bully and fuckboy |2jae - çeviri|

bölüm 11: kaptanın bir sorunu var

ben geldim

iyi okumalar

---

Şimdi neredeyse bir mil koşmuştum, tanrım ne kadar yorucuydu. Saatime baktım, şu anda beden eğitimi derisinin bitmiş olması gerekiyordu.

"Youngjae." birisi ismimi seslendiğinde etrafıma bakındım.

Arkamı döndüğümde Yoongi'nin bana doğru adımladığını görüp olduğum yerde durdum.

Dün gerçekten ilginç bir gündü. Basketbol oynadıktan sonra müzik dersinde olanlar ve kütüphanede ettiğim kavgaya daha sonradan bakınca gerçekten ilginç geliyordu.

Konuşmaya başlayan Yoongi'ye daha da yaklaştım.

"Koç seni görmek istiyormuş." o da tıpkı benim gibi nefes nefese kalmıştı.

"Hadi gidelim!" ben ve Yoongi, hızlı olmamızı belirtmek ve herkesi çevresine toplamak için ıslık çalan koça koşmaya başladık.

"Size yapmam gereken bir duyuru var. Yaklaşan bir Basketbol Yarışması etkinliğine Busan Takımı'na karşı olarak oynamaya davet edildik, sizler katılmak ister misiniz?"

Hepimiz coşku ve heyecan dolu bir şekilde başımızı salladık.

"Tamamdır, öyleyse Busan Takımı'na karşı oynayacağız fakat yalnızca sekiz kişi olmalısınız." dediğinde bazılarımız kaşlarını çatmıştı.

"Bugün tekrar maç yapmanızı istiyorum, en iyi kimlerin oynadığını gözlemleyeceğim. Ama ben çoktan takım kaptanın kim olacağına karar verdim, Youngjae'yi tebrik edebilirsiniz." koç bana doğru yaklaştı.

İsmimin kaptan olarak adlandırıldığını duyduğumda gözlerim neredeyse göz kürelerimden çıkacaktı.

"Ben mi?" şaşkınca sordum.

"Evet, dün gayet iyi oynadığını gördüğüm için senin kaptan olmana karar verdim." koç açıklama yaptığında diğerleri başlarını sallamıştı ama ben bilmiyorum.

Ben kaptan olmak istemiyordum ki.

"Tamam." mırıldandım.

Yoongi beni tebrik ettiğinde Bambam ve Yugyeom sırtıma hafifçe vurmuştu. Kaptan olmak istemediğimi ve bunun nedenini iyi biliyorlardı.

"Hadi oyuna başlayalım, Youngjae sen oturabilirsin." koç bana bakarak konuştu.

"Ama kişi sayısı yetersiz olmayacak mı, ben gidersem on üç kişi kalacak." koça bakıp konuştum.

"Seokjin sakatlandığı için bize katılamayacak. Onun yerine Matthew ve Jseph var, ikisi dün okulda değildi, onlarla tanış."

Gözlerim büyüdü, Matthew çok uzundu.

"Ah merhaba Youngjae, memnun oldum." Matthew beni selamladı, daha sonra el sıkıştık. Aynılarını daha sonea Jseph'le de yaptık.

"Ben de memnun oldum." cevap verdim, yüz ifadem ona karşı bir ilgi duymadığımı belli edecek kadar soğuktu.

Bakışlarımı yana çevirdiğimde Jaebeom ve arkadaşlarının az ilerimde öylece durduklarını gördüm.