Uzay <tamamlandı>

33.bölüm

2 hafta sonra...

-Anne tamam anladık! Evi dağıtmayacağız,kapıları pencereleri kilitlemeden yatmayacağız!

-Sus bakıyım anneye bağırılmaz! Babası bi şey desene sende kızına?

-Selma,Ay haklı. Gına getirdin çocuklara. Zaten site güvenlikler,bekçilerle dolu. Tamam artık 100 kere diretme bir şeyi Selma.

-Off babam attı gol oldu!!

-Anıl! Sus bakayım sende. Bakın-

-Anne tamam. Hadi Eniştemlere selam söyleyin,Şahinide öpün benim yerime.

Ve annemleri heleşükür evden çıkarmıştık. Yahu alt tarafı bir düğüne gidecekler. Gidinde gelmeyin lütfen ya, zaten düğünleride o akraba muhabbetlerini de hiç sevmem. Biz yine Anılla kalmıştık.

"Valla ben Görkemlere gidiyorum. Yeni bilgisayar oyun konsolu almış efsane!"

"Ooo, Merti satıyosun?"

"Asıl o beni sattı lan. Güneş aradı evde mi bişeyler olmuş,Mertte koşa koşa gitti. Bak demedi deme bunlar yakında sevgili olurlar. Biz yine böyle kalırız."

"Kendi adına konuş."

"NE!?" Hassiktir. Ben dışımdan mı konuşmuştum bunu. Eh ama Ay! Evet nasıl yutturabilirim acaba bu lafı?
Şeytanlarla iş birliği modu:açık

"Şey... şey ya-"

"Tamam salak saçma bahane uydurma. Biliyoz heralde."

"Ne... neyi?"

"Ay,hiç salak ayağına yatma. Kimden bahsettiğimi biliyosun."

"Kızmıyacak mısın?"

"Hadi ama Ay, hangi dönemdeyiz Allah aşkına? Tabiki kızmıyıcam çünkü sende bana Naz'ı ayarlayacaksın?"

"Pis çıkarcı! Lan Naz kim,hangi ara hangi kızı-"

"Sus lan salak! Bizim Görkemin kuzeninden bahsediyorum. Tövbe tövbee!"

"He sen İreme diyosun... Tamam ama karşılığında 200 liranı alırım?"

"Lan it! Görkemi dövmediğime say"

"Ya çocuğun ne problemi varda onu dövmek zorundasın ki?"

"Kolay mı lan? Sen çiçekler gibi bir kızı büyüt yetiştir. Sonra elin adamı sevsin kırsın döksün kalbini bende güleyim ha? Canımdan can giderken? Sen benim prensesimsin."

"Yaa Anıl." Ve sıkıca sarıldım. Gerçekten çok şanslıydım. Çok anlayışlı bir ikize,abiye sahiptim. Arkadaşım gibi dertleşiyor,babam gibi koruyor,Anıl prensiplerine uyarakta canımı sıkanı dövüyordu djxjkx.

"Hem kızım prensip meselesi bu,uyarımı yapmadan bir işe başlayamıyorum. Şimdi de bana Nazı napıcaz?"

"Oho paşama bak sen hazır işe konmak varmı öyle? İrem işini
sen konuşup halledeceksin."

"Lan ne diyeyim kıza?"

"Anıl,çok mu seviyosun be?"

"Ay çok seviyorum be, hele o gülüşü yanağında çıkan gamzesi..."

"Tamam plan yapmamız lazım. Ama önce farkındaysan Görkemlere gitmemiz lazım" ve üstümüzü değiştirip alt kata indik. Görkemler de İremle tek kalmışlardı. Onların anneleride şu "bilmem kimin"düğününe gitmişlerdi. Zaten yaz başladıya düğünler ardı ardına...

-İro!
-Homommm.
-Ağzını kapa be küçük dilini gördüm.
-Ay,nosol gozol sormolor! (Ay, nasıl güzel sarmalar!)
-Evet annem yaptı çünkü.
-Selma sultan oley!Selma sultan oley!!!

İremle ben mutfakta Görkemle Anıl salondaydı. İrem Anılın Anneme İrem için yaptırdığı sarmalardan yiyiyordu.

-Allahım iyiki getirmişsin bunları,iyi akıl etmişsin.

-Ben değil Anıl düşündü.

Anam anam! Bunun yanaklarımı kızardı ne?! Seni seçtim pikaçu. Ben senin görümcen olucam. Hağağağağ!

+++

"Banane oğlum hile yaptın sen!"
"Ya yeter artık kaç saattir maç maç naç!" Yürü be yenge!! Tabii bu sefer içimden dedim. "Öff tamam, madem kızlar sıkıldı bizde film izleyelim?" Hepimiz onayladık ve mısırları ve cipsleri halşetmek için mutfağa geçtim. Aklımda halay çeken şeytanlarla virlikte Anıl ve İremi başbaşa bırakmak için hemde biraz sevdiceğimle vakit geçirmek için yardım etsin diye Görkemi çağırdım mutfağa. Ne kadar zekiyim değil mi ama?

O gün 4 müz okadar eğlenmiştikki ertesi gün yaşanacaklardan habersiz gülüp oyunlar oynuyorduk. Kahkahalarla geçen bir günün hemen ardından bu kadar göz yaşı dökmek...