LİSE DEVRİYESİ

BÖLÜM/22

Yb geldii. Dırıırırırtırırıırım. Yine yıllar sonra geldi özür dilerim minnaklarım.dnjsksksks. Evet çok uzatmadan bölüme geçelim bakalım.

Keyifli okumalar!🐼💙

******************************

Seher BULUT'un ağzından;

Birden bire omzumda bir el hissetmemle arkama döndüm.

Miraç gelmişti.

Yanıma oturdu ve "Çok bekletmedim öyle değil mi?"diye sordu. Pür dikkat önümüzdeki manzaraya bakıyordu.

Aslında ben beklemiştim ama o tam zamanında gelmişti.Bu yüzden çaktırmadan "Yok. Çok bekletmedin."dedim ve kahvelerden sade olanı ona uzattım.

Bana hafif bir tebessümle bakarak kahveden bir yudum aldı ve öksürmeye başladı.

Daha sonra tek kaşını kaldırdı ve "Seni bekletmediğime emin misin?" Diye sordu tekrardan.

Bu kez biraz daha tereddüt ederek. "Hayır..."dedim.

Miraç'ın daha demin ciddi olan yüzü birden bire attığı kahkahasıyla yer değiştirmişti.

Kahkahalarının arasında "O zaman bu kahveyi buzluktan çıkardın?"diye sormuştu.

İç ses : JETON NERDESİN?!?!

Blink!¡!{ Jeton düşme sesi eheheh :) } çok komiğim he dnsnnsjdksjsjskskksskksksmsm

AHĞ SİKTİR! Kahve onu beklerken soğumuştu!

Utancımdan kızaran yanaklarımı saklamak için başımı sağa çevirdim.

Sol yanağımda bir sıcaklık hissetmemle Miraç'ın sesini duymam bir oldu.

"Seher , gözlerini göstermeyerek bana işkence ettiğinin farkında mısın?"

Göz bebeklerim büyürken kafamı çevirip Miraç'ın Elalarına baktım.

Çok güzellerdi.

Yüz hatlarını inceledim bir süre boyunca. Erkeksi yüz hatlarına sahipti. Ses tonu düzdü ama sıcaktı. Ela gözleri ona büyüleyici bir hava katıyordu. Beni veya başka kızları etkilemek istediğinde dudaklarına yerleştirdiği çapkın gülüşüyle bile mükemmeldi.

"Neden burdayız? Sanırsam beni çok sert bir dille reddetmiştin."
Diyerek gözlerimin içine bakan Miraç'a cevap vermek için yutkundum ve

"Bilmiyorum..."

Güldü.

Gülüşü okulun son ders zilinin çaldığında verdiği mutlulukla aynıydı.

Gülümseyişine karşılık olarak dudağımın kenarını yukarı kıvırdım.

"Bazen konuşmak ister insan. Bazen kendini anlatmak. Ama anlatamaz. Kelimler yetmez diye değil aksine her kelime onu anlatsada insan bazen doğru olanı bulamaz. O yüzden bir şiire bir şarkıya sarılır. Ama ben buraya sarıldım."

Miraç'a baktım. Hiç bir tepki vermiyordu hatta yüzünde kas oynamıyordu.

Bir kaç saniye arkamda bir yere baktıktan sonra yavaşça yaklaştı ve kulağıma doğru fısıldadı.

"Bana sarılır mısın?"

Şuande ne söylediğiyle değil. Söyleyiş tarzıyla ilgileniyordum.
Çok erkeksi bir ses tonuyla konuşmuştu. Aghh odaklansana seni aptal.

"Ne... Ama neden?"

Miraç hala arkamda bir noktaya bakarken "Lütfen..." diyerek bana kedi gibi bakmaya başladı.