü ama omzumdan inmemişti.

"Neden bu kadar kabasın?" diye harfleri uzatarak sormuştu.

O ve Jackson aynı şeylerdi, her an yapışkanlık yapıyorlardı.

Mark kapıyı açtığında Yugyeom ve Bambam'in yerde oturduğu salona ilerlemiştim, çantaları koltukların kenarlarında duruyordu.

Şu an sadece Youngjae görünmüyordu etrafta.

Çantamı diğerlerinin yanına bıraktım ve kendimi kanepeye attım.

"Ne yapacağız?" diye ortaya sorup Jackson'ın elindeki atıştırmalıklardan alıp ağzıma attım.

"O benimdi." diye sızlandı ve omzuma vurdu.

"Bunun yerine git Mark'ı ye." dediğimde banyonun kapısı gıcırdadı ve Youngjae salona girdi.

Dudakları kuru görünüyordu, saçları dağınıktı, kırmızı kolsuz bir bluz ve siyah yırtık kot pantolon giymişti.

Aman tanrım.

Kanepeye oturdu, sağ kolunda gördüğüm siyah şeyle gözlerim genişledi.

"Dövmen mi vardı?" Youngjae'nin dövmesini incelemek için oturduğum yerden kalktım.

"Yeni mi fark ettin?" diye sordu. Herkes dövmesine bakmak için onun yanına gitmişti. Yugyeom ve Bambam hariç.

"Bu ne demek?" diye sordu Mark. "ARS Longa Vita Brevis?"

"Özel bir anlamı var 'sanat uzun, hayat kısa' demek ve ben de buna inanıyorum." Youngjae açıkladığında Yugyeom ve Bambam hariç hepimiz şaşırdığımızı belli etmiştik.

bully and fuckboy |2jae - çeviri|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin