10.bölüm

5.8K 314 92
                                    

Media: Gece :)

- Uyanın evladım bu ne böyle?!
- Ya hocam bırakın uyusunlar, nolucak?

Güneş ve Mini boyun konuşmalarını duyar gibiydim. Ama belkide rüyadır ha? Sonuçta kantinde uyuyoruz diye kızacak hali yok ya?

- Ben size serbestsiniz dedim de, uyuyun diye mi? Siz 12 siniz 9 lara örnek olacak abiler ablalarsınız...

Zar zor olsada gözlerimi araladım ve gerçekten bu manzarayı beklemiyordum. Bizim "mini boy" sandalyenin üzerine çıkmış ve Güneşin 4 cm tepesinden Güneşe bakıyordu. Güneşse hâlâ hocaya laf yetiştirmeye çalışıyordu. Artık araya girme vakti gelmişti...

- Hocam özür dileriz ama yani 6 ders aralıksız sınava girip sonrada yorgun düşmek sizcede normal değil mi?

- Bizde yoruluyoruz Ay! Ama ben uyuyor muyum buralarda!

Bu sefer Gece de uyanmıştı. Tam ağzımı açacaktım ki Gece araya girdi.

- Hocam bizi anladıkta siz nasıl yoruluyorsunuz? Kusura bakmayında hocam 180 soru çözen biz 290 dk sandalyede oturan siz??

Mini boy renkten renge girerken sandalyeden atladı ve

- Dua edin son sınıfsınız. Hayallerinizin yanmaması için tutanak tutmuyorum...

Diyip hızlı adımlarla 9 ların olduğu tarafa gidiyordu. Muhtemelen okul kıyafetlerine kızıp hıncını onlardan çıkaracaktı. Tabi biz 12 olduğumuz için serbest giyiniyorduk.
Gece ve Güneşle yumruklarımızı tokuşturduk ve patlama efekti verdik. Yalnız Gece güzel laf sokmuştu. Sonuçta bizim soru çözmekten kafamız onlarınsa oturmaktan .... ağrıyordu.

Arkadan birisi kollarıyla beni sarınca bir an korktum ve yerimde sıçradım. Kulağımın dibinde tanıdık sesi duyunca tavada eriyen tereyağına dönmüştüm (tamam tamam kızmayın yazarınız sadece fazla yemek düşünüyor sjdjfj)
Ve kulağıma dökülen o cümleler.

- Biraz daha mı uyusak?
Bi an elim ayağıma dolaştı ve ne diyeceğimi bilemedim.

- A.. acıktım ben.

Diyebildim sadece. Bu aralar Geceyle fazla temasa geçiyordum. Ve bu beni nekadar mutlu etsede içimde hep bi şüphe var. Sonuçta başka birinden hoşlanıyorum demişti. Ama burda şuan ise bana sarılıyordu. Belkide ben fazla büyütüyordum. Sonuşta o beni kardeşi gibi görüyordu.

- Ne yesek harbi ya? Zaten toplantıdada bi bok olduğu yok.

Mert yakına yakına bize yaklaşıyordu. Muhtemelen müdürün saçma toplantılarından birine katılmışlardı. Anlaşılan Mert katıldığına bin pişmandı.

Sonrasında hep birlikte masaya oturduk ve sipariş ettiğimiz yemekleri yemeye başladık. Kıtlıktan çıkmışcasına hunharca yiyiyorduk. Sanki bir saat önce yemek yiyen biz değilmişiz gibi...

Telefonumu elime aldım ve aldığım gibi ağzım açık kalmıştı. 1548 mesaj,23 cevapsız çağrı! İnstagrama girdim ve

- Güneş sen ne yaptın!?

-Iıı şey... Deniz hadi gel biz tuvalete gidelim ben çok sıkıştım.

Demesiyle birlikte fırladı gitti. Tabi biliyor ne haltlar yediğini, hemen kaç!
Güneşin sayesinde herkes bizi sevgili sanıyordu. Gelen mesajlarsa hep buna yönelik şeylerdi. Aramalarsa yazlıktaki kankalarımdan gelmişti. Onlarda biliyorlardı benim Geceyi sevdiğimi tabi böyle bir fotoğraf görüncede hepsi aramaya başlamıştı.

Bizim erkekler bana mal mal bakarken hemen fotoğrafı gösterdim.

- Abi yalnız ben sizi bilmesem sevgili sanardım.

Uzay  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin