ESKİ SEVGİLİ

Eski Sevgili • 31

31. Bölüm Ehehehehe :D

20K OLDUK 🎉

Bu arada son bölümde Asya ve gerçek ailesi hakkında bir kısım vermiştim, yetimhaneye ilk gelişi. Anlamayanlar olmuş sanırım, bu kısma yazarlarsa yardımcı olabilirim.

İyi okumalar :)

*

*

"Görmeyeli ne kadar çirkef bir şey olmuşsun sen."

"Hah, diyene bak. Ben en azından çirkef oldum, senin iyice IQ seviyen düşmüş. Kimlerle takıldın benden sonra Emre Esin?"

"Arkadaşlarıma laf edemezsin!"

"Ooo arkadaşların demek, ben İspanya'da sen yoksun diye kimseyle muhatap olmayıp yalnızlığın dibine vurayım sen burada arkadaş edin öyle mi? Nankörsün oğlum sen."

Hâlâ arka bahçede havuz tarafındaydık. Kaan ve Poyraz çantaları yukarı bırakıp buraya yayılmışlardı. İlk başta her şey güzeldi, sakin sakin sohbet ediyorlardı fakat Kaan ve Rüzgar; buluşalı daha birkaç saat olmamış gibi birbirlerine girmişlerdi. Gözlerim tenis topu gibi ikisi arasında hızlı hızlı gidip gelirken takip etmekten başıma ağrı girmişti. Poyraz, Kaan ve Rüzgar'ı büyük bir keyifle izlerken şezlonga yayılmış, elinde portakal suyu ve kocaman güneş gözlükleriyle maç izler gibi ikisini izliyordu.

"Ben mi nankörüm? Daha demin İspanya'da erkeklerin ne kadar yakışıklı olduğundan bahsedip çıktığın kişilerin ismini sayıyordun!"

Rüzgar'ın gözleri hayretle büyürken ağzı açıldı. "Kuru iftira! Bir de yalana mı başladın?"

"Hah, yalan söyleme konusunda Sude Karayel zirve yapmış durumda, onu arkadaşına söyle."

Kaşlarımı çatarak havuzun kenarındaki oyuncak ördeklerden birini ona attım. Kafasına çarparak yere düştü. "Kuyruk acın var anlıyorum Esin, ama konuyu her seferinde bana getirip laf atma çabalarına girmen sıkıcı olmaya başladı."

Rüzgar'a olan sinirini bana yöneltti. "Ben sana demedim mi, bana soyadımla seslenme diye?"

Sahte bir sırıtma ile güldüm. "İnsan ailesini seçemiyor maalesef. Dünyaya öksüz olarak gelmiş olsa bile."

Poyraz yanımda homurdansa da portakal suyunu höpürdeterek içmeye devam etti. Kaan'ın gözleri kısa bir an bende oyalansa da Rüzgar'ı bulduğunda tartışmalarına kaldığı yerden devam ettiler.

"Benim dostuma, benim can kardeşime, kız kardeşime, yalancı mı dedin?"

Kaan hayretle ona baktı. "Nereden senin oluyor? Biz onunla daha yakınız."

"Dağdan gelmiş, bağdakini kovuyor! O benim arkadaşım hatta ve hatta eminim ikimiz arasında kalsa beni seçer."

"Hah, seni seçermişmiş, rüyanda görürsün. Bizim aramızda onunla daha özel bir bağ var, senin küçük beynin yetmez."

Aynı anda geçmişten birkaç ses kulağıma karıştı.

[ "Hayır, Kumral benimle grup olacak. Sen git Selma ile kız kıza grup ol."

"Hiçte bile! Asya her dakika seninle ben iki günde bir geliyorum benimle grup olacak bu seferde."

"Niye seninle olsun? Yüzsüz gibi gelip yapıştın yanımıza git evinde kendi kendine oynasana."

"Senin için gelmiyorum ben Asya için geliyorum o beni kabulleniyor en azından.

"Hadi ama Kumral ben mi yoksa bu sarışın çilli mi?" ]