Aynada gördüğüm surat zaten düşük olan modumu daha da düşürüyordu. Makyaja abanıp suratımdaki rahatsız ve mutsuz havayı yok etmeye çalıştım. Ama aklıma Jongin ve Chanyeol geldikçe suratımın asılmasını engelleyemiyorum. Derin bir of çekerek aynanın karşısından kalktım. Chanyeol'un yüzünü görmediğim sürece düzeleceğimdir. Yatağın üstündeki çantamı almıştım ki kapım tıklatılmış annem kafasını onay beklercesine içeri sokmuştu.
"Evet anne"
"Bebeğim seninle Chanyeol hakkında konuşmam lazım" dedi kapıyı kapattıktan sonra. Sesini özellikle kısık tutuyordu.
"Chanyeol mu?"
"Ona dikkat et Baekhyun, daha yeni tedavisi bitti yeniden sorun çıkmasını istemiyorum."
"Neyim ben bebek bakıcısı mı? On dokuz yaşında bence artık kendine mukayyet olabilir." dedim çantamı omzuma takarken. Odadan çıkmak için yeltendiğimde annem kolumu tuttu, bu bir rica değil bir emir olduğunun göstergesiydi.
"Sen dediğimi yap Baekhyun" dedi ve elini kolumdan çekti. "Baban bundan sonra Chanyeol ile okula gitmeni istiyor. Sana ikimizde güveniyoruz" dedi odadan çıkmadan önce. Olduğum yerde derin nefes alıp olduğum durumu umursamamaya çalıştım. Eve geri dönene kadar sakin kalmayı becerebilirdim. Becermek zorundayım.
Salona uğramadan direk garaja indim. Chanyeol gelene kadar aşağıda beklemem onu daha az görmemi sağlardı. Garaja indiğimde arabanın içinde öylece bekleyen Chanyeol ile bir an yerimde durdum. Ne zamandan beri dakik olmaya başladı bu çocuk? Onun hakkında düşünmeyi kesip yanındaki koltuğa geçtim. Arabaya binmemle arabayı çalıştırdı.
"Kardeşlikten bakıcılığa terfi etmişsin" dedi yan ağız gülümseyerek. Keşke şu utanmaz gülüşünde değişseydi.
Cümlesini karşılıksız bırakıp çantamdan çıkardığım kulaklıklarımı kulağıma taktım. Zaten cevaplamam gerek bir şey söylememişti, kaba bir davranışta bulunmuyordum. O da umursamamış ve okula doğru sürmeye başlamıştı. Yol boyunca kafamı ona doğru çevirmemiş, yüzümdeki asık ifadeyle yolu izlemiştim. Onunla bu kadar yakın olmak beni mutsuz ediyordu.
Arabayı park edince onu beklemeden çantamı alıp arabadan indim. Okula girip dolabıma ilerledim. Jimin ile dolaplarımız yan yanaydı.
"Hey" dedim dolabımdan kitaplarımı alırken.
"Somurtmaktan yüzün sarkacak"
"Berbat bir gece geçirdim" dolabımı kilitleyip Jimin'e doğru döndüm.
"O kadar mı dayanılmaz" dedi jimin koridor girişinde anıran Chanyeol'a bakarak. Resmen anırıyordu. Bay Park'ı tanımasam medeniyet görmemiş sanacağım.
Jimin'in sorusunu havada bırakıp Chanyeol ile konuşan Jongin'in yanına gittim. Chanyeol'u gören herkes sevinçle ona sarılıyordu. Demiştim kendisi okulun rock starıydı. Jongin beni görünce gerilmiş yine de elini belime dolamıştı. Her zamanki gibi Jongin her şeyin sonunda benim Jonginimdi. Dudaklarına küçük bir öpücük koydum.
"Channie'yi gördüğüne mutlu gözüküyorsun" bakışlarımı Chanyeol'a çevirdim. Jongin ise gözlerini Chanyeol dışında her yerde gezdirdi. Jongin'in Chanyeol'a bizden bahsetmediğini şaşkın bakışlarından anladım. Chanyeol kafası karışmış gibi bize bakıyordu.
"Şaka gibi" deyip Chanyeol gözlerini devirdi. "Sınıfta olacağım" gözlerime garip bir ifadeyle bakıp yanımdan geçip uzaklaştı.
"Alışacaktır" Jongin'in çenesinden yüzünü kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Overdose(Chanbaek)
Fanfic"20 dakika yeter mi bende kaybolmana?" dedi nefeslerinin arasında. "Dakikalar bunun için fazla uzun Chanyeol."