PUSUDAKİ GİZ

PG-20

"Seninle heryere giderim."

LEYAL'DEN
Karan ile herşeyi halletmemizin üzerinden 2 gün geçmişti. Bu 2 günde her şeyi halletmiştik, herkes olanları anlamıştı ve Karan'ı suçladıkları için üzgün olduklarını söylemişlerdi. Tekrar hepimizin birlikte olması, Karan ile mutlu olmam birkaç gün önce hayal gibi gelirken şimdi gerçekti. Hayatımız sorunsuz ilerliyordu. Ve yarın büyük gündü.

Çağıl Mehir'e süpriz yapmak istediğini daha önce söylemişti ve bizde yardım için söz vermiştik bugün ve yarın herkes verilen görevleri yapacaktı. İlk olarak Eylül elbise almaya ve Berkin bizim orayı süslememize yardımcı olacak şeyler alacaktı.

İkisi arasında birşeyler oluyordu ama ikiside belli etmiyordu. Berkin ile yan yana yatarken görmüştüm ve bunu unutmamıştım en kısa zamanda Berkin'e herşeyi sorup öğrenecektim. Evde Ayza, ben ve Mehir vardı. Berkin çıkmıştı. Ben bunları düşünürken telefonum çalmaya başladı. Karan arıyordu. Nedense her aramasında içim kıpır kıpır oluyordu.

Açtım
"Evi ayarladın değilmi? Herşey o eve bağlı yoksa bak gider tüm süpriz Karan, cevap versene hadi.."diye bir çırpıda konuştum.
"Güzelim susarsan bir cevap vericem"
"Tamam tamam sustum"deyip göz devirdim.
"Göz devirdiğini tahmin edebiliyorum Leyal, evet evi ayarladım hemde birkaç günlüğüne"
"Harika bir haber, belki daha çok kalmak isterler değil mi?"
"Ben diğer günleri bizim için düşünmüştüm ama öyle olsun. "

Karan ve ben bir evde günlerce birlikte yaşıyor gibi kalmak, birlikte film izlemek, yemek yapmak.. Çok güzel geliyordu kulağa "Bakalım belki sen yine 4 gün önceki gibi kaçma da"dedim gülerek. "Unutmadım o günü Kızıl aklımda kim daha çok gülecek zamanı gelince göreceğiz."dedi ve o da güldü.

Pis işte ne olacak. İç sesim susar mı 'Pis falan diyorsun ama eriyorsun Leyalcim'dedi. Tamam doğrudur ama bunu bilmesine gerek yok değil mi? Karan ile kapattıktan sonra Eylül'ü aradım. "Canım elbise almaya çıktınmı?"
"Çıktım ama uğursuzluk peşimi bırakmıyor, kimle karşılaştım dersin? Berkin ile evet katil olmamak için zor duruyorum, ama poşetlerimi taşıtıyorum."dedi ve kahkaha attı arkadan Berkin'in sesi geliyordu. Bu hallerine gülmeden edemedim. "Kolay gelsin size canım, bana anlatırsın neler olduğunu akşam"dedim ve kapattım.Berkin de orada olduğuna göre o da hallediyordu işini. Herşey harika ilerliyordu umarım böyle devam ederdi.

Birkaç saat dizi izledikten sonra Eylül bana mesaj atmıştı.
Eylül:Elbiseyi kapının önüne koyup zili çalacağım. Mehir açsın. Berkin de süsleri bizimkilere götürüyor.
Hemen Ayza'nın yanına gittim ve "Elbise geldi şimdi zil çalacak kalkma bak Sarışınım"dedim ve yanağını sıktım. "Leyal bir gün koparacağım o parmaklarını o olacak."
"Sinirlenme ya sus şimdi Mehir gelecek."dedim. Kalktı ve sarıldık.

Hiçte dayanamaz bana. Bende ona tabi. Kapı ardarda çalınca Mehir diğer odadan "Açsanıza lan kapıyı ağaç oldu illa ben mi kalkayım"diye bağırdı. Ayzayla gülerek susmaya devam ettik. Mehir sinirle odanın kapısını çarptı. Ardından kapı açılma sesi geldi. Ayza ile çak yaptık ve yanına ilerledik. Ayza umursamazca "O ne siparişlerim mi gelmiş? Bende biri geldi sandım ya"dedi. Mehir sırıtarak bize baktı ve "Çağıl göndermiş bir elbise ne kadar güzel değilmi?"dedi ve notu uzattı. Notta  'Hayatıma renk katan, aşkın her halini yaşatan Kadın'a Mehir'ime.'yazıyordu.

Helal olsun vallaha biliyordu Çağıl bu işleri. "Çok güzel sana çok yakışacak bebeğim."dedim ve notu geri uzattım. Mehir'in telefonuna mesaj gelince hepimiz eğildik ve okumaya çalıştık. Bilsek de meraklı davranmamız lazımdı. Mehir anlardı yoksa hemen.