"Siktir."
Büyümüş gözlerim, içinde bulunduğum odanın her bir köşesine bakıyordum. Zihnim bana oyun oynuyordu sanırım, çünkü gördüklerimin başka bir açıklaması olamazdı.
Bir oda ve bir oda dolusu fotoğrafım.
Duvarları kaplamış olan fotoğraflarım, birkaç tanesi odanın ortasında asılı olan iplere takılıydı. Bacaklarımın ve ellerimin titremeye başladığını hissediyordum. İçimde bir şeyler oluyordu, nefes alamıyor gibiydim.
Zar zor birkaç adım atıp, iplere asılı olan fotoğrafların önünde durdum ve minik parmaklarım ile çekiştirerek elime aldım.
Fotoğraf yeni değil, birkaç sene öncesine aitti. Buraya ilk taşındığımız zamandan, Jeongguk ile birlikte bir kafenin içerisindeydik. Saçlarım siyahtı ve tombul yanaklara sahiptim.
Çatılan kaşlarım, yan tarafında bulunan fotoğrafı aldı hızlı bir şekilde.
Yine aynı seneden, hatta birkaç gün sonrasındandı. Dans edebilmem için ufak bir yer kiralamıştım. Aynaya doğru bakıyordum fakat, çektiği açıya bakacak olursam..o aynanın arkasındaydı.
Yavaşça fotoğrafın arkasını çevirdiğimde, beni birkaç yazı karşılamıştı.
0801
Dans konusunda yetersiz olduğunu düşünüyor.
Oysa ben onun dans ederken ki kıvrımlarını seviyorumDudaklarım şaşkınlıkla aralandığında, afallamış hissediyordum.
Kendimi tutmasam ağlayabilirdim ama çok daha fazlasını öğrenmek istiyordum. Yaptığı her şeyi, öğrenmek istiyordum.
İpte duran fotoğrafları geride bırakarak, duvar tarafında olanların önüne geçmiştim. Bunlar iki sene öncesine aitti.
Jeongguk ile birlikteydik, bir şeyler yiyor ve Seul'un sokaklarını keşfediyorduk. Fakat yalnız değilmişiz, hiçbir zaman olmamışız.
Siyah saçlarımdan sıkılıp onları sarıya boyattığım zamanda da, yine oradaymış. Yine oradaymış ve fotoğrafımı çekiyormuş.
"Neden?" diye fısıldamıştım dolmaya başlayan gözlerim ile. "Bunu neden yaptın Taehyung?"
Tam tamına, dört yıl. Dört yıl boyunca hiç usanmadan, hiç bıkmadan resmetmiş beni. Evimin penceresini açık unutup giyindiğim zamanlarda bile, Taehyung her zaman oradaymış.
Ben onun için bir sevgi değil, takıntıymışım.
Her fotoğrafın arkasında bir şeyler yazıyordu. Neleri sevip, neleri sevmediğimi biliyordu. Bazı yerlerde fotoğraf yerine ufak notlar vardı. Bu zamana kadar değiştirmiş olduğum tüm telefon numaralarına sahipti.
Gerçek olmamasını dilediğim bir rüyanın içindeydim adeta. Bir an önce uyanmak ve bu iğrençlikten çıkmak istiyordum.
Diğer fotoğraflara nazaran, daha büyük bir fotoğraf vardı duvarın tam köşesinde. Elimin tersi ile gözyaşlarımı silip, minik adımlarımla fotoğrafın önünde durmuştum.
Gecenin bir vakti sahile inmiş, kumlara oturmuştum. Yalnızlığı ve onunla birlikte gelen sessizliği seviyordum. Fotoğrafta Ay ışıkları denize vuruyordu ve ben de tam olarak silüet gibi görünüyordum.
Sinirli ve şaşkın hissediyordum. Parmaklarım arasında çevirdiğim fotoğrafın arkasında yazılar vardı.
1210
ŞİMDİ OKUDUĞUN
under the mask ༄ vmin
Fanfiction"Herkesin ortaya çıkmasından korktuğu bir yüzü vardır."