› are you jealous?

2.8K 417 580
                                    

Oturduğum yatakta, dün gece olanları düşünmeye çalışıyordum.

Bana anlattığı her bir kelime, zihnimin en ücra köşelerinde yer edinmişti sanki. Aklım hala bazı şeyleri almıyordu. Daha doğrusu, almak istemiyordu. 

Öğlene doğru uyanmıştım, yatağın diğer tarafında kimse yoktu. Yorganı üstüme güzelce örtmüş ve beni bu şekilde bırakmıştı. Sanırım uzun zamandan sonra, dönüp durmadığım tek güzel gece olmuştu benim için.

Uyanana kadar birkaç kez bana sarıldığını hatırlıyordum. Ona arkamı döndüğümde ise enseme verdiği nefesi hissetmiştim, tüylerim diken diken olmuştu. 

Üzerimde bırakmış olduğu garip bir etki vardı ve ben ne zaman onu düşünmeye kalksam, içimde bir yerde garip hisler oluşuyor, kalbimin ritmi bir anda hızlanıyordu. Bunlar mecaz değildi, gerçekten birkaç dakika içerisinde bunu yaşıyordum. 

Anlamlandıramadığım birçok şey yaşıyordum ona karşı. 

Daha fazla düşünmek istemedim, en azından tek başıma kaldığımda daha rahat düşünebilirdim. Yorganı üstümden çektim, soğuk zemine bastım ayaklarımı. Sonra etrafı inceleme fırsatı buldum.

Taehyung'un yayın odası değildi burası. Siyah ve gri renklerinin hakim olduğu, normal bir odaydı. Etraf oldukça düzenli ve topluydu. 

Yapmak istediğim şey lavaboya girmek, defalarca kez yüzüme soğuk su çarpmaktı. Koridora çıktığımda, her iki tarafa bakarak lavabonun hangisi olduğunu düşünüyordum. Aralık kapıdan içeriye baktığımda, aynayı görmüş ve lavabonun burası olduğuna kanaat getirerek girmiştim.

Aynada kendime bakıyordum. Dağılmış saçlarım, yanaklarım hafif kızarmıştı. Neyse ki gözlerim dün ki kadar şiş değildi. Dediğimi yapmış, birkaç kere soğuk suyu çarpmış ve bulduğum havluya silmiştim. 

Ona karşı nasıl bir yaklaşımda bulunmam gerektiğini bilmiyordum. Sadece..fazlasıyla üzgün olduğumu hissediyordum.

Adımlarım merdivenleri bulduğunda, olabildiğince yavaş şekilde inmiştim. Nerede olduğunu bilmiyordum ama burnuma doluşan kokular yerini belli ediyordu. 

Sonunda mutfak kapısının önünde durduğumda, ilk olarak kapıya yaslanmış ve onu izlemeye başlamıştım.

Üstünde tişörtü yoktu, altında ise gri bir eşofman vardı. Gözü ocağın üstünde bulunan tavadaydı. Geldiğimi fark etmemişti biliyordum, bu yüzden rahatlıkla izleyebiliyordum onu. Gözünün önüne gelen siyah saçlarını hafif geriye ittirdiğinde, ocağı kapatmıştı. 

Bunu yapması ile birlikte mutfağa girmiştim. 

Beni görüp, "Uyanmışsın.." demişti.

Başımı sallayıp, kalçamı tezgaha yaslamış ve onu izlemeye devam etmiştim. "Yemek yapmakta iyisin değil mi? Sonra zehirlenmeyelim."

"Birçok şey de iyi olduğum gibi, yemek yapmakta da iyiyim."

Güldüm, "Başka neyde iyi olduğunu bilmiyorum Taehyung."

Bana doğru bir adım atıp, tam önümde durmuş ve üzerime doğru eğilmişti. Bacakları bacaklarıma değiyordu. Siyah saçlarının altında kalan gözlerinin keskin bakışlarını görebiliyordum.

"Tam şu anda öğrenmek istemez misin?"

O derin ses tonu..

Her duyduğumda beni derinden etkileyen o ses tonu.

under the mask  ༄ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin