En Umutsuz Zamanlarda Bile En Güzeli Düşünmek

46 5 0
                                    

Seni unutamadım Aisley.

Unutmaya çalıştım ama yapamadım.

Yaptıklarım için beni affet.

Koca bir düğüm halinde olan bu cümleler boğazıma yerleşmişti. Her gözyaşı döküşümde daha da büyüyordu, büyüyordu ve doruk noktasına ulaşmaya çalışıyordu. Dayanılmaz acı bir kez daha acımasızlığını dillere dökerken, bize o acıyı hissetmemek için derinlere gömmek düşüyordu.

Ne yapacaksın şimdi?

Bilmiyorum. Bu bilinmezlik daha ne kadar sürecekti, onu bile bilmiyordum. Elimde ne bir plan vardı, ne de planımı gerçekleştirmeme yardımcı olacak inanlar.

Nerede olduğumu bile bilmiyordum. Bu tehlikeli yaratıkların bulunduğu yer tek bir yeri işaret ediyordu, kırmızı ya da siyah bölge.

İkinci ihtimal ise bu mahluklar arkadaşlarımın bahsettiği gibi başka bölgeye sıçramış yaratıklardı. Öyleyse turuncu ya da mavi bölgede de olabilirdim.

Ağrıyan kafamı kaşıyarak Aaron'a doğru döndüm. Gözlerim tekrar dolacağı sırada hemen sildim ve birkaç saniye yukarıda tuttum.

O öldü.

Ruhu yok artık Onun.

Ruh...

Yeni kazandığım elementim ruh.

Aklıma gelen düşünce kafamda şimşekleri çaktırdı. Gözlerim Aaron'dan ayrılmazken, acaba olabilir mi? dedim. Bunu yapabilir miydim?

Kafamda dolaşan hınzır sesler onaylanmak için beklerken, bir heyecan doldu içime; fakat büyümeden gelen bir sesle yerin dibine gömüldü.

Bunu yapamazsın Aisley, O artık öldü. Geri getirmen imkansız.

Dişlerimi birbirine bastırıp sustum. Elementim haklıydı, ölen birini geri getiremezdim.

"Pekala, öyle olsun." dedim acımı artık peyda etmeden, ve etrafıma baktım.

Köşede duran eskimiş, kahverengi dolabın yanına gittim, kapağını açıp içine baktım. Çar çöple dolu olan dolabı boşalttıktan sonra Aaron'un yanına gittim.

Onu burada bırakırsam ölü de olsa yemek için kullanırlardı. Bu yüzden Aaron'u saklamalıydım. Artık tamamen soğumuş bedenini tutup dolabın içine koydum. Son bir kez baktıktan sonra kapağı kapattım. Umarım Onu bulmazlardı.

Boğazımda ve dudaklarımda oluşan kuruluk beni su içmeye sevk etti ancak etrafımda bir yudum su yoktu. Bu durumuma bakılırsa burada bir günden fazladır kalıyordum. Ailemin ne durumda olduğunu düşünecek zamanı sonraya bıraktım. Çünkü şu an buradan kurtulmaya odaklanmalıydım.

Daha doğrusu bir şeyler öğrenip kurtulmaya.

Kapalı kapıya doğru yanaştıktan sonra kulağımı kapıya dayadım. Duyulurda hiç ses yoktu fakat mahlukların işi belli olmazdı. Bu şekilde dışarıya çıkmak yerine başka bir yol bulmalıydım.

Elementlerini kullanma zamanın gelmedi mi Aisley?

Unutma, görünürde olanı kullan.

Görünmeyeni düşünüp bul.

Bir başka bulmaca, yeni bir element. Durumum hem gülünecek hem de ağlanacak haldeydi. İkilemlerden nefret ederdim.

Bulmacayı aklımın bir köşesine yerleştirdim ve kullanacağım elementi uygulamaya koyuldum.

En işe yarar element, Beden Elementiydi. Bir yaratığın şeklini alırsam, bu şekilde yakalanmazdım. Gerçi elbet buraya gelip kaçtığımı öğreneceklerdi fakat ben o sırada aralarında dolaşıyor olacaktım.

Boyutlar Arası Savaş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin