"Anne istemiyorum." Kadın sinirle iç çekip yanındaki yastığı oğlunun kafasına attı.
"Şu kuru inadını kimden aldın hiç bilmiyorum! Çocukla zaman geçir biraz! Sürülerin savaşmasını ve kurtlarımızın zarar görmesini mi istiyorsun?!"
"Hayır ama-"
"O zaman Doğu topraklarına git ve Jungkook ile konuş. Buraya getir onu." Omega iç çekip sinirli annesine kısa bir bakış attı ve odasına çıkıp üzerini değiştirdi. Gayet normal şeyler giyerken, ablası içeri dalmıştı.
"Sürünün haberi var. Herkes Doğu'ya-"
"Beklentinize sokayım. O aç köpekler ceylanları bitirmeseydi başımıza bunlar gelmezdi."
"Mevsimsel göç Jimin. Onlarla alakası yok."
"O zaman bizimle de yok! İstemiyorum diyorum neden kimse anlamıyor!" Alfa yavaşça kardeşine yaklaşıp ona tepeden baktı. Kadın olmasına rağmen Jimin'den uzundu.
"Eskiden hiçbir alfaya boyun eğmeyen ve herkesten çok çalışan bir omega tanırdım. Sürüsü için her şeyi göze alan... Hatta ölme pahasına ormana dalan, bir omega."
Kıstığı gözleri ile kardeşine baskı kurmaya devam etti. "Söylesene, hala o omega mısın yoksa artık şımaracak yaşa geldin mi?"
Başka da bir şey demeden odadan hışımla çıktı. Jimin'e hala haksızlık gibi gelsede ablası haklıydı. Bu hareketler hiç onluk değildi. Söylenerek kapının arkasında asılı olan asker yeşili kapşonlu ceketi üzerine geçirdi ve sallana sallana evden çıktı.
🍃
"Şımarmışmışım... Sensin şımarık! Tabi sen alfasın! Sana demesi kolay. Hem erkek hemde omega olmanın ne halt olduğunu bilmiyorsun! Aigoo, çıldıracağım!"
O sırada durmuş, öylece ona bakan bir ağaç kakanı fark ettiğinde zavallı kuşa patladı.
"Ne?! Uçup bir yerleri delsene sen!" Omega alsa acele etmiyor, insan formunda söylene söylene savsak adımlarla Doğu topraklarına yürüyordu.
"Ne Jungkook anasını satayım, dünyayı o kurtaracak. Hatta hazır mühürlenmişken bir sürü çocuk da yapalım. Biri siyah olur biri alacalı kendi sürümüzü kurarız! Yavrularım da onun gibi uyuz olur!"
"Fena fikir değil aslında." Jimin yürüdüğü yerde aniden sıçrayıp, ağaca yaslanmış onu süzen alfaya baktı.
"Ne oldu? Başına silah mı dayadılarda buradasın?"
"Ablamı dayadılar. Ama aynı şey diyebilirim." Ağacın toprak üstüne çıkmış kökün üzerinden yürüyüp Jimin'in yanına vardı.
"Neden geldin?" Omega bu konuya hiç girmek istemiyordu ama konuşmazsa kuyruğunu ablası tarafından kaybedebilirdi. Çok sevdiği kuyruğu için bu riski göze aldı.
"Geri dön. Çook pişmanın, geceleri gözüme uyku girmiyor. Sensin olmuyor hiçbir şey falan filan feşmekan oldu mu hadi dönelim."
Tam dönecekken alfa onu kapşonundan yakalamış ve kendine çekmişti.
"Olmadı. Kalbimi kırdın daha çok yalvar."
"Ya! Ciddi misin? Ölmek mi istiyorsun?!"
"Daha içten olamaz mısın? Bir omega için çok kabasın. Denesen ne kaybedersin?"
"Hm, bir bakalım. Gururumu, sabrımı, sakinliğimi." Parmakları ile tek tek sinirli bir şekilde sayması alfanın çok hoşuma gitmişti. Eskisi gibi kızdığında onu ciddiye alamıyordu.
"Kaybedecek çok şeyin varmış cidden. Hm, o halde dönmüyorum." Onu bıramış ardına bakmadan yürürken Jimin yerinde tepindi. İşi yokuşa sürmek zorundaydı zaten.
"Bana bak dur orada! Ya dursana!"
🍃
Yaklaşık yarım saattir Jimin dil döküyordu ama alfa samimi olmadığını söyleyip onu daha çok kızdırıyordu.
"Jungkook yeter cidden- dur biraz... Neredeyiz biz?" Omega panikle çevresine bakındı ama kesinlikle nerede olduklarını bilmiyordu.
"Kendi toprkalarını avucunun içi gibi biliyor olabilirsin ama Doğu'da hiç şansın yok kurtçuk." Jimin tongaya düşmüş olmanın siniri ile hırlamış ve kurt formuna girmişti. Jungkook ise sadece üzerine yürüyen korkutucu kurda göz devirdi.
"Sana bir şey yapacak değilim. Yalnız kalalım istedim." Jimin hırlamayı kesmiş ve masumca kafasını sola yatırmıştı. Jungkook, omeganın başını okşamak için müthiş bir istek duyuyordu şuanda.
"Tabi eğer çok istiyorsan seni bir şartla geri götürebilirim." Jimin insan formuna bürünüp beklenti ile alfaya baktı.
"Eğer yanağımı öpersen, seninle Kuzey topraklarına dönerim." Jimin sinirle gülüp ona bir iki adım yaklaştı ve yavaşça fısıldadı.
"Buraya gel. Yaklaş..." Jungkook hemen kabul etmesine şaşırarak ona yaklaştı ve yanağını çevirdi.
"SENİN GİBİ BİR UYUZLA PAZARLIK ETMEM!" Ancak iş omeganın kulağına bağırması ile sonlanmıştı.
"O halde bende seni geri götürmem." Jimin sinirle homurdanarak rastgele bir yere yürümeye başladı. Jungkook ise yalnızca gülüyordu. Böyle hırçın bir omega ile mühürlenmek, çokta kötü olmazdı...
_______ Yo
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yavaştan sonunu yazmaya başlayacağım Scorpio için yanıp tutuşuyorum ama hayır sakinim Byüü~
