"V?"
O kadar kısık sesle söylemiştim ki, kelimenin dudaklarımdan çıktığından bile bir an emin olamamıştım.
Sadece iç çamaşırının içinde duruyor, gözlerime bakıyordu.
Dövme kaplı vücudu..birebir aynısıydı.
"Buraya gelip beni çizmeye başlayacak mısın artık?"
Cümlesinin ardından, dalgınlığımdan çıkmış ve hafif çatık kaşlarım ile bakmıştım ona. Mümkün olabilir miydi böyle bir şey?
Alayla güldüm, zihnim ciddi ciddi benimle dalga geçiyor olmalıydı.
Ona doğru minik adımlar attım ve çıplak bedeninin tam karşısında durup, gözlerinin içine baktım. Bazı şeylerden emin olmam gerekiyordu, öyle değil mi?
Minik parmaklarım, esmer tenine doğru yol aldı ve tedirgin bir şekilde dövmelerinin üstünde dolandı. Yaptığım şeyleri yavaşça izliyor, ne yapmaya çalıştığımı anlamak istiyordu.
"Hoşuna mı gitti?" diye mırıldandı.
Yutkundum.
Bir şey belli edemezdim, ama ne yapmam gerektiğini de kestiremiyordum.
"Yanakların bile kızarmaya başladı Jimin, yoksa utanıyor musun?"
Başımı iki yana salladım, "Hayır.. utanmıyorum."
Gergince gülümsedim, "Dövmelerine bakmak istemiştim sadece. Hepsi, güzel görünüyor."
Neden ona V olup olmadığını soramıyordum?
Dudaklarım bana ihanet ediyor gibiydi.
"Yatağa uzan," dedim. "Çizmeye başlayacağım."
Dediğimi yaparak, yatağıma boylu boyunca uzanmıştı. Ben ise hala yaşadığım şeyin etkisinden çıkmaya çalışarak, tuvalimi şövalenin üstüne bırakmıştım. Parmaklarım arasına aldığım kalemim..ellerim titriyordu.
Derin bir nefes aldım. Yüzüstü dönüp, yastıklarımdan birini göğsünün altına almış, başını da kollarının üstüne dayamıştı. Dudaklarında oluşan o gülümsemeyi size tarif dahi edemezdim.
Tehlikeli gözüküyordu işte.
Fazla tehlikeli.
Ona baktıkça kasılan bedenim, midemde bir şeylerin olduğunu hissediyordum. Evde tek kalınca yapacak olduğum tek şey, düşünmek olacaktı.
Üst vücudunu çizdiğimde, sıra alt kısmına gelmişti.
Yutkundum.
Videolarında birçok kez çıplak şekilde görmüştüm onu. Esmer teni insanı yoldan çıkarabilecek kadar güzel ve ihtişamlıydı.
İç çamaşırı üzerinde defalarca kez hata yaptığım için siliyor, baştan çiziyordum.
Saatler geçse bile, bana bakmayı asla kesmemişti. O bu şekilde bakıyorken, odaklanmamı nasıl bekliyordu gerçekten?
"Bana bakmayı kes." dedim. "Neredeyse sona geldim."
"Dikkatini mi dağıtıyorum?" dediğinde başımı öne eğerek alaycı bir şekilde gülmüştüm.
"Yatağımda neredeyse çıplak bir şekilde yatıyorsun Taehyung. Odaklanmamı nasıl bekliyorsun?"
"Öyleyse şartları eşitleyelim." dedi. "Sen de bana eşlik et."