PG-17

106 71 33
                                    

"Mavi duvar hikayesindeki gibi olmayalım diye."

Eve geldiğimde kimseler yoktu.Daha barda olduklarını düşünüp mutfağa ilerledim.Yolda gelirken tekelden aldığım şarabı çıkarıp bir bardağa boşalttım.Şişeyide alıp odama ilerledim.

Sadece içecektim düşünmeden kendimi alkole teslim edecektim.
İnsanı mutlu eden  şeylerden biridir.Dediğim gibi de yaptım.Deli gibi içtim tabiri caizse kim olduğumu unutana kadar içtim.

Evet kim olduğumu unutmuştum ama beni şuan deli gibi ağlatan o acıyı unutmamıştım.Doğruymuş insan içince acısı hafiflemiyormuş sadece kısa süreli unutkanlık yaşıyormuş.Bardağı ve boş şişeyi kenara bırakıp yatağa uzandım ve kendimi direk uykunun kollarına teslim ettim.

Sabah gözlerimi şiddetli baş ağrım ile açmıştım.Bok vardı da içmiştim o kadar.Haketmiyor bile yazık çok yazık.Yataktan çıkıp önce üzerimi değiştirdim daha sonra banyoya girip rutin işlerimi hallettim.Elimi yüzümü bol suyla yıkadım.Gözlerim hem şiş hem de kanlanmıştı.En iyisi evden kendimi derhal dışarı atmamdı.Sessiz olmaya çalışarak kapıya ilerliyordum ki koltukta sarmaş dolaş yatan Berkin ve Eylül ile donakaldım.

Hassiktir bunlara ne oldu böyle.Bir mutsuz olan benim hayat şaşırtmıyordu.Saçma salak düşüncelerimden uzaklaşıp hemen evden çıktım.Kulaklıklarımı takıp bir şarkı açtım(Medyada).Sahile doğru ilerlemeye başladım.Kafamda binlerce soru vardı.

Başı çeken tahmin edeceğiniz gibi madem sevmiyordu niye öyle davrandı?Hayatım ellerimden kayıp gidiyordu ve ben tutamıyordum.
Göktan'dan sonra ilk defa hissettiğim bu duygular yaşadığım bu his bitmişti işte.Herşeye sıfırdan başlamışken içimdeki hissi de köreltmişti.
Haketmişmiydim ben bunu?

Hayatımda hep belli çizgileri olan biriydim.Kimseyi kırmamaya özen gösteren biri olmam bu çizgimdeki en önemli şeydi.Kime ne yapmıştım da bunları yaşıyordum.Kime tutunsam tepe taklak şekilde düşmüş dizlerimi parçalamış buluyordum kendimi.
Neyim eksikti o kızdan?Sırf sex yapmadığım için olamazdı sonuçta değil mi?.Hayır hayır,Karan onları bana zaten sinirle söylemiştir demi iç sesim.'Kendi kendine şuan kurgu yapman yersiz ara Karanı konuş'

Yapmam gereken şey o biliyordum ama dün onca şey dedikten sonra yüzsüzlük yapamazdım.'Ona bir mesaj çek aşkım ne kaybedersin?'
doğru artık bir şey kaybetmezdim.
Telefonumu çıkarıp hemen Karan'a mesaj attım.
"-Eğer azıcık değerim varsa gel ve herşeyi açıkla.Şuan buna ihtiyacım var.Whatsapp'dan konum atıyorum."
Göndermiştim.Gelir veya gelmez eskisi gibi şu saatten sonra asla birşey olmayacağımız zaten belli bir şeydi ama..

Gelmişti.Gece uyumadığını belli eden şiş gözleriyle hem de.Madem düşünecektin neden kalkıştın be adam.
"Merhaba."
"Merhaba."
"Geldiğine göre açıklayacak şeylerin var öyle mi?"dedim.
"Değerin var diye geldim.Düne dair hiçbir açıklamam yok.Tek bilmen gereken şey yapmam gerekti ve yaptım."dedi.
İnstagramda gördüğüm bir yazı düştü aklıma "kalbine vurup,buran hiç mi sevmedi beni" her okuduğumda kim bu kadar düşer ki derdim şuan anlıyorum insan kırılınca o kadar düşüyormuş.
"O halde susup beni dinle olur mu?"
"Leyal bak" işaret parmağımı dudağına koydum ve "şşş"dedim.

