44. Bölüm

397 146 140
                                    


~☝~


~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Ansızın Esen Fırtına...

'Beni okur musun?' 'Artık okuyorum.' 'Okumak çok güzel' ve daha birçok kitap serisi... Okumayı yeni öğrenenler için hazırlanılmış ne kadar da çok set varmış böyle. E, seçenek çok olunca takdir edersiniz ki seçmek de bir hayli zorluyordu insanı. Şayet çocuk olsam, hepsi birbirinden güzel görsellerle hazırlanmış bunca kitap arasından kuşkusuz en cafcaflısını seçerdim ama olaya fayda yönünden yaklaşıyor olmak beni epeyi oyalamış, dakikalardır aynı standın önünde tabiri caizse çakılıp kalmıştım.

Evet, evet doğru tahmin ettiniz, nihayet Mehpare teyzemin okuma yönünden eksiklerini kapatmak için kolları sıvamış bulunmaktayım. Malumunuz uzun bir müddettir yapmak istediğim fakat bir türlü fırsat bulamadığım için beklemede olan bir eylemdi.

Aslına bakarsanız onu okuryazar olma seferberliği kapsamandaki kurslara yazdırmayı planlıyordum zira profesyonel birinden ders almasının onun için daha faydalı olacağının bilincindeyim. Fakat bildiğiniz gibi camideki derse katılma isteğini kendisi dile getirmişti, onu o ortamdan ayırmak hele de yeni bir çevre edinecek olması onun için yıpratıcı olacaktı, aynı anda iki derse birden katılmak ise bünyesini zorlayacağından dolayı dersi evde azar azar ben vermeyi tercih ettim. Karınca kararınca, ne kadar yol alırsak kardır diyerek kolları sıvadım. Hali hazırda büyük harfleri tanıyor ve yavaş da olsa birbirine bağlıyor olduğu için öğretmek hususunda çok da gözüm korkmuyordu doğrusu. Yine de üstesinden en iyi şekilde gelebilmek için birkaç gündür bu konu hakkında videolar izlemiyor değildim. Kitap seçimimdeki hassasiyetim de tam olarak bu sebepten; bu işin hakkını vermek, ona en iyi şekilde öğretebilmek istediğimden.

Önümde uzayıp giden bu kitap silsilesi arasından en sonunda 'Benimle Oku' isimli sette karar kıldım. Karar verebilmiş olmanın huzuru ve Mehpare teyzemle yeni bir yolculuğa çıkacak olmamızın heyecanıyla bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hissediyordum adeta...

Elimde onun için aldığım kitaplar, içimde tarifi olmayan bir heyecan, yanımda iç alemime yolculuğa çıkan düşüncelerim ve önümde uzayıp giden yol...

Sahi ne çok yürümüştüm bunca zaman içinde evimize uzanan bu yolda. Her seferinde ne duygular eşlik etmişti bana... Kah büyük endişeler, kah ufak tefek sıkıntılar... Ya da şimdi olduğu gibi büyüklü küçüklü heyecanlar, mutluluklar...

Sahi, bu yolu adımlarken ne çok plan program yapmıştım gerek kendim, ailem, sınavlarım, derslerim, okulumla ilgili gerek Mehpare teyzemle, Toprak'la... Bazen Toprak'a atacağım mesajı düşünmüştüm uzun uzadıya bazense Mehpare teyzemle geçinmenin yollarını...

Ne çok şey değişmişti bu yolu ilk yürüdüğüm zamandan bu yana... Mesela Mehpare teyzem gibi... O değişmişti, hem de çok... Ne güzeldi onun bu olumlu değişiminin gözlerim önünde şekillenmesi, ufak tefek dokunuşlarımın ona etki etmesi... Hem sadece o değil ki, ilişkimiz de değişmişti... Başlarda o, sadece çocukluğumdan birkaç silik hatırayla hatırladığım babaannemin amca kızıyken, şimdilerde kalbimde kocaman bir yere sahip olan pamuğumdu... Yokluğunda özlediğim, mutluluğuyla mutlu olduğum, hüznüyle dertlendiğim...

Bunca değişen şey arasında bende de bir hayli değişimler olmuştu elbet... Mesela bir üst sınıfa geçerek hayallerimin mesleğine bir adım daha yaklaşmıştım. İstanbul'da olmaya alışmış, burada kendime ait bir çevre edinmiş, hayat kurmuştum. Her şeyden önce ve önemli olanı ise, ben büyümüştüm... Yaşımı belirten sayıların ilk hanesine 'İki' rakamı yazılan döneme geçmiş, bayağı bayağı yirmi yaşıma girmiştim...

Küçük Bir Dokunuş ~Tamamlandı~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin