"O kurdu öldüreceğim!"
"Hayatım biraz sakin ol. Bak Jimin iyi."
"İyi mi? Minik bebeğimin boynu dikiş içinde! O iti bir daha görürsem çok fena-"
"Anne sakin ol lütfen..." Jimin biraz utanç içinde salonda volta atan annesine söylenmişti. Jungkook hemen onun yanında yer alıyor ve aile dramını büyük bir keyifle, ve lider dişi alfa yüzünden de az biraz korkuyla izliyordu. Annesi cidden korkutucuydu. Jimin'in kime çektiğini anlamak pek zor değildi.
"O alçaktan her şeyi beklerim artık. Bir daha bebeğimin arkasından saldırırsa ne olacak?!"
"Merak etme anne. Eğer yine böyle bir alçaklık yapacak olursa, o köpeğe kendi kuyruğunu yedirene kadar rahat etmeyeceğim." Pekala belki biraz ablasıda annesine benziyordu.
"İnce hilal alanında bir kapışmaydı. Doğu topraklarındaydım ve alfa kuralları içinde dövüştük. Yaralarım normal. Ama arkamdan saldırması cezasız kalmayacak. Bu konuda Doğululara güveniyorum."
Babası içtiği suyu yavaşça bardağına geri döktü. Odadaki herkes şaşkınca ona bakıyordu.
"Ne?"
"H-hiç, sadece... Acıkan var mı?" Annesi olayı toparlayıp kızı ile beraber mutfağa ilerledi. Jimin, yanındaki alfaya dönünce ondan bir baş işareti aldı. Ve beraber ayaklanıp dışarı çıktılar.
"Alınma ama, annen beni korkutuyor."
"Biliyorum bazen beni de korkutuyor." İkili gülerken Jimin aniden ciddi ifadesine büründü. Jungkook ne olduğunu anlayıp hemen yandaki bir yaban çiçeğini kopardı ve omegasına uzattı.
"Küs müyüz?"
"Git Jungkook."
"Güzelim gerçekten nişan attım sanıyorlardı."
"Ne nişanı ya?!" Jimin sinirle bağırdığında bir iki göz onlara döndü. Jimin sakinleşip yürümeye devam etti.
"Gıcık herif. Duyuru yapsan ölür müsün?!"
"Özür dilerim cidden." Omega göz devirip yürümeye devam etti. İkisi dün Kuzey topraklarına geri gelmişti. Çünkü Jimin kıskançlıktan başının çatladığını hissediyordu. İnce hilalde Jimin'i korumasına rağmen bazı yarım akıllı alfa dişiler ve omegalar Jungkook'un yalnız olduğunu düşünmüştü. Ve şanslarını Jimin tam oradayken denemeye karar vermişlerdi. Omega yaklaşık üç gün bununla uğraştıktan sonra dayanamayıp hepsini ısırmış ve Jungkook'u da alıp dönmüştü.
"Söylemiyordun da... Uyuzsun."
"Ne yapayım kıskanman hoşuma gitti."
"Ya! Hoşuna giderse gitsin, uyar!"
"Tamam tamam. Küsme bana." Omzuyla omzuna vurunca omega ona şöyle bir baktı. Ardından elindeki çiçeği aldı.
"Hala sana gıcığım." Jungkook gülümseyerek kafasını omzuna koydu bu sefer.
"Jiminiiiee~ Merhamet et~"
"Ya şımarmasana!" O sırada birden Jungkook'un bacağını bir şey ısırmıştı. Alfa inleyerek sağ bacağını kaldırdığında bacağına yapışmış yavru kurda baktı. Jimin kahkahayı basarak yavru kurdu kucağına aldı. Bu minik kuzeniydi ve az ilerdeki kulübede onlara el sallayan teyzesini görebiliyordu. Yavru insan formuna girip abisine sıkıca sarıldı.
"Bak abi!" Jimin gülümsedi. Çok hızlı gelişiyordu. Teyzesine el sallayıp beraber ilerlerken Jungkook geride bırakıldığı için sinir olmuştu. Yavruyu kucağından alıp gıcık bir şekilde güldü.
"Ay ay ay ne şirinsin öyle." İki alfada birbirlerine ciddi bakışlar atarken ikisinin de aklından tek bir şey geçiyordu: Jimin'e dokunma.
"Sende alfasın. Ona bir iki numara öğretebilirsin. Bende o sırada av grubuna uğrayabilirim. En az iki avdır bensizler. Neler yaptıklarına bakmalıyım."
İki alfada başbaşa kalmak istemediği için mızıklamaya başlamışlardı.
"A-ama biz-"
"İyi anlaşacağınıza eminim. Sana güveniyorum." Jungkook'un yanağına bir öpücük kondurduktan sonra ufaklığında başını okşamış ve onlardan ayrılmıştı.
Jungkook kollarının altından tuttuğu çocuğa baktı. İkiside birbirlerine kıstığı gözleri ile baktığında yavru konuştu.
"Benimle iyiy gejin."
"Asıl sen benimle iyi geçin."
__________
Sonraki bölümde yavru ile olan münakaşayı da biraz yazayım mı??
Görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ennemi _JiKook_
FantasíaDoğu ve Kuzey kabileleri bir evlilik ile bağlanmak üzere idi. Jimin ise en değerlisini Doğu kurdunun tekine yem etmişti.