25.bölüm

3.7K 218 19
                                    

Euzübillahimineşşeytanirracim!

Bu sorular ne?! Kafam kadar paragraf koymuşlar altında üç kelimelik soru. Şimdi gelde küfretme. Ama daha önceden antrenmanlı olduğum için rahatlıkla çözebilirim benim için vakit kaybı değil. Yani inş!

(Sınav biter...)

" O yeee! Üçyüz beşyüz üçyüz beşyüz!!"

"Anıl iyi misin amk?"

"İkiz,kafan yerinde mi senin?"

Anıl okulun bahçesinde fır dönüyordu. Bileğindeki bandanasını elinde halay çekerek birşeyler mırıldanıyordu. Vallaha bu çocuğu bidaha sınava sokmayın! Yazık garibim daha bir sınav daha var net kafayı sıyırıcak bu gidişle.

Başı dönmüş olacakki poposunun üstü oturdu ve şovuna orda devam etti. Ben artık pes edip Görkemle sınav hakkında konuşmaya başladım.Yazık benim salak ikizimse yerde oryantel oynuyordu

"Valla direkt almışlar 9. Sınıfın sorularını koymuşlar 3-4 tane full öyleydi. Ama iyiydi hepsi okuma anlama ya, Eee senin ki nasıl geçti?"

"Valla bu kadar beklemiyordum. Paragraflar epey bi zamanımı alır diyordum ama 18 dakikamı bile arttırdım. İyiydi gerçekten."

Ve annem kantinden bize birşeyler almış elleri dolu dolu geliyordu. Ellerindekileri derhal bize tutuşturup,kendisi yerde tepinmeye devam eden Anılla ilgilenmeye başlamıştı.

"Annem napıyosun yerde?! Ay kesin biz seni yaparken biryerlerde hata yaptık diyicem ama Ay neden bukadar normalken sen böylesin annecim?"

"ANNEEEE!!!! Anne anne anne o ye patatesli köfte yeee!"

Annem veryansın ediyordu fakat Anıl nerdeee? Salak saçma kafiyeler uydurup onlara uygun figürler sergiliyordu.

En sonunda zar zor arabaya bindirmiş ve kemerle sımdıkı bağlamıştık. Şimdiyse Mert ve Güneşide almış konuşuyorduk. Anılın aklı yerine gelmiş olacak ki oda konuşmamıza katıldı. Yol boyunca konuşup eğlenmiştik. Annem biraz sitresimiz dağılsın diye bizi hep takıldığımız bir kafeye getirmişti. Genelde burada birleyler yer sonrada kaykaylarımızla kayardık.

Verdiğimiz siparişlerin gelmesini bekliyorduk. Buradan evlerimiz yakın olduğu için arabaya gelirken koyduğumuz kaykaylarımızı yanımıza aldık,annemide eve göndermiştik. O da itiraz etmemiş "Zaten akşama yemeğim yok" diye söylenerek yanımızdan ayrılmıştı. Sipariş ettiklerimizi hunharca yerken telefonuma tekrar üst üste bildirim gelince pes edip çikolatalı pastamdan aldığım parçayı ağzıma tıktım ve mesajları okumaya koyuldum.

0533 153 789*: Aç gel benide ye

0543 153 789*: Görkem neden yüz saatten beri sana bakıyor?!

0533 153 789*: Şimdiki avın Görkem mi? Yoksa onadamı şu "ANONİM" saçmalığından uyguladın da düşürdün, hadi ama erkeklerin o saçma şeye düştüğünü ve sana aşık olduğunu mu sanıyosun gerçekten?

0533 153 789*: Gerçekten böyleyse gülerim ama HA HA HA. Sadece seninle eğleniyorlar güzelim,seni seven yok,o yüzden salak saçma şeykere başvurup kendini rezil etme.

0533 153 788*: Onlar sadece aeninle eğlenir istediklerini alıncada çekip giderler. Benden sana bir eski sevgili tavsiyesi güzelim ;)

" Ay, iyi misin?"
"Ay?"
"Ay!"
"Ay!"

Anıllar ne kadar bana seslensekerde şuan ne onları duyabiliyordum nede gözümden akmak için çabalayan göz yaşlarım yüzünden görebiliyordum. Sadece. Sadece...

"ALLAH SENİN BELANI VERSİN ŞEREFSİZ!!!! SANA SESLENİYORUM PİÇ!! BURDASIN BİLİYORUM,ÇIKSANA LAN KARŞIMA KORKAK!!"

Bir taraftan bağırıyor bir taraftanda masanın üstünde ne var ne yok dağıtıyordum. Hıçkırıklara boğularak ağlamamda cabası... Telefonuma gelen mesajlara saniyelik bizimkilerin göz atmasıyla birlikte onlarda şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı. Kafedeki herkesin bana bakması yetmiyormuş gibi bide onlar bakıyordu ya kafayı yiyicem.

"KORKAK DEĞİLİM,SEN FAZLA CESARETLİSİN DİKKAT ET SÖNMESİN"

Gözlerim sesin sahibini bulduğumda sinirden gülmemek için kendimi zor tuttum. Buna nolmuştu böyle? Saçlarını 3'e vurmuş ve kaşını deldirtmişti.

"AY SEVGİLİM TİPLERE BAK NASILDA KORKTULAR, SANIRSIN HORTLAK GÖRDÜLER, HAHAHAHHAH!!!"

Ağzını yaya yaya konuşan Denizide görünce birkez daha kusma isteğim geldi.

"Sen gelsene Deniz yanıma, sana hortlak nasıl yapılır onu uygulamalı olarak göstereyim!" Dediğim gibi bir adım öne atmıştım ki Mert kollarımdan tuttu ve beni geri çekti.
Aynanda Gecenin kahkaha atması ve şu kelimelerin ağzından dökülmesiyle birlikte kavganın fitili ateşlenmesi bir olmuştu. Kafedekilerde bunu anlamışki çocuklarınıda alıp uzaklaştılar. Mertin son kelimesi

" Abi sakın karışmayın, kırılan dökülen ne olursa parası iki katıyla bizden"

•••

Uzay  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin