'Gece karanlıktan korkmaz.Çünkü gece karanlıksız olmaz.'
Karan'ın elini tutup sınıftan ayrılmamızın üzerinden 1 hafta geçmişti. Karan birkaç kere daha girmişti derse ama kızlara olan bakışlarım ve Karan'ın onları umursamayışı beni yeterince mutlu etmişti.
Çağatay o günden sonra okula gelmemişti. Bende heralde işi vardır diye düşünüp yazmamıştım. Şuan sınıfa doğru ilerliyordum ve kapıdan girmemle Çağatay'ı görmem bir oldu. Gülümseyerek el salladı ve yanını işaret etti.
Yanına ilerleyip oturdum.
"Nerelerdesin bir haftadır?"
"Ailemle ilgili bazı şeyler oldu onların yanına dönmem gerekti. Asıl olaylar sende o gün Karan'ı alıp çıkınca herkes şok oldu bende dahil çünkü tanıdığını belli etmemiştin."
"Öyle oyunlar oynarız bazen birbirimize ondan söylemedim hem öğrenmiş oldun "dedim ve gülümsedim. O da gülümsedi ve "Kıskanç ve seni seviyor gibi umarım mutlu olursunuz"dedi. Bende sınıfa gelen hocayla birlikte kısık sesle "Umarım"dedim ve hocaya döndük. Dersten çıktığımda kapıda Karan bekliyordu. Gülümsedi ve bende gülümseyerek yanına ilerledim."Naber kupa kızı?"dedi. Genelde özel anlarda yada çok mutluysak böyle derdi. "İyiyim ders yorucuydu ama geçti yorgunluğum sen? "Dedim ve duraksadım.
"Karan bana neden kupa kızı dediğini artık öğrenecekmiyim? Yoksa meraktan ölünce mezarıma gelip mi anlatırsın?"dedim.
"Evet güzelim bende onu diyecektim artık öğrenmenin zamanı geldi."dedi ve elini belime koyunca ilerlemeye başladık. Arabaya binince "Gideceğimiz yere kadar ve ben birşey diyene kadar sorular sorma bu konu hakkında başka şeyler konuşalım"dedi. "Tamam tamam, hep içimde kalıyor sorularım"deyip ellerimi küs gibi önümde birleştirdim. Karan yan yan bakıp bu halime güldü ve sürmeye devam etti. Yarım saat olmuştu ve hiç konuşmamıştım. Artık dayanamayarak sordum.
"Nereye gidiyoruz?"
"Bende daha ne kadar susabilirsin diye bekliyordum yarım saatte bir rekor. Ağaç ev vardı ya hani çıkamamıştık oraya gidiyoruz."
"Orası çok güzeldi. Bende baya merak etmiştim içini çok sevindim. Bir daha yarım saat neymiş gösteririm sana hiç konuşmam konuş diye yalvarırsın Karan efendi"dedim ve gülüştük. Yaklaşık yarım saat daha Karan'ı darlamam ve atışmalarımızla geçti.Karan ile tartışmak başkalarıyla anlaşmaktan daha güzeldi. Atışsak bile kırmıyorduk birbirimizi aksine bu bizim belkide anlaşma şeklimizdi. Çoğu zaman içten içe gülmek için yapıyorduk bunu. Karan ile herşey o kadar güzeldi ki. En son bunu dediğimde başıma gelmeyen kalmamıştı ama artık bir engel yoktu. Barlas'a karşı elimizde kozlar vardı. O yüzden bu mutlu anın tadını çıkarmak için bir müzik açtım. Bilerek bu müziği seçmiştim.
Teoman-Kupa kızı sinek valesi
Bu şarkıyı açmamla Karan ne yapmaya çalıştığımı farketti. Ona muzip bir gülüş gönderip şarkıya eşlik ettim. Şarkı o kadar güzeldi ki. Karan ile şarkımız belki de bu olurdu. Ama bunu şuan ona söyleyemezdim. Hem söylendiğinde bazı şeylerin önemi kalmaz eminim ki bu şarkıda aklında ben olacağım. Onun hep benim aklımda olduğu gibi. Şarkının sözlerine eşlik ederken en sevdiğim kısım geldi
Bir iskambil falında
Çıkmıştık birbirimize
O güzel kupa kızıydı
Sinek valesiydim ben ise...Bağırarak şarkıya eşlik ettim. Karan önüne baksa bile bu halime de dönüp bakıyordu. Bakışında çok farklı şeyler sezmiştim. Bu şarkıyı söylemem hoşuna gitmiş gibiydi ama bir yandan da aklına bazı şeyler getiriyordu sanki ,kötü şeyler. Bunun anlatacağı şey ile ilgili olduğunu düşündüm ve şarkı bitince sessizce oturmaya devam ettim. Ve işte 15 dakika sonra gelmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUSUDAKİ GİZ
Teen FictionPusudaki Giz isimli İLK ve TEK kitap.🤞🏻 "B-benim çocuğum ölmüş Leyal"diyip daha hiddetli ağlamaya başladı.Elimle kafasını kavradım ve göğsüme bastırdım. "Ağla.Söz ikimizin arasında kalacak." Göğsümde ağlaması bittikten sonra dizime yattı. "Saçları...