ESKİ SEVGİLİ

Eski Sevgili • 33

Multi: Aman aman nerelere geldik jdjkldjlkslaşkdasşl

44K için teşekkür ederim 💜

Siz diğer bölümü okurken ben bunu yazıyorum... 150 oy sınırını geçtiyseniz buradasınız demektir dslkjdlkjfkldjf ULAN SANIRSIN 200 OKUNMALIK BÖLÜME 150 OY SINIRI KOYMUŞUM BÖLÜM OKUNMASI 900 BE

Neyse sakinim.

Bunların tehlikeli işler çevireceğini hiç düşünmezdim fakat... Yiğit senin içinden ne kadar sinsi, uyanık, tam illegal işler için doğmuş bir adam çıktı jkfdkfjdsklfjsd Bu bölüm Yiğit'e çok düştüm.

Size Hollywood filmlerini andıran, buram buram sosyete kokan bir bölümle geldim. Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen...

İyi okumalarr :))

*

*

Tanrı Asya'ya iki anne, iki baba verdi. Tek eksiği aileydi.

Geçmiş

'Ayrılık Mevsimleri'

Asya'nın Kenan Karayel ile tanışmasının üstünden geçen on dört ay. Mevsimler birbirine girmişti; Asya'nın boyu uzamış, büyümüş, daha da güzelleşmişti. Onunla birlikte Kaan da gün geçtikçe çocuksu hatlarını kaybetmiş; yerine sert, sivri yüz hatları oluşmaya başlamıştı. Kaan on bir yaşını bitirmişti, Asya gelecek ay on yaşını dolduracaktı. İkisi de büyürken onlar için felaket kapıyı çalmadan önce mevsimlerden İlkbahardı.

"Hayır, onu öyle ekmeyeceksin." dedi Kaan eliyle toprağı eşelerken.

"Ama nasıl ekeceğim, olmuyor!"

Kıza bıkkın bir bakış attı, fakat suratını gördüğü an onu yine gülümsetmişti. "Çok sabırsızsın Asya, hemen büyümesini bekleyemezsin ki!"

Asya önüne gelen saçları elinin tersiyle iterken huysuzlanarak kollarını göğsünde bağladı. "Ben sevmedim bu gül ekme işini." Kısa bir süre gözü topraktan ayrılmazken aklına gelenle el çırparak sırıttı. "Hadi menekşe ekelim!"

Kaan Asya'nın gülleri sevmemesinin ne kadar garip olduğunu düşünürken yanlarından geçen onlarla yaşıt iki çocuk, dışlayan ezikleyici bakışlarını Asya'ya attılar. Asya bunu görmemişti ama Kaan görmüştü, bu yeterliydi. Kaan Asya'ya döndü, "Sen menekşeleri ekmeye başla, ben birazdan gelmiş olacağım." Asya'ya fırsat vermeden ayaklandı. İki çocuğun da kolundan tutarak Asya'nın duymayacağı bir uzaklığa çekiştirdi.

"Gözünüzün bir daha buraya değdiğini görürsem şu binayı görüyor musunuz?" dedi ve önünde durdukları yetimhane binasını gösterdi. "Bu binayı size dar ederim, kaçacak yer bulamazsınız."

Çocuklardan zayıf olan ürkerek geri çekildi ama diğeri daha dik başlıydı. Dalga geçer gibi güldü Kaan'ın bu tavrına. "Ne o Kaan? Asya'cığımızı evlatlık edinmek için bir yıldır peşinden koşan zengin aileye kendini yamamak için koruma görevi mi yapıyorsun?"

O aile dedi Kaan içinden. Hayatlarını mahveden o aileden nefret ediyordu. Keşke diyordu bazen, keşke o gün Asya peçete satarken yanında ben olsaydım da o zengin adamla hiç karşılaşmasaydı.

"Şunu kafana sok Erdem." dedi tane tane. "Asya istemediği sürece hiçbir aileye evlatlık verilmeyecek, sizde sesinizi keseceksiniz."

"Asya da Asya, teyzesi yetimhanenin müdür yardımcısı olduğu yetmiyormuş gibi zengin bir aile hanımefendi için bir yıl peşinden koşuyor. Sok şunu kafana Kaan. Onu burada istemiyoruz. Onun yerinde olmak isteyen kaç kişi var biliyor musun? Hepsi hayatlarını kurtarma derdinde. Asya'nın yaptığı bencillik."