-26-

55 13 17
                                    

Bora gözleri kocaman olmuş bir şekilde bana baktı.

"Iyi misin güzelim?" Bense o sıra deli gibi öksürüyordum. Bora hemen yanıma geldi ve sırtıma vurmaya başladı. Elimle durmasını işaret ettim ve zar zor konuşarak

"Bora orada bir şey var" dedim elimle orayı işaret ettim. Boranın gözleri işaret ettiğim yere doğru gitti ve gözleri kocaman oldu.

Karşımızda kapı gibi bir şey vardı tahtaların arasına gizlenmiş bir kapı. Öksürmem durur durmaz yerimden kalktım. Hemen oradaki halıyı kaldırdım.

Karşımda kocaman bir kapı vardı ve bu kapının şekli yerdeki tahtalarla nerdeyse aynıydı. Yani burayı görmek mümkün değil denecek kadar iyi gizlenilmişti. Bora hemen kapıyı hızlıca kaldırdı ve karşımıza aşağıya doğru inen bir merdiven çıktı. Borayla bir birimize bakındık ve hemen aşağıya indik.

Burası oldukça karanlıktı. Bora elini şıplattı ve avucunun içinde bir ateş belirdi.

Geçtiğimiz yolları aydınlatıyordu en azından nereye bastığımı görebiliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçtiğimiz yolları aydınlatıyordu en azından nereye bastığımı görebiliyordum.

Bu merdiven oldukça uzundu ama neden? Bizim evde neden böyle bir şey vardı? Gerçekten hiçbir şey anlamıyordum.

Biraz daha yürüdükten sonra düz bir alana ulaşmıştık ama her yer gerçektende zifiri karanlıktı Boranın ateşi bile yetmiyordu aydınlatmaya.

Bora duvarları incelerken bende etrafa göz atıyordum. Ve birden kırmızı ışık yanıp sönmeye başladı.

"Bu aileden değilsiniz"

Bir kadın sesi ve sürekli tekrarladığı cümle "bu aileden değilsiniz" Bora beni hemen yanına çağırdı.

"Güzelim birde sen dener misin?" Boraya hemen 'tabiki' der gibi kafa salladım ve onun bastığı yere bastım. Birden önümde küçük bir tüp belirdi. Üzerinde "kanınız" yazıyordu. Boraya doğru baktım.

Bora bana 'yap' dermiş gibi baktı ve bende hemen koluma bir çizik attım ve kanımı oraya akıttım.

Birden oda aydınlandı ve tekrar o kadının sesi.

"Hoş geldiniz Defne hanım"

Bu kadın benim adımı nerden biliyordu?

Bora bana doğru baktı "bundan haberin var mıydı?" Diye sordu.

"Hayır Bora bende şu an şaşkınım zaten" hemen etrafa doğru baktık ve etrafta bir sürü silah vardı.

Binlerce dolap binlerce kitap duvarda asılı duran oklar, mızraklar, tüfekler ve onlarcası. Annem neden böyle bir şeye başvurmuştu. Benim annem yani annem bildiğim kişi kimdi böyle?

Dolapların olduğu yere doğru ilerledim. Dolapların her birinin üzerinde güçlerle alakalı simgeler vardı.

Oldukça güzel işlenmiş desenler gözlerimi alıyordu. Ellerimi yavaşca üzerlerinde gezdirdim.

AYDINLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin