-5-

159 38 10
                                    

Anne...

Bir masanın üzerinde öylece yatıyor...

Burası neresi böyle? Karanlık! Bir sürü aletler var. Duvarların her yerinde aynalar var. Annem 3 metre uzağımda duruyor ona doğru koşuyorum ama sanki her yaklaştığımda yer değiştiriyor. Bir dakika yanılmıyorum gerçekten de yer değiştiriyor!

Çok uzakta ve aynalar beni yanıltıyor. Pes etmek yok Defne! Anneme tam yaklaştığımda masanın üzerinde kimse yoktu. Kafamı kaldırdım ve aynaya baktım kendi yansımama.

Yavaş yavaş yaklaştım sanki karşımdaki canlıydı. Aynaya öylece bakıyorum sanki kendimi inceliyordum, elimi uzattım ve dokundum aynı hissi kendi omzumda hissettim hemen arkamı döndüm.

Seç...

Yansımam bana seçmemi söylüyordu ama neyi? Eliyle arkamı işaret etti yavaşça arkamı döndüm ve önümde aydınlık bir geçit diğer tarafta ise karanlık bir geçit vardı. Evet seçim yapmam gerekiyor ve ben de aydınlığı seçiyorum oraya doğru yürüdüm tam girecektim ki önümde karanlık geçit belirdi.

Defne.. Defneee...

Kafamda Bora bana sesleniyordu yavaş yavaş gözlerimi araladım.

"Hele şükür be kızım!"

Bora bana sarıldı - bennn şokkk- "uyanmayacaksın sandım, bağırıyordun yanına geldiğimde kan ter içinde kalmıştın yüzün kıpkırmızıydı" kendimi hemen geri çektim elimi anlıma götürdüğümde ellerim su oldu gerçekten de çok terlemişim. "Şey... rüya gördüm herhalde" hemen yanından kalktım lavaboya doğru yöneldim. Ama bir sorun var lavabo nerede? Geri dönüp Boraya da soramam offff kendin bul Defne. Boranın evi gerçekten de çok büyüktü.

Sonunda lavaboyu buldum. Yavaşça içeri girdim beni geniş bir lavabo ve ayna karşıladı - artık ayna görmek istemiyorum- elimi yüzümü yıkadım ve aynaya baktım. Aynada...

Annem arkamdaydı hemen arkamı döndüm. Hayır yok orada, aynaya tekrar baktım ve gerçekten de yoktu artık hayaller görmeye başlamıştım hemen annemi bulmam gerekiyordu. Annemin bana ihtiyacı vardı.

Oturma odasına geldiğimde Bora ile Oliver konuşuyordu beni gördükleri an hemen sustular. Oliver oturduğu yerden kalktı ve yanıma geldi, kolumu tuttu. Bora sanki Oliver'ın kolumu tutmasından rahatsız olmuş gibi bana sertçe baktı.

"Kızım ne oldu ya sana. Şimdi Bora söyledi uyurken bağırıyormuşsun, kanter içinde kalıyormuşsun" Oliver beni soru yağmuruna tutarken Bora kalktı ve mutfağa gitti ben de sadece ona bakmakla yetiniyordum. "Bir şey yok sadece kabus gördüm" Oliver'dan kolumu kurtardım ve koltuğa oturdum o da peşimden geldi. " Eee..." - eveett tabiki de benim bu güçlerle alakalı cevaplarımı bekliyordu. Ne yalan söyleyeyim ben de çok merak ediyorum ne diyeceğimi- "Bak soğuk kız, sana bunları söylememizin nedeni sana sarıldığımda güçlerimi kaybetmem ve bu hayatımda ilk defa oluyor. Şöyle bir şey daha var ki Barış seninle alakalı iyi şeyler görmüyor" ben onlara ne diyeceğimi hiç bilmiyorum çünkü ben de bir şey bilmiyorum. "Bak Oliver cidden ben ne olduğunu, neden olduğunu bilmiyorum" "Defne sen farkında mısın acaba?" elinde kahveyle Bora içeri girdi "Bizim güçlerimiz var dediğimizde sen tepki vermedin. Neden vermedin? Bunun tek açıklaması var sende biliyorsun böyle şeyleri. Biz bunları başkasına anlatsak bize 'siz kafayı yemişsiniz' derdi çeker giderdi ama sen sanki biliyormuşsun da bizde olduğuna şaşırmış gibi davranıyorsun şimdi gelmiş ben hiçbir şey bilmiyorum diyosun!" " Ya sanki bir şeyler eksik gibi anlatabiliyor muyum? Bana inanın ki cidden bunlarla alakalı hiçbir şey bilmiyorum ama sanki bir şeyler silinmiş gibi, sanki bir şey biliyordum bunlarla alakalı ama yok! Allah kahretsin ki hatırlamıyorum Bora bana inanmanız lazım. Ya ben.... "- hayır defne kızım yapma sakın ağlama- yavaşça yutkundum  " ben annemi kaybettim ya. Nerede, ne yapıyor? Hiç bilmiyorum tamam mı şimdi ben gidiyorum annemi bulacağım. Ben bunlarla ilgilenmek istemiyorum ben annemi istiyorum tek ailemi ondan başka kimsem yok benim! Ve ben annemi de kaybedemem."

