Bölüm çok baştan savma ama olsun. Bir daha ki sefere uzun ve özenli bir bölüm yazacağım 🙏
Alta yazdıklarımı lütfen okuyun ve fikrinizi belirtin.
Sizi seviyorum iyi okumalar ❤
*
*
*
*
*
*Jungkook burnunu gıdıklayan mavi tel tutamları ile gözlerini araladı.
Belini okşayan küçük parmakları hissettiğinde gülümseyip kafasının altındaki saçlara bir öpücük bıraktı.
''Ne zaman uyandın?'' dedi Jimin ayık bir sesle.
''Şimdi.''
Jimin başını sallayıp hafifçe kıpırdanarak yeniden yüzünü kaslı göğse gömmüştü ki çalan telefonu ile geri çekilmek zorunda kaldı. Jimin doğruluğunda Jungkook hevesle onu izliyordu. Küçük parmakları ile telefona cevap verip kulağına götürdü. ''Efendim Jaebum.''
Jungkook gözlerini devirip küçüğüne sırtını döndü.
''Neden mi odada değiliz?'' Jungkook'a kısa bir bakış atıp sevgilisini yanıtladı. ''Şey..ben sana anlatacağım. Neredesin, otelde misin?''
Jungkook bebeğinin yatağını incelemeye devam ederken bir yandan Jimin'i dinliyordu. ''Ah..tamam. Gelmem.'' Jimin'in duyduğu şey ile morali düşmüş gibiydi.
''Tamam. Rahatsız etmem ben seni. Hm-hm merak etme. Sonra görüşürüz, seni-'' telefon yüzüne kapandığında cümlesi yarım kalmıştı. Jaebum bu aralar Jimin'e sert davranıyordu. Nedenini bir türlü anlamamıştı Jimin.
''Ne diyor o sülük?'' dedi Jungkook doğrulurken.
Minik beden hafifçe omzunu silkti. ''Şu yeni işe alınan kız var ya. Arkadaş olmuşlar. Bugün onunla kahvaltı yapacakmış. Her neredeysem orada kalmamı ve onu rahatsız etmememi söyledi.'' sesi kırık ama bir o kadar da umursamaz çıkıyordu.
''Hah.'' dedi Jungkook. ''Bu sana âşık olan Jaebum mu?''
Jimin cevap vermeyip ayağa kalktı. ''Ben odaya döneyim.'' bebeğinin pusetine yönelmesiyle Jungkook'un bileğini kavraması bir oldu. ''Odayı temizletmedim Jimin-shi.''
Jimin bakışlarını kaçırıp bileğini kendine çekti. Jungkook bu hareketi ile burukça gülümsedi ve hafifçe doğrulup ayağa kalktı. ''Bir işim var Jiminie. Birazdan döneceğim ve sende, Mingyu da döndüğümde burada olun.''
Jimin itiraz edecek gücü kendinde bulamadığından geçiştirmek adına başınu salladı.
Jungkook üzerini değiştirdikten sonra küçüğüne gülümseyip odadan çıktı ve uzun koridorda yürümeye başladı. Bugün bu işi bitirmek istiyordu.
Eun'un odasına geldiğinde derin bir nefes aldı ve dünden beri görmediği kızın kapısını tıkladı. ''Eun?''
İçeriden ses gelmeyince yeniden seslendi. ''Eun?''
''E-evet?''
Jungkook istemsizce kaşlarını çattı sevgilisinin titrek sesine karşı. İkinci bir kapıyı çalmadan doğruca odaya daldı ve istemediği ancak tekrarlanan manzarayla karşılaştı.
Otelin güvenlik görevlisi yatağında çıplaktı, ve Eun'un üstünde yalnızca beyaz bir atlet vardı. Jungkook sinirle gözlerini yumup derin bir nefes aldı. ''Eun..'' dedi sakince. ''Yine mi?''
Eun utançla yüzünü kapatarak altına eşofmanını geçirdi. ''J-jungkook..''
''Ne Jungkook?! İki oldu Eun. Ne yapıyorsun sen?!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby ✴ Jikook
Fanfic''J-jungkook...k-kapıyı aç. Yalvarırım.*hıck*'' Kapının arkasında bulunan Jungkook sinirle bağırarak karşılık verdi. ''Karnındaki piçin sahibi kimse o kapıyı açsın sana Jimin. Siktir git evimin önünden..'' Daha fazla dayanamıyordu minik beden. Dizle...