Ennemi _JiKook_

🎐23🎐

Birbirlerinin etrafında dönen kurtlar hırlamalarını geride tutmuyordu. Jimin ilk atılarak alfanın arka bacağını kaptı. Tae pençelerini onun karnına geçirmiş, kırmızı çizgileri siyah kürkte bırakmıştı. Jimin'de pençelerine başvurunca alfanın bacağını bırakmış, yüzüne pençeyi geçirmişti. Alfanın sol gözü kan içinda kalırken Jimin kafasını öne uzatıp onu koç misali ittirmişti. Taehyung yeri boylarken Jimin yavaş adımlarla ona yürüyordu. Tüm sivri dişleri görünüyordu ve hepsi kanlıydı. Çokta sevimli göründüğü söylenemezdi.

Bir daha üstüne atladığında boğazına saldırdı. Taehyung karnını deşerken Jimin'den fazlaca kan çıkmıştı. Ama oneganın hırsı vücudunun yere düşmesine asla izin vermiyordu. Taehyung toparlanıp Jimin'in üzerine atladı. Boğazını sıkıca kaptığında Jimin kapana kısılmıştı.

Jungkook'un kanı kaynıyordu. Alfası içinden çıkmak için can atıyordu. Alfa, sinirle elini ısırdı. Sivri azı dişleri etini delip geçerken tek düşünebildiği Jimin'in boynundaki dişlerdi.

Omega pislik yaparak gözlerine saldırdı üzerindeki kurdun. Yaralı gözüne üst üste pençe atınca Taehyung geri kaçmak zorunda kaldı. Çünkü beyaz bir bulanıklık dışında göremiyordu. Alfa panik olmuştu. Jimin bunu fırsat bilip üzerine yüksek sesle bir hırlama ile atladı. Ensesini ısırıp alfanın üzerine bindi. Pençelerini ön bacaklarına geçirdi ve kendini sıkı sıkıya kenetledi. Boynu inanılmaz acıyordu ama kaybetmektense kansızlıktan geberir giderdi.

Taehyung artık sendelemeye başladığında Jimin daha çok asıldı. Sol patisini kaldırıp sertçe bir daha geçirdiğinde, Taehyung düşmüştü. Herkes nefesini tutarken, Jimin düşen alfanın üzerinden kalkıp bekledi. Kuyruğunun ucunu sakince sağa sola oynatıyor, dişlerini kaplayan kanı asla gizlemiyordu. Alfanın her hareketine hazırdı ama Taehyung kalkmıyordu. Bir süre sonra bir iki yavru uluduğunda, kazananın kim olduğu belli olmuştu. Jungkook hemen omegasına doğru koşarken, Jimin hala daha kendini yere atmamak için sıkıyordu. Taehyung'u hafife aldığı için kendine kızmıştı. Ne olursa olsun iyi dövüştü.

"Jimin-ah, iyi misin?" Omega, sert bakışlarını yavaşça alfaya çevirdi. İçinde tuhaf bir sıcaklık ve rahatlama hissi vardı. Yine de kendini salmadı. Kurt halinde arkasını dönmüş yürüyordu. Ama daha ne olduğunu anlamadan Jungkook'un yanından fişek gibi bir şey geçmişti. Ve her şey saniye saniyesine oldu.

Jungkook kurt formuna büründüğü gibi, Jimin'e koşan Tae'nin üstüne atladı. İkili yuvarlanırken, Jimin öylece bakıyordu. Jungkook artık cidden sinirlenmişti. İkisi yuvarlanarak bir sağa bir sola giderken, Taehyung saldırmak için tekrar harekete geçti. Ne olursa olsun yenilmeyi hazmedemiyordu. Jimin ileri atılarak başını Jungkook'un başının altına koydu. Taehyung nereye saldıracağını kestiremiyordu şimdi.

Sürü lideri nihayet ağırlığını ortaya koyarak bağırdığında Taehyung nihayet durmak zorunda kaldı.

"Bu ne alçaklık?! Bir kurt olarak arkadan saldırmayı kendine nasıl layık görürsün?! Kaybedecek daha neyin kaldı?! Bu adiliği açıkla! HEMEN!" Şov değildi. Yenildiyseniz bir kurt gibi kaybedin, kazanırsanız bir kurt gibi kazanın. Eğer düşmanınızın arkasından saldırıyorsanız en büyük eziklik budur. Çünkü bu yüzüne karşı hiçbir şey yapamayacağın anlamına gelir. Büyük bir zayıflıktır.

"Git şifanı gör! Ve bir daha asla gözüme görünme!" İki genç dişi Taehyung'u götürürken, Jungkook ve Jimin insan formuna girmişti. Alfa panikle ellerini omegasının yüzüne yerleştirdi. Nereden baksa her yeri kan içindeydi.

"Çok acıyor mu?"

"Hayır iyiyim. Gerçekten." Jungkook alnını onunkine yaslayıp derin bir iç çekti. Sonra onu kucaklayıp şifacının inine doğru götürdü.

🍃

"Teyze. Ben cidden iyiyim diyorum."

"Sus! Hep öyle dersiniz zaten. Buraya gelen herkes öyle diyor! Al bakayım şunu." Taşın üstünde, sargılar içinde oturan Jimin'e bir kap iğrenç kokulu bir şey vermişti. Yanında duran Jungkook hafifçe eğilip burnunu kıpırdatarak kokladı. Sonra da yüzünü ekşitti. Midesi ağzına gelmişti. Jimin şimdi daha da korkmuş hissediyordu. Çocukları azarlayan çatlak kadın şifacıydı ve bu kadının eline kalmak onu pekte güvende hissettirmiyordu.

"Şeyy çok pardon ama bu şey ne?"

"Ah o sana iyi gelecek bir şey. Donmuş kurbağa özü bile var bu mevsimde zor bulunur."

"K-kurbağa..."

"Evet! Ayrıca sarı kırkayak, çürümüş ceviz ve geyik dölüde var tamamen protein-"

"Ahahah siz anlattıkça daha da cazip geliyor ama ben, almayayım." Şirince gülümseyip kabı kenara koymuş ardından parmağı ile azıcık ittirip yeri boylamasını sağlamıştı. Kadın burun kıvırıp 'zamani gençleri' diye söylene söylene koca kıçıyla beraber çıkmıştı. Bir süre kapı görevi gören sarmaşıkların sallanışı izlediler, taki Jungkook küçüğün elini tutana kadar.

"Kazandın. Yani, bana mahkumsun artık." Omega kaşlarını kaldırıp hafifçe kıkırdadı.

"Tüh. Benim nazımı çekebilir misin ki?"

"Dalga mı geçiyorsun?" Alayla sorması ikisini de güldürürken bir daha yakınlaştılar. Ancak bu Jungkook'un sinirle ayrılması ile son buldu. Hırsla odadan çıkıp biriyle bağıra çağıra konuştu.

"Hayır ihtiyacımız yok! Söyle kimse gelmesin buraya! Uyarmadı deme bak." Sonra hemen geri gelip, ellerini omeganın oturduğu iki yere koyarak ona yaklaştı.

"Evet. Nerde kalmıştık?"

"İnanılmazsın."

"Biri daha bölseydi sinir krizi geçirebilirdim." Jimin kıkırdayıp ne olduğunu anlamadan kendini Jungkook'a yaklaşırken buldu. Kollarını alfanın boynuna dolayıp dudaklarını birleştirdi.

______
Nasılsınız

Jimin'in yaptığı hareket buydu. Bu doğadada var olan bir şeydir.
Dişi, erkeğini korumak için başını onun boynuna siper eder. Böylece karşı taraftaki kurt onun boğazına saldıramaz.
Bir çok kişi bunu korkutuğu için yaptığını düşünsede asıl durum bu değil.
Bu canlılara aşık olmamak elde değil.