PG-7

153 99 34
                                    

"O zaman geçmiş hamileliğimi biliyorsun."

Kapının önünde kanlı bir gömlek ve üstünde kenarında kanlar olan bir not vardı. Çığlık attığım için evdekilerde yanıma gelip korkuyla gömleğe ve nota baktılar. Notta;
Verdiğim adrese yalnız gelmezsen yarın Karan'ın cesedi kapına gelir. yazıyordu ve birde adres vardı. Ve bu kanlar Karan'ın kanı olmalıydı.

Gözlerim doldu neden bana geliyordu bu notlar neden arkadaşlarına değil? Benim yüzümdenmi bu haldeydi? Karan'a bunu borçluyum ve yapmam gerekiyordu. Berkin"Tek gitmeyi düşünmüyorsun demi bu kadar salak olamazsın"dedi. Evet Erizi koruduğumuz günden beri aramız bozuk biraz .

Mehir "Tek gitmene izin veremeyiz Leyal Çağılı arıyorum"dedi. O kadar kötü olmuştum ki o kanı o gömleği görünce kendim için yada tek gideceğim için değil Karan için endişelenmiştim. "Mehir arama. Ben halledeceğim haber vereceğim herkese tamammı şuan dur." dedim.

Üstüme siyah deri taytımla askılı beyaz tişörtümü giydin altına beyaz spor ayakkabı giyip evden çıktım. Notu yanıma aldım gömleği eve bıraktım. İzmir'i net bilmediğim için adresi bulmam zaman aldı. Adrese gidip uzaktan kolaçan ettim. Tenha bir yere benziyordu dikkat çekmeyen terk edilmiş bir yerdi. Tabiki içeri deli gibi tek başıma girmedim. Ama birilerini arayıp Karan'ı tehlikeye de atamazdım.

Yonca'ya mesaj attım "Eğer bir saat sonra aradığında bana ulaşamazsan bu adrese gel daha erken gelmeyin Karan tehlikede. "
Üstüme kendimi korumak için birşey almalıydım. Arabada bulunan bir Çakıyı yanıma aldım. Arabayı Çağıl ödünç bırakmıştı. Daha kötü şeylerde vardı ama silah kullanmayı bilmiyordum. Bir adam arkada dolaşıyordu ön taraf daha da kalabalıktı. Arka kapıya doğru yaklaşmaya başladım. Terk edilmiş olsa bile etrafında ağaçlar vardı ve gizlenmeme yardımcı oluyordu. Adam arkası dönük dururken gidip bacak arasında vurdum sonra ordan aldığım sopayla kafasına vurup düşürdüm. Evet şimdi bu adamı saklamam gerekiyordu adamı ağaçlardan birinin arkasına sürükledim ve tekrar içeri yürüdüm.

İçeriye girdiğimde iki tane adam kapıya doğru ilerliyordu hemen bir köşeye sindim ve nefes bile almamaya gayret ettim. Adamlar dışarı çıktılar diğer adamı görmemeleri için dua ettim ve içeri doğru tekrar yürümeye başladım. Terk edilmiş bir fabrikaya benziyordu, üst kattan acı dolu sesler geliyordu.Karan..

Adamlar garip bir şekilde az sayıdaydı. Üst kata doğru sessizce çıkmaya başlarken üst katta sadece uzun boylu bir adam ve bağlı Karan vardı. Karanla bir saniye göz göze geldik ama baktımı bakmadımı onu bile anlamadım.

KARAN'DAN
"Barlas ne bok yemeye çalışıyorsun bilmiyorum ama benimle alakası olmayan insanları bu işe sokma. Senin derdin benimle başkalarına bulaşma bu sefer dediklerini yapmayı geç sana bu dünyayı dar ederim." dedim. Leyal gelmişti ve düşündüğüm gibi zeki kızımız tek gelmişti. Ah Leyal ah kendini tehlikeye atmasan olmaz demi..

"Karancığımız sinirlendi demek. Feza yıllar sonra beni terk etti tekrar benim hayatım hala senin yüzünden dağılıyorken sen başkasıyla yeni bir hayat mı kuracaksın buna izin vereceğimi mi sandın?"dedi hayatımı mahveden şerefsiz. Feza terk etmiş etmemiş artık umrumda değildi ama şaşırmadım değil.

"Lan hayatımda biri olsa sence senin görmene izin verir miyim biraz düşünsene ya kullan şu beynini it."deyip Barlas'ın yüzüne tükürdüm. Barlas " O gün barda hiçte öyle görünmüyordu. O kıza bakışın dans ettiğini görünce ki halin ve sinirle onu oradan alışın. Yani Karan benim hayatım böyle oldukça sana mutluluğu haram" dedi.

Ben hayatımdan bu pislikleri atmaya çalıştıkça tekrar herşeyin başa dönmesi sinirimi bozuyordu, ama bu sefer herşey farklıydı yıllar önce olduğu gibi herşeyi bırakıp giden kaybeden ben olmayacaktım. Roller değişti Barlas ama bunu sana şuan anlatmayacağım bizzat sonra göstereceğim. Şuan Leyal'in burdan sağ çıkması gerekiyordu tek aklıma olan oydu. Benim yüzümden birde kötü şeyler yaşamasını istemiyordum.

PUSUDAKİ GİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin