Mart ayı, yıl 2017, günlerden cuma.
Her zamankinden bir tık daha keyifsiz, bir tık daha düşük bir ruh hali içerisindeydi. Omzuna asılı olan çantasının saplarını tutuyor ve istemsizce aşağıya çekiştiriyordu.
Oysa bugün yataktan çıkmadan hemen önce, bugünün daha güzel bir gün olacağına inandırmıştı kendisini. Fakat şimdi, okulun bahçesine girmekten çekiniyor, her gün yaşadığı o olayın tekrarlanmasından dolayı bıkkınlık duyuyordu.
İç çekip, başını öne eğmiş ve kimse ile göz göze gelmemeye çalışarak bahçeden içeriye girmişti. Kayıt olmadan önce, eski okulu gibi olmaması için dua bile etmişti. Ama sanırım tanrı hiçbir zaman onun tarafında olmayı seçmemişti. Çünkü olduğundan çok daha beter hale gelmişti Taehyung.
İnsanların bakışlarını hissediyordu. Her birinin kendisi için ne söylediğini çok iyi biliyordu. Önceleri her kendine bir lakap taktıklarında, eve gidip odasına çekilir ve sabaha kadar gözyaşı dökerdi. Artık bunu yapmıyordu.
İnsan gözyaşları ile kirlenmiş ruhunu temizleyemiyordu.
Neredeyse işkenceymiş gibi hissettiren bahçeden uzaklaşıp okulun içerisine geçtiğinde, hızlı adımları kendi sınıfa yönlenmişti. Kapının hemen iki yanında bulunan bedenleri görmek tiksinti duymasına sebep oluyordu.
Yanlarından geçip gitmesine izin vermeyip, ayağına çelme takmaya çalışmış ve onun yere düşmesini sağlamışlardı. "Eşcinselimiz de gelmiş."
Dizleri üstüne düşen Taehyung gözlerini sımsıkı kapatmış ve derin bir nefes aldıktan sonra hiçbir tepki dahi göstermeden, en arka sıraya oturmuştu. İnsanlar onunla alay edip gülüyor, işaret parmakları her seferinde kendisini gösteriyor oluyordu.
"İstiyorsan bir geceliğine babamı senin evine yollayabilirim Taehyung. Güzel saatler geçireceğinizden eminim."
Sıranın altında sıktığı yumruğun ardından derin derin nefesler almaya başlamış, duymamazlıktan gelmişti.
Her ne kadar söylenenleri umursamıyor gibi davransa da, yanı başında dikilen bedenin kendisini izliyor olduğununda farkındaydı.
"Ne oldu, konuşacak yüzün mü yok?"
Sakin ol Taehyung, sakin ol.
Bir hışımla kendi yakasına yapıştığında, Taehyung ani tepki vermiş ve sıktığı yumruğu yüzüne geçirmişti.
Sonra sınıfta bir sessizlik oluşmuştu. Kendi göğsü heyecan ve birazda korku ile hızla inip kalkarken, yumruk attığı çocuk ise yanağını tutarak öfke dolu gözler ile kendisine bakıyordu.
Elini kaldırıp kendisine vurmak için harekete geçtiğinde, kendisini geriye çekmiş ve gözlerini yummuştu Taehyung. Ardından sınıf kapısının açıldığını duymuş, kısıkça baktığı gözleri ile öğretmenin içeriye girdiğini görmüştü.
"Lee Swun, yerine otur."
Hala deli gibi öfkeli şekilde gözlerinin içine bakıyorken bir kez daha kendi adı söylendiğinde, hafifçe geriye adım atmıştı.
"Çıkışta görüşeceğiz," demiş ve fısıldamıştı. "Sikik."
Arka sıraya oturup, sakinleşmeye çalışır vaziyette derin nefesler almaya başlamıştı Taehyung. Üstelik sağ eli kızarmıştı ve acıyordu. Dizlerinin üstüne düştüğü için oralarda da hafif bir sızısı vardı ama her şeye rağmen ağzını açıp tek kelime dahi etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
under the mask ༄ vmin
Hayran Kurgu"Herkesin ortaya çıkmasından korktuğu bir yüzü vardır."