4 yıl sonra ;
Ağzımda ki kanı yere tükürüp, karşımda ki adamın karın boşluğuna dizimi geçirdim. O iki büklüm olurken, dirseğimi sırtına yaslayıp dizimi tekrar karın boşluğuna geçirdim. Onun acı dolu iniltisini duyunca bundan daha çok zevk aldım. Bu koca 4 yıl beni çok değiştirmişti. Adamı kaldırıp yüzüne kafa attım. Adamın burnundan gelen ses kırıldığına işaretti. Yere düşen adamın karnına oturup yüzüne art arda yumruklarımı geçirdim. Bilincini kaybeden adamın üstünden kalktım. Yüzüme bir kaç darbe almış olabilirdim. Ama o adam daha beter bir durumda idi hastanelik olmuştu. Yanıma gelen adam bir elimi havaya kaldırıp bağıra, bağıra konuşmaya başladı.
"Kafes dövüşlerinin prensi Jeon Jungkook, 3 yıldır olduğu gibi tekrar rakibini yendi!"
Etrafta başlayan tezahüratlar ile yüzümü buruşturdum. 3 yıldan beri buradan aynı tezahüratları alıyorum ama, bir türlü adapte olamıyordum. Ringi yaptığımız kafesten çıkıp üstümü değiştirdim. Kendimi koltuğa attıp Jennie'yi düşünmeye başladım. Onun hayalini her dakika görüyordum. Gözlerimi kapattığımda onun gülüşünü duyuyordum. Kapım hızlıca açıldı. Bunu umursamadım.
"Jeon! Sana haberlerim var!"
Jimin sesi kulaklarımı doldurdu ama, gözlerimi hâlâ açmadım.
"Ne var Jimin?"
"Rosé'den havadislerim var! Jennie seul'e gelmiş! "
Duyduğum isimle gözlerimi ışık hızında açtım.
"Ne! Ne zaman gelmiş? Oğlum yalan söylüyorsan seni çok pis döverim. Gerçekten gelmiş mi ?"
Jimin kendini karşımda ki koltuğa atıp gözlerini bana dikti.
"Sana ne zaman yalan söyledim ?"
"Her zaman."
"Kalbimi kırıyorsun Jeon."
"Siktir piç."
"Sonrada sinirlenip soluğu yatağımda almayasın ?"
"Oğlum ben ne zaman yatağına geldim ?"
"Bebeğim gelmedin ama beklerim. "
Göz kırması ile gözlerimi devirdim salak bu çocuk hemde katıksız salak!
"Neyse ben sana beyaz atlı prensesin Jennie'den bahsedeyim. Rosé'den zor öğrendim. Jennie fransada eğitimine devam etmiş, hala hatırlamıyorum çok iyi bir avukat olmuş ve-"
Jennie'nin hâlâ hatırlamaması sinirimi bozsada onun dönmüş olması beni mutlu ediyor. 4 yıldır onu görmedim ve kokusunu çok özledim.
"Ve ?"
"Şey Jungkook."
"Ne Jimin ?"
"Uhmm...nasıl söylesem."
"Sinirimi bozma Jimin birden söyle gitsin."
"Pekâlâ, Jennie nişanlanmış"
Duyduğum sözler ile sevincim yeni öfkeye emanet edip kayıplara karşıtı. O demin ne demişti Jennie nişanlanandımı hadi canım oradan! Benim meleğim bana bunu yapmaz.
Odanın kapısı hızla açılıp kapansada oraya bakmadım. Transa geçirmiş gibiydim.