Saklı Bölge

52 6 0
                                    

Gerilen bedenimi ve kaslarımda oluşan tutulmayı açmak için uzandığım yatakta kendimi uzatabildiğim kadar uzattım. Vücut hatlarımda sesler çıkarken yarım yamalak bir esnemeyle ayağa kalktım.

Karşıdaki kapıyı açtıktan sonra duşa kabine doğru ilerledim. Yeni uyandığımdan olsa gerek gözlerimi sürekli ovuşturuyordum. Ilık su elime değer değmez üzerimde ne varsa çıkartıp, kendimi suyun rahatlatıcı havasına bıraktım.

Suyun değdiği her yerde bir gevşeme olurken gözlerimi kapatıp kendimi rahatlamaya bıraktım. Her şeyi unutturan bir elemente sahip olsaydım eğer tüm bu yaşadıklarımı unutmak isterdim, herkesten anılarını almak biraz canice olabilirdi fakat en azından yaşadıkları acıları olmayacaktı. Yeni doğmuş gibi hayatlarına devam edeceklerdi.

'Bu biraz sakil olmadı mı?'

Küvetin içinde aniden kalktığımda, küvetin içinde biriken sular havalanıp beyaz zemine döküldü.

Damlalar ince şeritler halinde bedenimin kıvrımlarından geçerken yutkunarak, "Kim var orada?" dedim.

Sesim boşlukta yankılanarak bana geri döndüğünde gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra küvetin içine geri yerleştim.

Sanırsam deliriyordum.

Bedenim suda daha fazla kalmak için direnirken onu dinleyip suyun içinde biraz daha kaldım.

Kimsenin gelmesini istemiyordum fakat konuşacak o kadar şey vardı ki ister istemez Onları çağıracaktım. Elementlerim olmasa bile gezegenimizi kurtaracak yollarda Onlara akıl olmalıydım.

Elementlerim olmasa bile...

Ne kadar da garipti bunu söylemek? Ne yapıp etsemde, bedenimi rahatlatacak ne yapsam da bir parçamın eksik olduğunu hissedecektim. Gücüm gitmişti, karanlıkta kaybolmuştu ve ben onu bulamayacak kadar yorgundum. Geri gelecek mi bilmiyordum ama gezegeni kurtarmam için umarım geri gelirdi.

Bir yanım belki de uzun zamandır derin uykuda olduğumdan elementlerimin kısa süreli gittiğini düşünerek seviniyordu ve ben buna tutunmaya çalışıyordum.

'Bence de tutunmalısın.'

Bir kez daha ayağa kalktığım zaman tekrardan küvetin içine girmeyip havluyla kurulandım ve havluyu kendime sarıp hızlıca banyodan çıktım.

Oda çok büyük olmasa da dolaplar dahil bir insanın sığabileceği yerlerin hepsine baktım. Hiçbir şeyin çıkmayacağını anladığım vakit yatağın köşesinde bulunan koltuğun üzerine kendimi bıraktım.

Tamam, gerçekten deliriyordum.

Girift halde olan duygularım dört bir yandan etrafımı sarmıştı ve belki de kafam yerinde olmadığından olmadık sesleri duyuyordum.

Lanet olsun, başka dertlerim yokmuş gibi birde gaipten sesler duymaya başlamıştım.

Ruhum vaveyla atarken biraz olsun sessizlik istiyordum. Sadece birazcık...

Kapı tıklatıldıktan hemen sonra açılıp kapanırken kapattığım gözlerimi açıp gelen kişiye baktım.

Uzamış saçlarıyla oldukça çekici görünen sevgilim yanıma doğru yaklaşırken Ona sarılmak istedim. Kokusunu içime çekip öpmek istedim. Hiç bırakmamak istedim.

Ama yapamadım.

O yanıma geldi ve başucuma oturup sadece bana baktı, bense bir tepki bile veremedim.

Boyutlar Arası Savaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin