Baby ✴ Jikook

✖'Canım'

*FLASHBACK*

''Jaebum da gelecek.''

Jungkook otel odasının banyosundan çıktığında kaşlarını çattı.

''O kim be?''

''Arkadaşım işte. Sabah tanıştınız ya.''

''Şu gıcık olan.'' dediği sırada kapı çalmıştı.

''Geldi. Kes sesini Jungkook.''

Jungkook omuz silkip yatağa oturdu.

Jimin kapıyı açarken gülümsedi. ''Jaebum!''

''Merhaba Jimin. Nasılsın?''

Jungkook gözlerini devirip Jaebum'un konuşmasını sessizce dudak hareketleri ile taklit etti.

''İçeri geçsene.'' diyip geri çekildi Jimin.

Jaebum elinde ki yemek arabası ile içeriye girdiği sırada Jungkook'u görmesi ile gözlerini büyüterek çığlık attı.

''Ne korkak arkadaşın var böyle.'' diyip göz devirdi Jungkook. ''Bir de aptal.''

''Ah...şey ben Jimin ile yalnız olurum sanıyordum. Kusura bakmayın.''

''Baktım ama. Ne olucak?''

Jaebum yüzünü buruşturup Jimin'e döndü. Ardından yeniden Jungkook'a. ''Anlamadım?''

''Şaka yapıyor.'' diyerek Jungkook'un yanına geçti Jimin. ''Jungkook şaka yapmayı sever. E hadi yemek yiyelim.''

Jaebum başını salladı. ''Demek bu yüzden üç kişilik yemek söylediniz.'' diye sessizce mırıldandı.

Jungkook yeniden gözlerini devirdi. ''Bir mahsuru mu var?''

Jaebum şaşkınca Jungkook'a baktı. ''Ne?''

''Hadi artık.'' Jimin neşeli sesi ile devam etti.
''Jungkook'un evi....tadilatta. Bu yüzden burada kalıyor. Yarın burada kalmayacak Jaebum-ah.''

Jungkook sinirle sevgilisine(!) döndü. ''Jaebum-ah mı?''

Mavi saçlı gözlerini devirdi. Zaten midesi bulanıyordu, birde Jungkook'un çocukluklarıyla uğraşmak istemiyordu.

''Yeter Jungkook. Hadi yemek yiyelim.''

Jaebum'un koluna yapışıp yatağın karşısındaki kanepeye oturttu. Bu sırada kahve saçlı huzursuzca onları izliyordu.

Jimin ayaktaki sevgilisinin sinirli bakışlarını gördüğünde elini Jaebum'dan çekti. ''Otursana Kook.''

Jungkook başını sağa sola sallayarak sevgilisinin dediğini yapıp koltuğa oturdu.

Jaebum tabakları açarken Jimin, Jungkook'u izliyordu.