Vücudum titriyordu. İnkar edemem sözlerin halen beni öylesine etkiliyorlardı ki. Yalan olduğunu, inanmamam gerektiğini bilsem de isteğim tam tersineydi. Her sözün öylesine doğruydu ki, beni benden daha çok tanıyor gibiydin. Oysa ben senin beni hiç tanımadığını düşünürken. Belki de beni tanımayan kişi bendim. Yoksa bu ağzımdan çıkan sözleri söylediğime kendim şaşırmazdım.
"Hata olmak istemiyorum" nefesim dudaklarımın dibindeki dudaklarına çarpmış sanki daha da yakınlaşmamızı sağlamıştı.
"Hata olmamamızı sağlayacağım, sadece bana bir şans ver." Gözleriyle öyle bakıyordu ki sanki reddetsem karşımda parçalara ayrılacak gibi. "Seni öpebilir miyim?" sanki önceden hiç öpmemiş gibi sordu. Gözlerim istemsizce dudaklarına kaydı, kafam kendimden habersiz aşağı yukarı sallanırken.
Dudakları dudaklarıma ilk defa değer gibi yumuşak ve korkakça dokundu. İlk defa değildi ama ilk defa birbirimize bu kadar açıktık. Duygularımız dudaklarımıza dökülmüş ve birbirimize çekilmiştik. Hiçbir oyun ve yalan olmadan.
"Sana dokunmak istiyorum" dudaklarımdan ayrılmış ve dudaklarıma doğru izin ister şekilde konuşmuştu. Hayır demeyeceğimi biliyordu ona tutulduğumun farkındaydı.
Bu sefer cevap olarak dudaklarını ben öpmeye başladım. Öpüşüm onunkinin aksine güven dolu ve şehvetliydi. Onu tatmak istiyordum. Korkmadan ve pişmanlık duymadan. Bana bütün çıplaklığıyla dokunsun istiyordum.
Dudaklarım dudaklarından boynuna oradan göğüslerine kaymıştı. Chanyeol'un elleri saçımı kavrarken ben meme uçlarını dudaklarımın arasına almıştım. Ona dokunmam hoşuna gidiyordu. Beni daha çok kendine bastırıp meme uçlarını emmeme izin verdi. Sağ meme ucuna verdiğim ilginin aynısını sol ucuna da verdim. Artık dizlerimin üstünde durmaya başlamış vücudunu emiyor ve öpüyordum. Ellerinden biri saçlarımdan koluma gidip karşısında dikelmemi sağladı. Gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında mekik dokuyordu.
"Seni emmek istiyorum sen beni emerken" bu sefer onayımı beklemeden pantolonumdan başlayıp üstümdekileri hızla çıkarmaya başladı. Benden sonra kendi tshirtünü ve pantolonunu hızla çıkarıp dizlerim üstünde ona arkamı dönmemi sağladı. Kendi de geriye doğru uzanırken bacaklarımdan üstüne doğru çekiyor ve 69 pozisyonunu almamızı sağlıyordu.
Şu an ben onun boxerına bakıyor o benim penisimi elliyordu. Beni ağzına alır almaz vücudum etkilenmiş ve titremişti. Bende zaman kaybetmeden sertleşmiş penisini boxerından çıkarıp emmeye başladım. Penisi ağzımda daha da büyüyüp kalp gibi atmaya başladı. Ağzından penisimi çıkarmış beni biraz daha kendine çekip deliğimi emmeye ve dilini içeriye itmeye başladı. Ağzımda penisi olduğundan inlemem boğuk ve kısık çıkmıştı ama inlemelerimi içimde tutmam gerekiyordu. Kimsenin beni duymasını istemiyordum.
Dilini çıkarır çıkarmaz parmaklarından birini içeriye yolladı. Girişiyle hakimiyetimi kaybedip penisinin ağzımdan çıkmasını sağladım. Kısık derin nefesler alıyordum kalçalarımı ona doğru iterken. Parmak sayısını arttırmış, penisimi yeniden ağzına almış benimle oynuyordu. Artık aldığım hazdan onunla ilgilenemiyor dudakları ve parmaklarıyla hazzı sonuna kadar yaşıyordum. Daha fazlasını istiyordum. Kendimi ona iten kalçalarım daha da hızlanmış beni sonuna taşımasını istiyordum. O da anlamış gibi parmaklarını hızlandırmış diliyle penis ucumu uyarıyordu. Kendimi son kez içine iterken ellerimle ağzımı kapamış inlememin boğuk çıkmasını sağlamıştım. O da kalçalarımdan beni kendine daha çok bastırıp bütün menimi ağzında tutmuştu.
Ama dediğim gibi daha fazlasını istiyordum.
Tamamen ağzına geldikten sonra yavaşça üstünden kalktım. O yüzüme öylece bakıp bir hamle bekledi. Gözlerindeki çekinmeyi görebiliyordum. Her hareketini dikkatle atıyor ve anı bozmak istemiyordu. O da bu anın ağırlığını hissetmişti. Duygularımız ve şehvetimiz altında ezilmeye başlamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Overdose(Chanbaek)
Fanfiction"20 dakika yeter mi bende kaybolmana?" dedi nefeslerinin arasında. "Dakikalar bunun için fazla uzun Chanyeol."