G.R.İ. - Bölüm 10.2

3.6K 256 45
                                    

İLKİM AKSOY -devam

KUŞADASI, AYDIN

Gri

18 Haziran 2014

19:11

Anlatmaktan, olayları ardı ardına sıralamaktan yorulduğunda hava kararmaya başlamıştı. İlkim bitirdiğinde Lila başladı bu kez, ama kendinden bahsetmedi, hayatından bahsetmedi. İki kişiden bahsetti onun yerine. Birisi Serkan Demir, İlkim'in şu anda Lila'nın evinde oluşunun neden oydu, diğeri ise Aydın... Lila, ikincisini kısa kesmişti veya İlkim, Aydın'ın hakkında herhangi bir şey öğrenmeye aç olduğundan kendisine hiçbir şey söylenmiyormuş gibi geliyordu. Merak etmiyormuş gibi soğukkanlılık maskesini yüzüne yerleştirip sakince dinlemeye çalışıyordu arkadaşını.

Altı yıl geçmişti ya hani...

Kendisini kandırmakla meşgul oluyordu İlkim sadece.

Aydın'ın bir süredir burada onlarla beraber kaldığını, terapi bitene kadar da kalmaya devam edeceğini söylemişti Lila. Çoğunlukla internet üzerinden tüm işlerini hallettiğini, Amerika'ya sadece çok acil bir durum olduğunda dönüp tekrar geldiğini eklemişti daha sonra. İlkim, neden diye sormadan arkadaşının açıklamasını bekledi.

"Çünkü" demişti Lila, İlkim gözlerinden merakın fışkırmadığını umarken, "Kızı için endişeleniyor ve kızıyla hem kendisinin daha kaliteli zaman geçirmesini istiyor hem de benim."

Şaşkınlığı, soru sorma isteğini körüklediğinden dudakları aralandı fakat kafa karışıklığı sesini bastırmıştı İlkim'in.

"Bir psikolog olarak." diye hızlıca eklemişti Lila.

İlkim'in daha da kafası karışmıştı.

"Aydın eşini, Rüya'nın annesini yedi ay önce bir kazada kaybetti."

Uzun bir sessizlik, soğuk bir hava gibi kaplamıştı etrafı. Etrafı saran bu hava, onun hakkındaki konuşmalarına nokta olmuştu. Onun yerine Lila, kendinden söz etmeye başlamıştı ardından, hayatından memnun olduğunu söylemişti. İki genç bayan nihayet birbirlerine anlatacaklarını bitirdiğinde saat iyice ilerlemiş, Lila'nın kocası Murat ve Aydın, kucağında uyuyan kızıyla beraber eve gelmişti. Aydın, kızını yatırmaya götürürken İlkim yemek için Lila'ya yardım ediyordu. Aydın geri indiğinde ise İlkim yorgun olduğunu söyleyip yukarıya odasına çıkacaktı. Plânı buydu, ikisinin de ne kadar kalacağı belli olmadığı için bu süreç boyunca karşılaşma riskini ne kadar azaltırsa o kadar rahat olacaklarını düşünüyordu İlkim.

Yarım saat sonra o aşağıya indiğinde İlkim de yardım etmeyi bitirmişti, sofra hazırdı. Yemek masasına götürülmek üzere kendisi için ayrılmış olan tabağı alıp tekrar mutfak dolabına koydu. Elinde tabakları tutan Lila şaşırınca, arkadaşına bakıp "Çok yoruldum ve aç değilim," diye durumu özetledi İlkim. "Uyumak istiyorum."

Lila ısrar etmedi, İlkim'in neden kaçtığını bildiği için anlayışla karşıladı, kalacağı odanın nerede olduğunu anlattı. Saatlerdir salonun bir köşesinde unutulan, yetim gibi duran bavulunu alması gerekiyordu. Bavulun hemen yanındaki koltukta oturup Aydın ile konuşan Murat'a döndü daha sonra İlkim, elinde küçük bavulunu tutarken.

"İyi geceler." dedi ona, hiç yanındakine bile bakmadan. Aralarında konuşmadan imzaladıkları anlaşmaya uyuyordu.

"Yemek yemeyecek misin?" diye sormuştu Murat şaşırarak.

"Çok yorgunum, aç değilim, o yüzden bir sakıncası yoksa..."

"Tabii, tabii... Nasıl istersen... Bırak, bavulunu ben alayım." İlkim'e yardım etmek için ayağa kalktı. Televizyondan çıkan ses değişmişti birden, kanalı değiştirmişti Aydın, televizyonla uğraşıyordu.

Rüya GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin