Sabahın kuş cıvıtıları ile omega gözlerini araladı. Gece soğuk geçtiğinden ikiside kurt formunda uyumuştu. Jimin yavaşça gerinerek sivri dişlerle kaplı ağzını açmış ve ayağa kalkıp üzerini silkelemişti. Doğu ormanında kuzeydekinden daha fazla kuş vardı. Cıvıltıları o kadar güzeldi ki, geceye değin dinleyebilirdi. Ama bunun yerine sürüye gitmeyi seçti ve insan formuna büründü.
"Jungkook, hadi kalk." Alfayı şöyle bir süzdü. Sırt üstü yatmış, sağ arka patisi havada ve her yeri yaprakla kaplıydı. Omega kıkırdamadan edemedi. Çok sevimli duruyordu.
"Jungkooook. Kalksana!" Ona ilerleyip ayağı ile dürttü.
"Pişt, aloo?!" Tık gelmeyince nasıl bu kadar derin uyuduğuna hayret etti.
"Pekala, taktik değiştiriyorum."
🍃
"Söylenme artık. Bebek gibisin."¿
"Kafamda kocaman bir şişlik var diyorum! Hayır insan bir öper. Kurdun olsaydı bana şirinlik yapardı. O senden daha sevimli."
"Ne öpeceğim seni be! Kıl yumağı haline dudak mı bastırayım?" Alfanın gülmesi ile Jimin durdu.
"Ne gülüyorsun?"
"Bir dahakine insan formunda uyuyacağım. Öpmen kolay olsun." Jungkook yanından geçip giderken, o bakınmaya devam etti. Yanaklarının kızarması istediği son şey bile değildi.
"Hey, beni de bekle."
Yaklaşık on dakikadır yürüyorlardı ama bir yere vardıkları söylenemezdi.
"Şuradan mıydı... Yok yok burası. Yada bu yol."
"Jungkook, nereye gittiğimizi biliyor musun gerçekten?"
"Elbette. Neden sordun?"
"Çünkü sürekli nereye gittiğini bilmediğini mırıldanıp duruyorsun."
Alfa durunca Jimin'de sırtına çarptı.
"Ben, sesli düşünüyorum. Tamam mı?" Kayboldukları falan yoktu, sadece Jungkook böyle boş boş omegası ile gezinmeyi sevmişti. Ama Jimin aç ve yorgun olduğundan, artık gezmeyi pas geçecekti.
"Sırtıma bin, seni direk götüreceğim." Kurt formuna bürünerek omegaya baktı. Jimin'de itiraz etmemişti zaten. Açlıktan dolayı güçten düşmüştü. İri bir erkek geyiği tek başına gömebilirdi.
Alfanın kızıl kalın kürküne tutunup vücudunu biraz eğdi ve kurt koşmaya başladı. Alfanın kemikli ve yoğun kas kaplı sırtı biraz rahatsız hissettirse de, hoşuna gitmediğini söyleyemezdi. Daha önce kimsenin sırtına binmemişti. Tabi küçükken babasının sırtına binmişti ama bu his çok farklıydı. Ailesi ve Kai dışında ilk defa bir alfaya kendini teslim ediyordu ve şikayetçi değildi.
Jimin değişen tavırlarını sorguluyordu sürekli. Tilki göletinde beraber uluduklarından beri ona bambaşka gözlerle bakıyordu ve elinden inkar etmek dışında bir şey gelmiyordu.
Jungkook bir kütüğün üstünden yüksek bir atlama gerçekleştirdiğinde Jimin'in dudaklarından bir kıkırtı kaçtı ve bu alfanın dikkatini çekmişti. Onu da açlk güldürmek adına daha hızlı koşmuş ve düz patikayı tercih etmek yerine, taşların üzerinden koşup ordan oraya atlamayı seçmişti. Şimdi ise Jimin kahkahalarla gülüyordu. Omega bu hisse bayılmıştı.
Bacaklarını alfanın beline iyice sarıp ellerini bıraktı. İnanılmaz hissediyordu. Bu kurt olup koşmaktan çok farklıydı. Bu hıza bayılmıştı ve dudaklarından bir sevinç çığlığının çıkmasına izin vermişti.
Keyifli bir koşu sonunda Doğu sürüsü şimdi ilerde görünüyordu. Jungkook yavaşça tempoyu azaltmış ve en sonunda durmuştu. Omega sırtından inip hala kurt formundaki Jungkook'a döndü.
"Bu harikaydı! Yani, gerçekten atletiksin! O kayadan sekmeyi nasıl yaptığını bana da göster! Bu çok-" Yükseldiğinin farkına vardığında sustu. Çünkü alfa oturduğu yerden kıyruğunu sallıyor, büyük ve sarı gözleri ile onu çok güzel süzüyordu. Jimin yine utanıp sıkılıp saçmalamak yerine sakinleşip gülümsemiş ve büyük alfanın boynuna sarılmıştı.
"Teşekkür ederim Jungkook-ah." Alfanın sallanan kuyruğu kalp atışları ile birlikte daha da hızlanmıştı. Omegasını mutlu ettiği için, kendini tebrik etti.
_____
Tam 500 kelime uwu
Bu fotoğraflarına bayılıyorum bu arada ;)
Byüü~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ennemi _JiKook_
FantasyDoğu ve Kuzey kabileleri bir evlilik ile bağlanmak üzere idi. Jimin ise en değerlisini Doğu kurdunun tekine yem etmişti.