"Su yeteri kadar sıcak mı?"
İşaret ve orta parmağımı yöneltmiş olduğum suyun ısısına baktığımda başımı salladım. "Bence iyi bu."
Sabahın en erken saatinde uyanmıştık. Bir buçuk saat sonra okulda olmamız gerekiyordu ve biz, dün gece yapmış olduğumuz şeyden arınmak istemiştik.
Birlikte duş alarak.
Uykulu olduğum için sorgulamaya fırsat bile verememiştim. Üstelik ağrılarım ve sızlamalarım vardı. Bu durumdayken bazı şeylere itiraz etmeye pek uygun değildim.
Duşun kapısını tamamen araladığında, içeriye girmiştim. Saniyeler içerisinde de Taehyung arkama geçmişti. Oldukça büyüktü içerisi, su yukarıdan ikimizi ıslatacak şekilde akıyordu. Ilık su bütün uzuvlarıma iyi geliyordu, rahatlamış hissediyordum yavaş yavaş.
Taehyung, ona dönük olan sırtımdan omzuma doğru çenesini yaslamış ve ellerini de karnımda birleştirmişti.
Başımı geriye doğru, onun omzuna yaslamıştım ve böylelikle su damlacıkları, gülümseme beliren yüzüme doğru düşmeye başlamıştı. Sonra omzuma minik öpücükler kondurdu. Ben de kendimi geri çekerek, yüzümü döndüm ona.
Konuşmak istemiyordum, sadece burada saatlerce bu şekilde durmak istiyordum. Taehyung uzandığı yerden şampuanı parmakları arasına aldığında, hafifçe kaldırarak saçlarıma dökmüştü. İstemsizce gülmüştüm.
Sonra uzun ince parmakları, masaj yapar gibi yedirmişti bütün şampuanı saçlarıma.
"Eğil biraz," dedim. "Ben de sana yapacağım."
Başını iki yana salladı.
"Lütfen?"
Parmaklarım arasına bırakmış olduğu şampuan kutusunu, hafif eğilmiş olan bedeninin saçlarına dökmüştüm. En az onun kadar hafif şekilde masaj yaparak yedirmiştim bütün saçına. Düşündüğümüz zaman, içinde bulunduğumuz konum çok garipti.
Yani evet, biz birbirimize bir şans vermiştik fakat bilmiyorum sadece ona tam olarak alışamamıştım. Birlikte olmamıza alışamamıştım. Onu tanıyordum ama hakkında bilmediğim birçok şey olduğundan da emindim. Sanırım garip hissettiren tam olarak buydu.
Su, şampuanlı saçlarımızdan omuzlarımıza birer köpük olarak dökülüp aşağılara inmeye başladığında, kısa bir süre içerisinde bitirmiştik işimizi. Daha benim eve uğramamız gerekiyordu. Okul kıyafetlerime ve çantama ihtiyacım vardı.
Benden önce çıktığında, istemsizce fiziğini süzmüştüm. Ne diye bu kadar güzel olmak zorundaydı ki?
Asılı olan havlulardan birini bana uzattı, diğerini ise yavaşça kendi beline doladı. Aynı şeyi ben de yaptığım zaman lavabodan çıkıp onun odasına geri dönmüştük. Geceden kalma transparan gömleğim ve pantolonumu giymeden önce, bana vermiş olduğu temiz iç çamaşırını giymiştim.
Hiçbir şekilde birbirimizden utanmıyorduk.
Sanırım bu utanma işini çoktan aşmıştık. Sadece belirli anlarda çekiniyordum ondan, onun dışında normal hissediyordum.
Sanırım..
Siyah çarşaflarla kaplanmış olan yatağın diğer tarafında duruyordu Taehyung. Beyaz gömleğinin düğmelerini iliklemeye çalışırken, ıslak saçlarından damlalar düşüyordu tenine. Yatağın üzerine koymuş olduğu minik havlulardan birini almış ve bana doğru adımlamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
under the mask ༄ vmin
Fanfiction"Herkesin ortaya çıkmasından korktuğu bir yüzü vardır."