Soğuk odada yatakta oturmuş otel odasına vuran gün ışığına bakıyordu Jimin.
Yanakları göz yaşları ile süslenmişti. Çıplak bedenine vuran gün ışığına odaklandı.
Arkasındaki bedene yöneldi sonra. Burnunu çekti. Sabah olmuştu. Kalkması gerekti.
Göz yaşlarını sildi usulca. Ardından yarı uyuyan bedenin çıplak omuzunu dürttü.
''Jaebum?'' diye fısıldadı usulca. (y/n: SiskoCigkofte kimler buradaymış)
Yavaşça aralandı gözleri. ''Jimin?''
Başını salladı Jimin. ''Sabah oldu. Uyanman gerekir diye düşündüm.'' Dün gece aklına geldiğinde titreyerek elini çekti. Buradan doğruca Jungkook'a gitmek istiyordu.
Jaebum usulca doğruldu. Yeni yeni doğan güneş Jaebum'un (Cabom diye okunuyor)
çıplak bedenini aydınlatıyordu. ''Ne zaman uyandın güzelim?''Uyumadım. ''Az önce.''
Başını salladı Jaebum. Ardından doğruldu. Jimin ona bakmamak için başını yeniden pencereye çevirdi.
Jaebum onun kendisine bakmamak için verdiği çabaya gülümsedi. Jimin'in kendisinden utandığını biliyordu.
Pantalonunu giydiğinde yeniden yatağa yöneldi. Yarı uzanarak yataktaki çocuğun yanağına bir buse kondurdu.
Jimin temasla titredi.
''Jimin? Sakin olur musun artık?
Burnunu çekti genç oğlan. Göz yaşlarını pınarlarında tutmakta zorlanıyordu. Jaebum kaşlarını çattı. Onu sakinleştirmek ve rahatlatmak istiyordu ama aynı zamanda işe de gitmesi gerekti.''Jimin...istersen bugün işe gitmeyeyim. Seninle kalayım. Ne biliyim dışarı falan çıkarız. Hava alırsın. Rahatlarsın-''
''Bir yere gitmek istemiyorum.'' diye fısıldadı Jimin. ''Ben iyiyim JB. Sen işini yap.'' sesine inandırıcı bir ton eklemeye çalışıyordu.
Jaebum başını salladı. Onu bırakmak istemiyordu ama başka çareside yoktu. ''Seni ara ara ziyarete geleceğim.'' yeniden buse kondurdu yanağına. ''Lütfen ağlama.''
Jimin onu onayladı. ''Ağlamayacağım.''
Jaebum güven verici bir şekilde gülümsedi.
''İyi ol.'' ardından kalktı. Üzerine üniformasını geçirdi.
Hazırlandı ve odadan çıkmadan önce yeniden Jimin'e gülümsedi.
Jimin karşısında ki boy aynasından bedenine baktı.
Keskin bir ağlama sesi kulaklarını doldurdu. Bakışları aynadan bebek pusetine kaydı. Oflayarak ayağa kalktı ve boxerını üzerine geçirdi.
Jimin bebeğini kucağına aldı. Ağlamasını dindirmek için sırtını okşadı ve komidinin üzerinde duran biberonu aldı.
''B-baba?'' Jimin gözlerini yumdu.
Bu bebek belki Jungkook'la büyüseydi onun için daha değerli olabilirdi. Ama değildi işte.
Jungkook'un sesi doldu kulağına. Gözlerini açtı. Aşağıda mıydı?
Cama yöneldi. Ordaydı. Bir zamanlar sevgilisi. Arabasının önünde kız arkadaşı ile konuşuyordu. Eun.
Jimin gülümsedi. Gözleri Jungkook'taydı.
Jungkook hevessizce Eun'un konuşmalarını dinliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby ✴ Jikook
Hayran Kurgu''J-jungkook...k-kapıyı aç. Yalvarırım.*hıck*'' Kapının arkasında bulunan Jungkook sinirle bağırarak karşılık verdi. ''Karnındaki piçin sahibi kimse o kapıyı açsın sana Jimin. Siktir git evimin önünden..'' Daha fazla dayanamıyordu minik beden. Dizle...