-28-

49 7 12
                                    

Ne kadar tedirgin olsam da bu bir kadındı o yüzden yardım etmem gerekiyordu hemen bizimkilerden sıyrıldım ve sesin olduğu yere doğru koşmaya başladım.

Arkamdan bizimkilerin 'yavaş ol biraz' diyen sesleri yükseliyordu ama onları takmadan koşmaya devam ediyordum. Kadının sesi kesilince, sesin nereden geldiğini karıştırdım.

"Nerdessiiinn?" Diye bağardım.

Sesimi duymuş olacakki tekrardan 'kurtarın beni' diye bağardı. Ses bu sefer daha yakından geliyordu ve sanki ben bu sesi bir yerden tanıyordum.

Hemen sese doğru yöneldim...

İşte kadın oradaydı ve bu kadın bizim Senaydı. Senaya doğru baktığımda gözlerim direkt ayağına gitti. Ayağı kanlar içindeydi ne olduğunu cidden anlamadım.

Senanın etrafında kurtlar vardı o yüzden kaçamazdı ama neden gücünü kullanmıyordu? Görünmez olup kaçabilirdi. Bu durum oldukça tuhaftı.

Ben geldikten bir dakika sonra Bora, Sarp ve Oliver da yanımda belirdi. Oliver Senayı görür görmez şok oldu.

"Kızım noldu ya 2 dakikada" Sena cevap vermeden Sarp söze atıldı.

"Sena görünmez olsana ne bekliyosun?" Sena acı içinde Sarpa baktı.

"Denemedim mi sanıyorsun?" Dedi  herkes Senaya anlamsızca baktı.

"Ya olmuyo, denedim ama olmadı" Sarp  kendi gücünü denemek istemiş olacak ki etrafımıza kocaman bir koruma alanı yaptı.

"Ee ben yapabiliyorum" hemen Boraya döndüm

"Sen yapabiliyor musun?" Diye sordum Bora hemen elinden ateş çıkarmayı denedi ama olmadı, yapamadı. Korku dolu gözlerle bana baktı

"Ha-hayır bende de olmuyor" gözlerim kocaman oldu.

"Peki sende oluyor mu Oliver?" Oliver hemen bir büyü yaptı ve onun gücününde yerinde olduğunu öğrendik.  Ama neden Senayla Boranın güçleri bir işe yaramıyordu?

"Nasıl olur?" Diye bağardım.

"Tamam bunu sonra tartışırız şimdi Senayı kurtarmamız gerekiyor."

Sarp hemen üzerimize kalkan büyüsü yaptı ve Senanın yanına doğru yürüdük  o sırada kalkanlara vuran kurtlar beni çok korkutuyordu sanki her an kalkanın içinden geçebilecekmişler gibiydi.

Senanın yanına geldiğimizde Bora hemen Senayı kucağına aldı ve oradan hızla uzaklaştık. Sena kendini kötü hissetmesin diye ellerini tuttum.

Senanın ellerini tuttuğum an sanki beynim uyuşmuştu. Birden gözlerimi kapadım ve yavaş yavaş açmaya başladım. Gözlerimi açtığımda her yer dönüyordu kimseye bir şey çaktırmadan yürümeye devam ediyordum ama etraf dönerken yürümek imkansız gibi bir şeydi.

Kendime geldiğim an Sena birden gözlerini açtı. Bora Senanın uyandığını görür görmez "durun Sene uyandı" dedi ve yavaşça yere bıraktı.

Sena ayakta durur durmaz hemen ayağına doğru baktı. "İyileşmiş" herkes birbirine bakıyordu ve tekrardan Sena "bu nasıl olur?" Diye sordu.

Herkes bana doğru baktığı sırada "ben bişi yapmadım" dedim. Bora herkese bakarak "tamam arkadaşlar iyi bir şey oldu bunu sorgulamayın ve yolumuza devam edelim" Oliver önümüzden geçerek "adam haklı beyler dağalın" dedi o sırada içimden kıs kıs gülüyordum.

Her yer karla kaplıydı benim dışımda herkes üşüyordu. Oliver'a döndüm "siz çok üşüyorsunuz bir yere ateş yaksak olmaz mı? Zaten havada kararmaya başladı."

"Çok iyi olur soğuk kız biraz daha beklersem götüm donacak" o sırada herkesten bir kahkaha yükseldi. Senayla biz bir köşeye oturduk erkeklerde yakacak bir şeyler bulmak için dağaldı.

Ateşi yakmamız için karları temizlemem gerekiyordu hemen oturduğum yerden kalktım ve yerdeki karları temizlemek için yere doğru eğildim. Ellerim karla buluştuğu an yerde bütün karlar kıristal şeklinde parlamaya başladı. Yavaşca geri doğru çekildim ve kar taneleri ışıldayarak göğe doğru yükselmeye başladı o sırada gözlerim kocaman olmuştu, şaşkındım.

Kar taneleri bana sanki bir şeyler anlatmak istiyorlardı. Gökyüzüne bir şeyler çiziyorlardı bu çizdikleri bir anahtardı ama neden? Neden bir anahtar çizmişlerdi?

Hemen arkamda oturan Senaya doğru döndüm ama Sena çoktan uykuya dalmıştı. Bende ateşin yerini hemen hazırladım ve bizimkileri beklemeye koyuldum.

Aradan çok bir zaman geçmeden tek tek gelmeye başladılar benim aklımda ise deli sorular dolanıyordu. Onların ateşi yakmasını bekliyordum ve bu olanları onlara anlatmak için zaman kolluyordum.

"Arkadaşlar size bir şey anlatmam gerek" Bora bana doğru baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Arkadaşlar size bir şey anlatmam gerek" Bora bana doğru baktı

"Anlat güzelim dinliyoruz" dedi. Ve bende hemen anlatmaya başladım.

"Siz yakacak şeyler aramaya gittiğinizde bende ateş için yeri hazırlamak istemiştim. Yere doğru eğildim ve elim karlara değince kar taneleri göğe yükseldi ve bir şekil oluşturdular bu şekilde bir anahtardı. Yani bizim bir anahtar bulmamız gerekiyor." Bora hemen yanıma geldi

"Sen iyi misin güzelim bir şey olmadı değil mi sana?" Boraya doğru döndüm.

"Benim bir şeyim yok sadece anahtarı bulmamız gerekiyor" Oliver birden söze atıldı

"Tamam arkadaşlar şimdi yatalım yarın sabah erkenden Defnenin bahsettiği anahtarı bulmaya koyuluyoruz" Sarp oturduğu yerden kalktı ve "hadi o zaman yarın erken kalkıcaz herkes uyusun" dedi.

Hepimiz uyumak için kendimize yer yaptık ve güzelce uykuya daldık.

...

Gözlerimi yavaş yavaş araladığımda gün ışığı gözlerimi alıyordu. Gözlerimi açmak için elimle gözlerimi ovaladım. Kendime geldiğimde gördüklerimin karşısında şok geçirmiştim. Hemen elimle Borayı uyandırdım. Boraya karşıya bakması için işaret ettim. Boranın gözleri kocaman oldu "hassiktir!"

Karşımızda kocaman bir labirent vardı!

AYDINLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin