bully and fuckboy |2jae - çeviri|

bölüm 25: gerçekleri açığa çıkarmak ve sevmeye cesaret etmek

bölüm adı neden bu kadar uzun acaba

iyi okumalar♡

---

"Sikeyim seni!" diye bağırdı Jaebeom, kaşlarını çatmıştı.

Kimsenin ayağımı, değerli ayağımı, yalamasına izin verecek değildim. Ama bu bir oyundu.

"Bunu yapmak zorundasın." dedi Jinyoung, Jaebeom'a bakarken.

"Bunu yapmazsam sonucunda ceza alır mıyım?" Jaebeom kaşlarını çattı.

"Evet, birini dudaklarından öpmek zorunda kalırsın." diye öne atıldı Yugyeom.

"Hayır!" ben, Jaebeom ve Jinyoung aynı anda itiraz etmiştik çünkü burada sevgilisi olmayan tek kişiler bizlerdik ve sevgilisi olanlarla öpüşemeyeceği için ikimizden biriyle öpüşmesi gerekecekti.

"Bu hiç adil değil!" diye bağırdı Jaebeom, ben ve o dışında herkes gülmüştü. Az sonra ayağımın yalanacağının farkındayken nasıl gülebilirdim ki?

Jaebeom sızlandı ama yine de ayağa kalktı önüme geldiğinde ise eğildi ve ayağımı tuttu. Bacağımdaki tüylerim diken diken olmuştu. Daha çok eğildiğinde kıkırdayıp ayağımı çekmeye çalıştım.

"Hayır, dur dur. Çok gıdıklanacak mı?" Jaebeom'un durmasını sağlayıp merakla sordum.

"Tabii ki, dilim harikalar yaratabilir." Jaebeom hafifçe sırıttı. Gözlerimi devirdiğimde Jinyoung ve Jackson'ın telefonlarını çıkarıp video çekmeye başladıklarını fark etmiştim.

"Cidden kusacağım." dedi Jaebeom. Ancak diğerleri onu duymamazlıktan gelip geri sayım yapmaya başlamıştı.

"3! 2! 1!" diye bağırdı hepsi birlikte, daha sonra Jaebeom ayağımı aşağıdan yukarıya doğru yalamaya başladı, oturduğum yerde sabit kalmaya çalışıyordum ama hem çok gıdıklanıyordum hem de yüksek sesle gülüyordum. Mars'taki uzaylıların gülüşümü duyduğuna emindim.

"Dur dur!" diye bağırıyordum ama yalamayı bırakırsa ceza alacaktı.

"Tamam yeter." Jinyoung, Jaebeom'un durmasını sağlandığında o koşarak tuvalete gitmişti. Ben de arkasından tek ayağımın üstünde topallayarak diğer tuvalete gitmiştim.

Suyu açtım ve ayağımı suyun altına tutup iyice temizlenmesini sağladım, tekrar tiksinti hissettiğimde durulamayı bıraktım ve ayağımı kuruladım. Daire şeklinde oturmaya devam eden diğerlerinin yanına geri döndüğümde Jaebeom'un bardağına votka doldurduğunu görmüştüm.

Tek yudumda içerken yanına oturmuştum.

"Hadi çevir şişeyi." Mark heyecanla bağırdı, Bambam ve Yugyeom'da onu desteklemişti.

Jaebeom şişeyi çevirdiğinde Yugyeom'da durmuştu.

"Doğruluk mu cesaret mi?" diye sordu Jaebeom, içtiği içkinin tadı ağzından gitmemiş gibiydi çünkü yüzünü buruşturup duruyordu.

"Doğruluk."

"Çok sıkıcı." dediğimde gözlerini devirdi.

"Üstte misin altta mı?" diye sordu Jaebeom , gayet iyi bir soruydu bu. Yugyeom'un yanakları utançla kızardı ve yüzünü sakladı. Tekrar başını kaldırdığında herkes ona bakıyordu ve bir cevap bekliyordu.

"Üstteyim."

"Bekle ne?" dediğimde herkesin bakışları bana dönmüştü. "Yalancısın sen, o gün sizin odanıza girdiğimde, ki bu hayatımın en kötü anıydı, Bam'i senin üstünde gör-"