13. Bölüm

278 29 42
                                    

Okul çıkışı direk lavaboya inip üzerimi değiştirmiştim. Siyah bir pantalon ve onun üzerine de beyaz askılı göbeği açık bi bluz giyinmiştim.

Esma ve Hilal'e durumu anlatmış, ve ne kadar ısrar etselerde benimle gelmemelerini istemiştim.

Sonuçta onları görüp beni tanıyabilirdi.

Yüzümü görmesin, beni tanımasın diye üzerime ince bir kapüşon giyinmiştim. Şapkasını gözlerimi örtecek şekilde ayarlayınca her şeyin tamam olduğunu varsayarak okuldan çıktım.

Gelecek miydi onu bile bilmiyordum ama yine de bir ümit gidip bekleyecektim.

Pastaneye vardığımda kendime soğuk bir kola istemiştim.

Yaklaşık bir 15 dakika sonra kapıdan giren Acar'ı görmemle hızla kapüşonumu geçirdim kafama.

O'nun beni tanıyabilmesi için bir mesaj attım.

0554*******: Siyah kapüşon giyindim.

Mesajımın hemen ardından masaya oturunca o'nun yüzünü göremiyordum. O da beni göremiyordu.

Konuşmayacaktım da. Sesimden de tanıyabilirdi beni.

"Kimsin sen?" diyerek söze başladığında dudaklarımda buruk bir gülümseme oluştu.

"Sana çok yakın ama bi' o kadar da uzak bir anonim." Yazdım yanımda getirdiğim defterime.

"Demek konuşmayacaksın da." dediğinde kafamı salladım.

"Sana benim hakkımda verebileceğim tek ipucu 11. Sınıf olmam. Beni tanıyorsun Acar. Ama sen 11'lerden bir sürü kişi tanıyorsun. Eğer gerçekten istersen beni bulabilirsin." Biraz uzun sürdüğü için bekletmiştim onu.

"Peki ya kim olduğunu merak etmiyorsam?"

"O zaman şu an burada olmazdın." Yazdım deftere. Şu an yüzünde ufak bir gülümseme belirdiğine yemin edebilirim.

Yanımda getirdiğim tabletimde telefonumdan aktardığım video'yu açarak o'na uzattım.

"İzle." Yazdım bir de deftere.

Video'yu izlerken ki tepkisini hiç göremedim ama sinirlendiğini biliyordum. Hayat'ın başka bir erkekle bile isteye öpüştüğü bir video'ydu bu.

Acar saatlerce hiç konuşmadan karşımda öylece oturdu. Ne gidebiliyordu buradan bir yere, ne de kalmak istiyordu yanımda. Çaresizdi ve ne yapacağını bilmiyordu.

Hava iyice kararmış gökyüzünde yıldızlar bile belirmişti. Acar ise hâla hiç konuşmadan oturuyordu karşımda.

Keşke şu an o'na destek olabilseydim. Keşke yüzümü açıp ne halde olduğunu görebilseydim. Ama bunu yapamazdım...

"Sana söylemiştim." Yazdım bu kez deftere. O'nun konuşmadığını fark ettiğimde kalemi elime yeniden aldım.

"Hava iyice karardı. Şu an çok kırgın ve çok öfkelisin biliyorum."

"Bana ihanet etmiş. Şu an ki duygularımı anlayamazsın sen."

"Ama hiç sevilmemişliği çok iyi bilirim ben." Yazdım deftere.

"Gerçekleri öğrendiğime göre gideyim ben." Konuyu kapatıp gitmesine izin veremezdim. Ayağa kalktığı sırada bileğinden tutup durdurdum o'nu.

"Dedim ya hava iyice karardı." Yazdım deftere okuması için.

"Eee."

"Bu gece çok kızgınsın. Kendine zarar vereceksin belki de öfkenden."

"Bundan sanane."

"Canımı yakmanı istemiyorum." Yazdım bu kez de.

"Senin değil, kendi canımı yakacağım." dedi gayet soğuk bir ses tonuyla.

"Benim canım da sensin zaten." Yazdığımda ufak bir kahkaha sesi duydum o'ndan gelen.

"Peki." dedi gülmeyi bırakıp. "Ne istiyorsun benden? Nasıl dinecekmiş öfkem?"

Hiç tereddüt etmeden deftere belki de hayatımın en önemli cümlesini yazdım.

"Bu gece... Yıldızları izlesek mi beraber?"

Sanırım şu an'a kadar ki en beğendiğim bölüm bu olmuş olabilir.

Bir sonra ki bölüm bir whatsap bölümü yapacağım ki merak edin Acar'ın kabul edip etmeyeceğini.

Valla ne yalan söyleyeyim şu an ben bile merak ettim sdfgaxjfdsa

Yıldızları izlesek mi beraber? ~Texting~ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin