BÖLÜM/6

118 21 32
                                    

Evet bu bölüm birazcık vanaları açıp iki göz iki çeşme olucaz diye düşünüyorum.
Önceliklen kamu spotu gibi olvak ama söylemek istedim.
SİGARA SENİ DEĞİL SEVDİKLERİNİ ÖLDÜRÜR!!!
Ve bölüme geçebiliriz Genel olarak 《İrGa》 var ama başka şhipleride görüzcez mesela nadir göreceğimiz ve sevilmwyen bir şhip olan 《DilĞit》 KEYİFLİ OKUMALAR 💜🌟😍🐼💙😍🐼💙😍🐼💙🌟💜

Tolga İPEKÇİ'nin ağzından;

Çantamı alarak ayaklanacağım sırada Ömer'i  kapıda beni beklerken Gördüm." Biliyor musun ne soracağım?" Ne soracaktı ? Ben hayatımda bu kadar meraklı bir çocuk tanımadım doğrusu.Kaşlarımı havaya kaldırarak soracağı soruyu bekledim."Artık seni hiç sigara içerken görmüyorum? Bıraktıysan çok sevindim Ahbap!" dedi. Ben kafamı  sağlayıp 32 diş sırıtarak, "Bıraktım.Bir ay oldu neredeyse. Biri yardım etti dersek daha iyi olur." *Kendini hiçe sayarakk hemde . . .* diye ekledim içimden...

¤flasback¤

Bu lanet yere niye geldim ki! Diyerek  içimden  Sitem ettim belki de 100. defa. Tabii ki de İrem beni buraya sürüklemişti. Bu kıza hayır demek çok zordu. Hele o gülüşünü de yüzüne ekleyerek bana bakınca; gülüşüne takılı kalan aptal ben ne derse kabul ediyordum işte. . . Neymiş hanımefendi ve arkadaşları piknik yapacakmış! Siz sadece kızlarla yapın Beni niye muhatap ediyorsun ki. O sırada Başar Yiğit ve Tayfun'u görünce rahatladım. Bu kadar kız arasında tek erkek olmak beni korkutuyordu doğrusu. Kızlar örtüyü yere serdi.İrem ve Alda Piknik sepetlerini boşaltır ken Alda'nın ısrarları üzerine Başar'da Ağaca  salıncak kuruyordu. Seher köşede oturmuş telefon konuşması yaparken Dilan kahkaha atarak dizine kafasını koyarak uzanmış Yiğit'e  bir şeyler anlatıyor ve saçları ile oynuyordu. Mangal görevinide Tayfun ve Beril (《TayBer》jsjsjs) almıştı. O sırada İrem koşarak yanıma geldi ve "Ekmek almayı unutmuşuz!" dedi "Gitmişken Bir takım şeyler daha alırız" diye ekleyerek elimden tuttu ve Ormandan çıkarak motoruma doğru yürüdük.

Bir ona  bir de tuttuğu elime bakıyordum. Biz sevgili olalı 2 yıl olacaktı neredeyse. Ama hala temasa geçince bir tuhaf oluyordum. Motora binerken sadece bir kask olduğu için ona verdim ve motoru son hız sürdüm. İrem motorları aşıktı ve onunla ilk randevumuz da motorum sayesinde olmuştu. Otoyolda giderken  bir market bulunca hemen kenara çektim ve  indik. İrem markete girerken ben de motoruma yaslandım ve bir sigara yaktım. Sigaramın sonuna gelmişken İrem elinde poşetlerle marketten çıktı ve yanıma geldi.  Mavi gözlerinde hem korku hem hüzün hem sinir vardı. Tam ne olduğunu soracakken  elindeki poşeti yere bıraktı ve hala yanan sigara mı elimden alıp koluna bastırdı!?!? Benim gözlerim büyürken o gayet sakin bir sesle konuştu ve "Bak Tolga her içtiğin sigarayı vücudumda söndürecek sen eğer , sigara içmeye devam edebilirsin."dedi. Gözümden düşen bir damla yaşa engel olamadım. En son ne zaman ağlamıştım? İlk okulda mı ? Benim yüzümden kendine zarar verdi. Benim Yüzümden.Benim Yüzümden.Aklımdan geçiriyor dum. Ağladığımı saklamaya gerek duymadım ve kafamı kaldırarak gözlerine baktım. Mavi gözleri bana umutla bakıyordu. Yutkundum Ve "Tamam." dedim. Birdenbire bana sarıldı ve o da ağlamaya başladı. Hıçkırıklarını arasında kırılgan sesiyle " Tolga sen kendine zarar verdikçe benim canımdan can gidiyor! Lütfen sevgilim. Bana söz verir misin?" dedi. Kafamı sallayarak ona daha sıkı sarıldım kokusunu içime çekerken onsuz bir dünya ve hayat hayal edemediği mi bir kez daha anladım ve "Söz veriyorum. Ama artık ağlama lütfen, ağlayınca kurbağaya benziyorsun!"dedim acı bir tebessümle...

Kankalar bu kurbağaya benzeme muhabbeti ikisinin arasında bir mevzu . Şöyleki İrem ağlamasın diye öyle söylüyor ama bunun altında derin bir hikaye ve geçmiş var ... belki bir bölüm daha atarım hemen şimdi.

Birde okuyonuz okuyonuz VOTE atmıyonuz . Atın lan vote unutmayın atın!!!!

LİSE DEVRİYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin