8. BÖLÜM

355 36 91
                                    

Sabahın çok erken bir vaktinde uyanmıştım. Uyanık tek kişi Jin'di. Neden kalkmıştı bu saatte? Okula daha çok vakit vardı.

Üstümü düzeltip mutfağa geçtim.

-Günaydın.

Dedim gülümseyerek. Karadayken öğrendiğim bir şey daha: Her zaman gülümse.

-Günaydın.
-Neden bu kadar erken uyandın? Bu şey ne? Peki bu? Bunu nasıl yaptın ki? Yoksa senin de mi güçlerin var? Çok lezzetli duruyor~

Pekala... Dediklerinden hiçbir şey anlamadım. Çok tuhaf biri.

O yumurta nasıl buna dönüştü?

-Benim süper gücüm mükemmel olmak. Ayrıca nasıl hu kadar enerjiksin?
-Bilmiyorum. Sadece mutlu hissediyorum.

Ben neden mutlu hissediyorum? Şu şey çikolatalı mı? Keşke geldiğim yerde de bunlardan olsaydı.

-Bunların adı ne?
-Bilmiyor olamazsın?

Kafamı iki yana salladım. İnsanlar bu kadar şeyi nereden öğreniyor? Hana'ya bunu sorsam çok iyi olacak.

İşte gerçek bir cahil.

Min Yoongi geldi.

-Yoongi? Orada ne yapıyorsun ve neden uyanıksın?
-Tuvaletim geldiği için kalktım.
-Çok açık sözlüsün ama misafirimiz var.

Açık sözlü ne demek? Sözü mü açmış? Söz nasıl açılıyor? Hayır, Jae Rim sakın sorma! Sormamalıyım, sormamalıyım!

-Açık sözlü mü? O ne?

Sordum.

-Günaydın~

Yoora Yoongi'ye uzun bir bakış attı ve sonra arkasını döndü.

-Hala rüyadaymışım. Uyanıp geliyorum.

Tam çıkacakken Jin onu durdurmuştu.

-Rüyada değilsin. Hem böyle bir yakışıklıyı rüyanda görmen imkansız.

Evet, buradaki herkes çok yakışıklı erkek insanlardı.

-Min Yoongi bu saatte uyandıysa her türlü rüyadayımdır ya da ölmüşümdür.

Ölmüş mü? Ben onu görebiliyorum. O zaman... OLAMAZ BEN DE Mİ ÖLDÜM?!

-Hala hayattasın ve evet bu bir ilk. Şimdi herkesi uyandır ve kahvaltıya çağır. Sonra da okula gidelim.

Yoora kafa sallayıp diğer vagona geçti. Yoora ilk başta bizimle hiç konuşamamıştı. Hana'nın dediğine göre çok çekingen biriydi. Durmadan yanakları kızarıyordu ve domatese benziyordu. Bu da benim acıkmama sebep oluyordu. Yine de o da çok iyi bir insandı.

Herkes sofraya oturmuştu ve mükemmel bir kahvaltı yapmıştık. Sonra da diğerleri okula gitmek için hazırlandılar.

-Jae Rim ve benim kıyafetlerim evde kaldı. Eve gitmemiz gerekiyor.

-Okul için daha erken sizi bırakalım.

Hiç kimsenin bir şey demesine izin vermeden dışarıya çıkmıştı. Gülümsedim. Çok tatlı ve güzel bir çift olacaklarına inanıyordum. Hana'nın bu konuda ne düşündüğünü hala bilmiyordum. Ben gitmeden önce kavuşsalar gerçekten güzel olurdu.

******

Hayatıma bir anda bir sürü insan girmişti ve neredeyse hepsi benim çok garip olduğumu düşünüyordu. Ben de insanları anlamadığım için çok gergin hissediyordum. Söyledikleri kelimeler, cümleler, davranışları... Hepsi bana çok yabancıydı.

DENİZKIZI - MİN YOONGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin