Jungkook gülmeye devam ederken Jimin eline geçen her şeyi -bakın her şeyi- alfaya fırlatıyordu. Jungkook gülmekten onu engelleyemiyordu bile.
"YA KES SESİNİ ARTIK!"
"Ji-Jimin. Tanrım lütfen!" Sonunda omegaya sarılıp durmasını sağlamıştı. Jimin debelense bile alfa bırakmadı.
"Bak bu haftadan bahsetmek yok. Asla! Duydun mu?"
"Tamam, omegam nasıl isterse öyle olsun." Jimin burnunu kırıştırıp Jungkook'un yakasıyla oynamaya başlayınca, alfanın kalbi erimişti. Kızgınlık haftasını öyle ya da böyle atlatmışlardı. Jungkook tam anlamıyla daha Jimin'e dokunamasada, tavşanlar gibi tepişecekleri zaman dilimi yakındı.
Gürültü patırtı eşliğinde lider aile içeri girmişti. Seulgi, ikisinin iyi anlaştığına sevinirken ayağı Jimin'in fırlattığı bir çantaya takıldı. Çantanın içinden yeşil kağıtlar düşerken, lider hemen kaşlarını çattı.
"Bu ne Jimin?" Omega, Jungkook'tan ayrılıp yerdeki kağıtlara baktı. Kaşlarını çatmış öylece bakıyordu.
"Resim yaptığını bilmezdim Jungkook."
"Jungkook mu?"
"Evet, bu onun çantası."
"Ahah, şeey... Efendim-"
"Yılanların yanına mı gittin?!" Lider sinirlenirken Jimin ağzını açmış şaşkınlıkla alfasına bakıyordu. Yılanların düzenbaz ve güvenilmez olduğunu herkes bilirdi. Ablası gülmeye başladığında Jimin'de sırttı. Çünkü Jungkook oraya ancak tek bir kişi ile gidebilirdi.
"Ben gidip o salağı getireyim."
🍃
Yalnızca beş dakika sonra iki alfada yeni kulübe inşaatında çalışırken bulmuşlardı kendini. Herhangi bir aileye yeni bir kulübe lazımdı.
Kai, Jungkook'a kalasları veriyor, alfada onları toprağa sabitliyordu. Daha doğrusu çalışıyordu. Liderde bu sırada hem onlara kızıyor hemde söyleniyordu.
"Aptallar! Biri oğlumun en yakın arkadaşı- diğeri daha beter! Sözde oğlumu senin ellerine bırakacağım!"
Jimin endişe ile alfasını izlerken, Seulgi şeker domatesleri ağzına atıp keyif çatıyordu.
"Şu aptalın başının yanmasını öyle çok bekledim ki."
"Hakketti salak... Ama müstakbel nişanlımın suçu ne anlamadım!" Lider alfa yan gözle oğluna baktı. Sonra iki kütüğüde kucaklayıp zavallı alfanın tam kucağına bırakmıştı.
"Yukarı taşı." Jimin dudak büzüp onları izlemeye devam ederken, Seulgi tezarruat yapıyordu.
🍃
"Bi-biraz daha aşağı." Jimin, beline biraz daha bastırırken alfa acıyla inledi. Onun gibi bir vücut için bile hamallık yapmak zordu.
"Babamı durdurmalıydım."
"Hakettim boşver."
"Söylesene onları niye aldın?"
"Şeey..."
"Aslında, boşver. Kai'ın saçma fantezilerini duymak istemiyorum." Jungkook kıkırdayıp omzundaki minik eli tutmuş ve oturduğu yerde ona doğru dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ennemi _JiKook_
FantasíaDoğu ve Kuzey kabileleri bir evlilik ile bağlanmak üzere idi. Jimin ise en değerlisini Doğu kurdunun tekine yem etmişti.