Daha sonra kafamı omzuna koyup hayatıma yön verirken hep hatırladığım o hikayeyi anlatmaya başladım.
"Genç bir oğlan ile kız birbirlerini çok seviyormuş.Yıllar sürmüş o masum aşkları en sonunda aileleri tanışmış.Bu yüzden o yaz izin alıp oğlanın ailesinin yazlığında tatil yapmaya karar vermişler.Oğlan kızın gelmesinden bir hafta erken gidip sevdiği kız için hayatında ilk defa hazırlık yapmış.Evin dışını sırf o seviyor diye maviye boyamış.Pencere önüne menekşeler sermiş.Sevdiği kız gelince sulasın diye.Gelmesine bir gün kala bir antikacıdan eski bir gramofon satın almış ha birde birkaç tane 45'lik.Nihayet ertesi gün olmuş.Akşam 6 da  kızın otobüsü ayvalık otogarına gelecekmiş.Saatler geçtikçe heyecan artmış 6 olmuş.Otogara o otobüs yanaşmaz olmuş,saat 7 olmuş yok.Meraklanmış telefon kulübesinden kızın ailesini aramış,acı haber onlara da ulaşmış.Balıkesir yolunda otobüs kazası 1 ölü 8 yaralı.
Sevdiği kız artık yokmuş.Olay  yerine en erken otobüs ertesi sabahmış.
Çaresiz ,öfkeyle sahile koşup, denize bağırıp,küfretmiş.Bitkin düşüp eve döndüğünde keşke demiş keşke daha önceden onu mutlu etseydim.Ve sonsuz bir aşk şarkısı"hikayeyi bitirdiğimde  ağlıyordum.Zar zor devam etmeye çalıştım.

"İşte ben sırf mavi duvar hikayesindeki gibi olmayalım diye gelmiştim.Başımıza öyle bir şey geleceğinden değil ama ölüm var işte.Sana senden hoşlandığımı söyleyecektim.Olmadı kader buymuş demekki Karan.Senden tek bir cevap istiyorum.Beni seviyor musun?"Yavaşça başımı omzundan kaldırdım ve yüzüne baktım.Hadi söyle dercesine gözlerimi diktim gözlerine."Hayır sevmiyorum."Bir çırpıda söylemişti.Sahi bu kadar kolaymıydı birisini yakıp yıkmak."Tamam tamam beni sevmiyorsun ya onu?Onu seviyor musun?"
"Evet seviyorum.Sen ona ulaşmamdaki basamaktın sadece.Kıskandırmak istedim onu biliyordum öyle yaparsam gelecekti çünkü."Gözlerimden sicim gibi  akan gözyaşlarımı elim ile hırsla sildim."Sana yazıklar olsun.Belki dedim belki gelirde düzeltir.Beni düşürdüğün duruma bak."acı acı,uzun uzun bakıştık."Son kez vedalaşalım o halde Leyal."dedi.
"Hayır asla vedan da başka bir şeyinde yerin dibine batsın."ayağa kalkıp arkamı döndüm ve koşarak oradan uzaklaştım.Çok saçmaydı herşey çok saçmaydı.

Uzaklaşmam gerekiyordu.Bu yüzden valizimi toplamıştım 1 haftalık kısa tatil yapacaktım.Bursa'ya gidip gelecektim.Hem hem orada babam vardı.Bir şekilde moralimi yerine getirirdi.Şuan sağlıklı düşünemiyordum belki ama aklıma başka bir çözüm  yolu gelmiyordu.

Gidip kafa dinleyecektim.Şanslıydım ki hesap vermem gereken kişiler evde yoktu.Neredeler,kiminleler hiçbir fikrim yoktu, umrumda da değildi o an.Şimdi onların sorularını seslerini hiç duyacak halde değildim.Valizimi kapının önüne koyup not yazmak üzere mutfağa ilerledim.Kağıt ve kalemi alıp

Bursa'ya gidiyorum.Bunu bilin ve mümkünse beni 1 hafta hiç rahatsız etmeyin Sizleri çok seviyorum.♡
Yazdıktan sonra buzdolabının üstüne yapıştırdım.Kapıya ilerledim valizimi alıp çıktım.Beni bekleyen taksiye hemen binip havaalanına dedim.