Sinirle kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda Barış vardı göz göze geldik sinirle ona doğru baktım, omzundan sıyrılıp hızlı gine kendimi dışarı attım. "Defne dur anneni bulmana yardım edebilirim." Barışın sesiyle olduğum yerde dondum kaldım. Gerçekten bulabilir miydi? O kadar mutlu oldum ki gülmeye başladım. Hemen Barışa döndüm hızla yanına koştum "cidden bulabilir misin?"Barış elini omzuma attı ve hafifçe sarstı" sana söz vermem ama denerim" şu an o kadar mutluyum ki Barışa sımsıkı sarıldım "çok teşekkür ederim." "Ama senden bir şey isteyeceğim, bizim şu Oliver işini halletmemiz lazım ve tabi ki de benimkinide" Barışın yüzü tuhaf bir şekil almıştı "benim derken?" Gel hepinize anlatıcam içeri girelim" şaşkın ve üzgün bir şekilde eve girdik Borayla Oliver direkt bize baktılar Barış kapıyı kapattı ve onların yanında doğru ilerledi bende arkasından gittim Oliver hemen ayağa kalktı "hoş geldin kanka ve sanada tekrardan hoş geldin defne de ne oldu neden gitme kararını değiştirdin?" Tam söze girecektim ki Barış ben konuşmadan lafıma atladı. "Ben Defneye bir teklif sundum annesini bulmakta yardım edeceğim ama bir şartım var oliver'ın güçlerini ve benim güçlerimi yerine getirmesi gerek" herkes şok olmuş bir yüz ifadesiyle Barışa baktı "benim güçlerimi derken" Barış eliyle hepimizi oturmaya davet etti, hepimiz oturduk ve can kulağıyla Barışı dinledik. "Evden çıktığım anda hafif bir sarsıntı geçirdim ama bir şey yoktur diye devam ettim, eve yaklaştığımda evin kapısı açıktı ve içerisi darmaduman olmuştu burada ne olup bittiğini anlamak için gücümü kullanacaktım ama bir türlü işe yaramadı hemen dışarı çıktım bir iki insana dokundum ama hiçbir şey göremedim onlarla alakalı ben de hemen buraya geldim ve sorununda Defne olduğunu düşünüyorum."

Herkes bana bakıyor ben de Barışa, neden böyle olduğunu bilmiyorum der gibi işaret ettim. Bora hemen ayağa kalktı "Tamam Defne sen ne olduğunu bilmiyorsan o zaman biz de öğreneceğiz" Boraya doğru baktım "neyi öğreneceğiz?" Oliver hemen ayağa fırladı yüzünde güller açarak bana döndü.

"tabii ki de senin gücünü..."

"Merhaba değerli okuyucular eğer bölümün devamı gelsin diyorsanız oy vermeyi unutmayın. Sizi seviyorum . Keyifli okumalar☺️.

AYDINLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin