Çok üzgünüm fakat tabletten yazdım.Bu yüzden biraz geç yayınladım ve ilham kaynağımı kaybettim ama sonra tekrar geri geldi.Herneyse sanırım çok konuştum.Yeni bölümün tadını çıkarın.
Bu arada bu çok önemli!Bu hikaye şöle değil.Erkek kıza aşık değil ama kız onu seviyor ve birden erkekte onu sevmeye başlıyor türünden bir şey kesinlikle değil!Eğer Harry America'yı sevmeye başlıyorsa bunun bir sebebi var ve zaten ben size gelecekten kesitler yayınlıycam ve anlayacaksınız...
2 gün sonra...
Harry ile beraber restoranda oturuyorduk.Ama sessizdik.Sadece restorandaki müzik sesi bütün salona hakimdi.Birkaç dakika önce siparişleri almaya gelen garson bu sefer elinde tepsiyle gelmişti.Yemekleri önümüze koydu ve bize gülümseyip bizden uzaklaştı.
"Gelmezsin sanıyordum.Beni şaşırttın."
"Buraya senin için gelmedim."arkama yaslandım ve gözlerine baktım."Arkadaşlarımın ısrarı üzerine geldim."sırıtmaya başlayınca bunun sinirden olduğunu anlamak çokta zor değildi.
"Ama burdasın."
"Maalesef."diye yanıtladım ve gözlerimi devirdim.Çatal ve bıçağını eline aldı ve etinden bir parça kesip ağzına attı.
"Yemeyecek misin?"
"Aç değilim."
"Bütün gece bana böyle mi davranacaksın?"
"Gerekirse evet."gülsedim ve kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Bunu hak edecek kadar ne yaptım?"
"Beni yüzüstü bıraktın!Daha sonra lanet olası tuvalette kapalı kaldım ve şansımı bile deneyemedim!"sesim gereğinden yüksek çıkmıştı ve bazı insanlar bize bakmaya başlamıştı bile.
"Bunu bilerek yapmadığımı biliyorsun."
"Ah,pekala."ellerimi masaya koydum ve ayağa kalktım."Tuvalete gitmem lazım."ondan cevap bile beklemeden tuvalete ilerledim.Boş gördüğüm ilk kabine girdim ve kapıyı kitledim.(Kabin derken kabin şeklindeki tuvaletlerden bahsettim.)En azından bütün gece burda bekleyebilirdim.Onunla konuşmak bile istemiyordum.Zaten buraya sırf Anna ve Bo için geldim.Yani söylediğim şey yalan değildi.Harry'e kızgınım çünkü gösteriye gelmedi ki zaten bende hiçbir şey sergileyemedim.Ama yine de böyle davranmak en doğal hakkım.
Klozet kapağını kapatıp üstüne oturdum ve dizlerimi kendime yaklaştırdım.Burdan kaçmak istiyordum ama kapıyı kullanamazdım.Bu arada hangi insan tuvalete asansörde çalan o şarkılardan koyar ki?Tabii ki buranın sahibi.Adam gerçek manada geri kafalı olmalı.Herneyse.
Birkaç dakika kadar sonra kabinden çıktım ve etrafı inceledim.Gözüme benim sığabileceğim büyüklükteki cam takıldı.Eğer burdan çıkmayı başarabilirsem Harry'den de kurtulmuş olurdum.Bunu denemem lazımdı.Hızla cama ilerledim ama bir şey fark ettim.Cam biraz yüksekteydi ve oraya nasıl ulaşacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Tekrar etrafa bakındım ve bir çağare aramaya koyuldum.Birkaç saniye sonra lavabonun altında ufak tahtadan bir tabure gördüm.Gülümseyip onu aldım ve camın altına koydum.Üzerine basıp cama ulaştım ve derin derin nefesler almaya başladım.Bunu başarabilirdim.
Ayağımı camın diğer tarafına geçirdim.Biraz oturduktan sonra diğerini de öbür tarafa attım.O sırada odanın kapısı açıldı ve içeri bir kız garson girdi.O an elim ayağıma dolandı ve kendimi direk aşağa attım.Canımın yanmasını umursamayarak koşmaya başladım.Dinlenmem gerekiyordu çünkü nefesim kesik kesik çıkıyordu.
"America!Çabuk buraya gel!"arkamdan gelen sesin sahibine baktım.Harry hızlı ve ciddi adımlarla bana doğru geliyordu.Bu beni ürkütsede koşmaya devam ettim.Önümde göl olduğu için yavaşladım ve sonra durdum.Harry'de benim gibi yavaşladı ve bana öfkeyle bakmaya devam etti.
"Lütfen yaklaşma.Yoksa gerçekten atlarım."
"Saçmalama!"
"Bunu yapabileceğimi biliyorsun!"diye bağırdım ve yavaşça geri gitmeye başladım.
"Tamam,dur!"dediğinde durdum.
"Sadece bana neden böyle davrandığının asıl sebebini söyle."gülümsedim ve gözlerimin yanmaya başladığını hissettim.
"Sen Kendall ile birlikteyken,"midem kasılmaya başlamıştı."benim sana ihtiyacım vardı."
"America-."
"Açıklama yapmana gerek yok.Ben alıştım.Sıradan biriyim ve senin için bir şey ifade etmiyorum."kollarımı iki yana açtım."evet haklısın."
"Hayır,sen sıradan biri değilsin."
"O zaman neyim?!"ona merakla baktım ve cevap veremeyince gülümsedim."Arkadaşın değil mi?"burdan uzaklaşmak ve bu konuşulanları unutmak istiyordum.Bu yüzden onun yanından geçerek yürümeye başladım.Harry bileğimi kavradığında acıyla inledim ve ona baktım.
"America bana bir şans verirsen her şeyi yoluna koyabilirim."yeşilin en sevdiğim tonunu barındıran gözlerine baktım.Bana öyle bir bakıyordu ki kalbim göğüs kafesimden her an çıkacakmış gibi hissediyordum.Neden bilmiyorum ama dokunduğu bileğim şu an cayır cayır yanıyordu.
"Bırak,lütfen."diye mırıldandım.
"Neyi?"kavradığı bileğime baktığımda bunu anlamış olacak ki hemen bileğimi bıraktı.Tekrar gözlerine baktığım ve kendime tekrar tekrar lanet okudum.
"Pekala şunu açıklığa kavuşturalım."dediğinde sadece onu dinliyordum.Fakat sonra etraf hafifçe aydınlandı ve vücudumda hissettiğim ıslaklık ile çığlık atmaya başladım.Bu çok klişeydi ama çok güzeldi.Bahsettiğim şey fıskiyelerin açılmasıydı.
"Daha başka bir şey bulamadın mı?"diye sordum gülümseyerek.
"Bunu ben ayarlamadım."etrafı görmek için gözlerini kıstı."ama sanırım çok romantik oldu."
Söylediği kelimeyle gözlerim kocaman açılmıştı.Ona baktığımda ise gülümsüyordu.
"Sanırım bu bir fırsat."dedi ve elini bana uzattı.İlk önce ne olduğunu anlamasamda bunun bir dans teklifi olduğunu anlamam sadece birkaç saniyemi aldım.Gülümseyip elini tuttum.Dans pozisyonumuzu aldıktan sonra Harry'nin adımlarına ayak uydurdum.
"Biraz önce ki halimize bak bir de şimdi ki halimize."fıskiyelerin sesi yüzünden biraz yüksek sesle konuşmam gerekti.
"Haklısın ama ben şuan ki halimizi daha çok sevdim."beni etrafımda döndürdükten sonra tekrar belimi kavradı.Deli gibi dans ediyorduk ama en azından eğleniyorduk.Biran Harry hareket etmeyi kesti ve gözlerime baktı.Beni öpücek miydi?Bu sefer kalbim boğazımda atıyordu ve yıllardır beklediğim an belki birkaç salise sonra gerçekleşecekti.Nane kokusu burnuma dolduğunda gülümsememek için kendimi zor tuttum.Genelde film veya kitaplarda insanlar bunu çok büyütüyor, sıradan bir öpücük işte derdim ama şimdi bakıyorumda düşüncelerim beni geri tepti.
Sadece birkaç milimetre kalmıştı.Yavaşça gözlerimi kapadım ve kendimi bunun büyüsüne bıraktım ama tek büyü Harry'nin telefon sesiydi.Bu ses her şeyi berbat etmeye yol açan unsurdu.Lanet olsun...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyond Your Dreams (Türkçe)
Fanfiction【1.Kitap】 America Grace sıradan, normal bir hayatı olan ve üniversiteye giden bir kızdı. Ta ki, gittiği kulüpte Harry ile şarkı söyleyene kadar. O geceden sonra hayatının eskisi gibi olmayacağını biliyordu. Fakat her şeyi akışına bıraktı ve hayran o...