Geldiğimizde ücreti ödeyip bagajdan valizimi aldım ve girişe ilerledim.Bütün şansımı kullandığımı düşünüyordum çünkü sıra yoktu ve herşeyden kolayca ilerledim.Vakit kaybetmeden hemen uçakta yerimi aldım.Uçak Bursa'ya indiğinde hemen inip valizimi almaya ilerledim.Herşey böyle başlamıştı oysaki peki şimdi
1 ölü 1 diri ne harika ama.

Beni fikirlerimden uzaklaştıran şey babamın arkamdan "Leyal kızım."demesi oldu.Gelen valizimi alıp babama koştum.Sıkıca sarıldım."Seni çok özledim canım babam.Baksana hasretine daha fazla dayanamadım."dedim.
"Oyy cadı bende seni çok özledim."
Birbirimizle kısa süreli hasret giderdikten sonra el ele arabaya ilerledik ve eve yol aldık.

AYZA'DAN;
Berkin şu Eylül denen kızı bırakma bahanesi ile çıkmıştı.Mehir de bildiğimiz gibi Çağıl'ın yanıma gitmişti.Bende markete gelmiştim.Marketten gerekli malzemeleri aldıktan sonra Leyal'in en sevdiği cheescake'i yapmak için eve ilerledim.Geldiğimde vakit kaybetmeden mutfağa girdim.Önce malzemeleri yerleştirip daha sonra yapmaya koyulacaktım.

Aldığım dondurmalar erimesin diye ilk onları buzdolabına koyacaktım ki gördüğüm not ile şok oldum.Ne demek gitmişti.Bana şaka falan yapıyorlar heralde.Hani kameralar nerede el sallıyayım diye etrafa bakındım.

Aptal düşünceleri beynimden savuşturdum.En son Karan ile birlikteydi.Ya Karan ile bir şey olmuştu da terketmişti ya da öylesine gitmişti.Saçmalamamalıydım öylesine gitse niye 1 hafta beni aramayın desin.Diğerleri görmesin diye notu buruşturup cebime koydum ve direk telefonuma yönelip Karan'ı aradım.Birkaç çalıştan sonra
"Efendim"dedi
"Leyal ile aranızda bir şey mi oldu?"
"Neden sordun"dedi soğukça.
"Oldu yani."dedim.
"Ben oldu mu dedim Ayza?"diye tersledi.
"Neyse ne şuan seninle atışamam.Leyal gitmiş Karan o kıza her ne yaptıysan terketmesini sağladığın gibi gidip geri getir buraya."dedim sinirle.
"Ne demek gitmiş?"dedi.
"Basbayağı gitmiş işte Bursa'ya 1 haftalığına."dedim.
"Kızım ben de bir şey oldu sandım.1 hafta çabuk geçer üzülme."dedi.
"Karan şakanın sırası değil.Not bırakmış aramayın beni falan diye.İş ciddi."dedim sinirle.
"Bekliyordum böyle bir şey yapmasını."dedi umursamazca.
"Siz ne yaşadınız."dedim merakla.
"Bastı beni biriyle."dedi.
"Yalan de yok öyle bir şey de.Allah belanı versin senin.O kız haketti mi bunu."dedim.
"Versin Allah belamı lan.Yedim bir bok mecbur kaldım yüzüme vurup durmayın."dedi.
"Son aramam gereken insamışsın hoşçakal."dedim.
"Dur dur kapatma Ayza.Leyal'e söylemeni istediğim bir takım şeyler var."dedi.
"Senin gibi iğrenç  bir insana ara bulucu olmayacağım Karan duydun mu?Ol-ma-ya-ca-ğım"diye heceleyip telefonu yüzüne kapattım.

Ah kuzum benim bize anlatmadan nelerle savaşmış içinde.Kim bilir ne denli üzülmüştür.Ama ben de Ayza'ysam o kızı bir şekilde kim, kimlerden öğrenip bulur sonra da döverim.

PUSUDAKİ GİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin