Overdose(Chanbaek)

Bölüm 6(M)

            Hafta sonunun gelmesiyle Chanyeoldan kaçmam daha kolay hale gelmişti. Tek yapmam gereken odadan çıkmamak ve odamda yemek yemekti. Arabadaki yakınlaşmamızdan sonra eve varana kadar konuşmamış, evde de direk odama kaçmıştım. Arabada Chanyeol'a karşı cinsel açlığımı itiraf etmiştim. Bir tarafım iki gecedir yataktan çıkıp odasına gitmek istiyordu. Diğer tarafımda bu kadar kaşar olmama laf edip duruyordu. İçimde yaşadığım kargaşalar bitmemiş ama bastırmıştım. Bütün gün aklımı Chanyeol dan uzak tutuyordum. Geceleriyse bir kabus gibi gözlerimde beliriyordu. Ellerinin beni kavrayışı ve fısıldayışları aklımdan çıkmıyor ve sertleşmeme neden oluyordu.

Üstüme göğüs kısmına kadar açık bordo saten gömleğimi giyip saçımı son kez kontrol ettim. Bu gece arkadaşlarla club da eğlenecektik. Chanyeol'un da gideceğini bildiğimden hazırlanmaya biraz geç başlayıp onun gitmesini beklemiştim. Chanyeol'un çıktığına emin olduktan sonra taksiyle club'a gittim. Bizimkiler çoktan masalarına oturmuş ve eğlenmeye başlamıştılar. Masaya yaklaştığımda Sehun ve Taeyong'un da bizim masa da oturmasıyla şaşırmıştım. Jongin Sehun'a doğru bir şeyler anlatıyordu. Jongin'in bir süredir Sehundan dersler aldığını biliyorum ama bu ani yakınlıkları garibime gitmişti. Sehun okulumuzun buz kütlesidir.

Jongin geldiğimi görmüş ve hemen sağını bana açmıştı. Jongin beni kollarına alıp sardı. Bu anda masaya yaklaşan Chanyeol ile de göz göze gelmem ironi miydi? Jongin'in boynuna suratımı gömüp Chanyeol ile göz temasından kaçındım. Ona karşı olan arzumla içimdeki pişmanlık ve kötü histe büyüyordu.

"Özlemişim seni" Jongin başımı kaldırıp gözlerime odaklandı.

"Bende" sesimin kısık çıkmasına gayret göstermiştim. Chanyeol çaprazımda otururken böyle olmak vicdanımı sızlatıyordu. Binlerce duyguyu aynı anda yaşıyordum. Jongin'in gözlerine daha fazla bakmaya dayanamayıp kafamı omzuna yaslayıp vücuduna yaslandım.

Herkes sıra, sıra dans eden kalabalığın arasına katıldı. Chanyeol ilk kalkanlardandı. Ona bakmaktan kaçındığımdan yüz ifadesini göremiyordum. Bizimle kalan Chen'de kalabalığın arasına karışınca Jongin ile kaldık. Şu ana kadar kafamı omzundan kaldırmamış önüme gelen bütün içkileri içmiştim. Kafam ne kadar uyuşursa o kadar hissettiklerimi göz ardı edebilirdim.

"Dans edelim Baekkie" Jongin omzunu çekip vücudunu bana doğru döndü.

"Sen git ben içkimi bitirip sana katılacağım" deyip Jongin'in dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Jongin ilk itiraz edecek olsa da sonra vazgeçip kalabalığa karıştı.

Koltuğumda geriye yaslanıp kalabalığı izlemeye başladım. Chen ve Suho her zamanki gibi sonuna kadar eğleniyordu. Chanyeol onlardan biraz uzakta tanımadığım kişilerle konuşup gülüşüyordu. Ben burada içimdeki kargaşadan nefes alamazken o gayet rahatça hayatına devam ediyordu. Sinirle kafamı çevirip yeni bir içki almak için bara ilerledim. Jongin'e ona katılacağımı söylemiştim ama köşede bile nefes alamıyordum. Delicesine dans eden insanların arasında daha iyi olacağımı düşünmüyordum. Uzun bar taburesine oturup içkimi içmeye başladım.

Aklım karmakarıştı ve alkolün etkisiyle düşüncelerim uyuşmaya başlamıştı. Anlıkta olsa bir rahatlama yaşıyordum. Jongin'in yanına gitmeliydim. Ona belli edemezdim. Bana neden böyle olduğumu soracaktır. Fark ettiğini de biliyorum ama beni sıkmamaya çalışıyordu. O böyle duyarlıyken ben neden böyle yapmıştım? Kendime bu soruyu sormaktan alamıyordum.

İçkimi dikledikten sonra derin bir nefes alıp dans eden kalabalığın arasına girdim. Chen kardeşi Taeyongla uğraşırken boş kalan Sehuncuğumuz Jonginle köşede kıkır kıkır gülüyordu. Belki de Jongin düşündüğüm kadar bana ilgili değildi. Jongin'in hareketlerinden tek alkol almadığını fark etmiştim. Aynı sınıfta olmamıza rağmen bir kere bile bana gülümsememiş Sehun, Jongin'in dediklerine kahkaha atmadan duramıyordu. Jongin'in bazen salaklıkları komik olabiliyordu ama bu kadar da değil. Kalabalığın arasında bir süre durdum sonra yönümü tuvaletlere çevirdim. Her şeyin üstüne benim alanıma giren bir tehlikeyle daha yüzleşmiştim.