Evett sevgili okurlar!! (Bunu yazarken kendimi kandırıyor um sadece 3 kişi okuyor bunu lsjslskkfllfkdkxmmdkösöxös)
Bu bölüm de çok iyi bir kavga ve sıkı bir dostun sizin için ne ler yapabileceğini ayrıca herkezinde son Cümlelerden anlayacağı üzere yeni bir aşk için yani 《SehRaç》ship i için bir umut doğacağını göreceğiz...
Biraz ekşından kimseye zarar gelmez die kavga koydum lffkldlsls.Keyifli okumalar!!İrem KAYA'nın ağzından;
Okula geldiğimde ilk teneffüs zili çalmıştı. "Bir günde erken gel be güzellik!" Bu sesin sahibinin tanıyordum. Ne zaman akıllanacak bu çocuk!? Daha doğrusu Tolga'dan yediği kaçıncı dayaktan sonra akıllanacaktı "Emre gider misin başımdan!?" dedim. Oysa bana kaşlarını kaldırarak "Nedenmiş o?" dedi "Nedeni şu benim ayağım kadarsın ve saçlarını İnek yalamış gibi jöleliyorsun. Ayrıca sevgilim var benim gerizekalı!!" Her zamanki cümlelerimi söylenerek okula girdim .ah bu ders resimdi .Resim sınıfı bodrum katta ydı. Hevesle aşağıya indim. Severek dinlediğim ve uyumadığım tek ders olabilirdi. Resim sınıfına girdiğimde Seher, Beril, Alda ve Dilan'ı fısırtılar ile konuşurken yakaladım. "Siz bensiz dedikodumu yapıyorsunuz!?" diye sitem ederek yanlarına gidip oturdum. Bir yandan da Dialn'ın yani Pandamızın ruh halini inceliyordum. Moralinin dün yüzünden bozuk olmasını hatta okula gelmeyeceğini sanıyordum. Ama Dilan çok güçlü bir kızdı ve bunu herkeze bir kes daha göstermişti. (ehühehe teşekkür ederim bebeqq Kendimi övüyomuş gibi hissettim😂 ) Ben de Dilan'a bir şey soracakken Seher birden bire masadan kalktı ve "Ben. . . tuvalete Evet!Evet! tuvalete gidiyorum!!" diyerek uzaklaştı. Kafamı çevirdiğimde Başarı gördüm. Dilan ve Alda gülmemek için dudaklarını büzerken Beril telefonu ile uğraşıyordu. Daha doğrusu uğraşıyormuş gibi yapıyordu. "Eee... Kaçar gibi nereye gitti bu kız?" dedi ve masaya oturdu Başar. Daha sonra Alda'nın saçlarını eliyle güzelce karıştırdı ve "Böyle daha iyi oldu!" diyerek kahkaha attı. Başar ve Alda yakın arkadaşlar ve Seher'de lisenin ilk gününden beri Başardan hoşlanıyordu. Tabi ben hoşlandığını düşünmüyorum. Bence sadece takıntı yapmıştı.O sırada Alda da saçlarını eliyle düzelterek" Eğer bir daha saçıma dokunursan!! Seni(nefes alıyor) SENİ ÖLDÜRÜRÜM! Tozoğlu!!!" diye tehditler savuruyordu.
Daha sonra masada bir gerginlik sezdim. Kafamı çevirdiğimde Yiğit'i pür dikkat Dilan'a bakar ken gördüm. Dilan'sa telefonla konuşuyordu." Efendim. Evet. Bodrum kattaki sınıftayız Miraç. Sana daha sonra Okulu gezdiririm. Görüşürüz gamzeli çocuk!"dedi ve yüzünde Multi bir sırıtış ile telefonu kapatıp cebine koydu. Tam o sırada karşısında duran Yiğit'i görünce gülümsemesi daha da arttı.Ama bu sefer sahte bir gülüş olduğu belli oluyordu. "Biraz konuşabilir miyiz?"dedi Yiğit çok nazik bir ses tonuyla. Dilanda çok soğuk bir sesle "Konuşacak bir şey yok" dedi ve sırıtmayı keserek ayağa kalktı. Tam gidecekken Yiğit kolundan tuttu ve durdurdu "Özür dilerim!" dedi ve Dilan'a sarıldı Dilan'sa donmuştu. 1-2 saniye sonra kendine geldi ve Yiğit'i ittirdi. Ve bapıra çağıra konuşmaya başladı." Her şey bitti Yiğit!! Sen her şeyi bitirdin!!" dedi.Yiğit bu sefer sinirlenmişti oda Dilan gibi bağırarak "Seni seviyorum!! Tamam mı. Lütfen bir şans daha ver bana?!?!"Dilan gülümsedi ve "Ben de seni seviyor - derin bir nefes aldı-dum." dedi sonra Yiğit sağ tarafındaki sandalyeye tekme attı ve söylene söylene sınıftan çıkmak için arkasını döndü. Arkasını dönmesi ile yüzüne şimşek gibi hızlı bir yumruk yemesi bir oldu. Yumruğun etkisiyle yere düşen Yiğit'e vuran kişiye baktım. Siyah saçlı ela gözlü boylu poslu bir çocuktu...Seher BULUT'un ağzından;
Hızlıca lavaboya kaçıp elimi yüzümü yıkadım ve avuç içlerimi mermere yaslayarak aynadaki yansıma baktım. "Neden bu kadar heyecanlanıyor
sun ki?!?. Oda bir insan! Sorun yok! Sakin ol!!"《İç ses : Bence cennetten düşmüş bir melek ama sen bilirsin tabii...》" Kapa çeneni!!!" diye bağırdım birden bire. Aman Yarabbi... Kendi kendime konuşuyorum. İyice delirdim. Birkaç saniye toparlanmayı bekledim ve sınıfa geri döndüm. Ben kapıdan girer girmez Miraç'ta içeri gülerek girmişti. Gıcık velet!!Daha sonra gülerken parlayan ela gözleri . . . Ah Ne diyorum ben!! Sadece Ela gözleri Dilan'ı ve Yiğit'i gördü ve gözlerinde bir şimşek çaktı.O sırada Yiğit sandalyeye vurup arkasını döndü ve Miraç yumruğunu suratının ortasına geçirdi.Oha!?!?! Yumruğun etkisiyle yere serilen Yiğit'in yakasından tuttu ve "Bugün okuldaki İlk günümdü ve Dilan'a kavga çıkarmayacağıma söz verdim." dedi ve psikopat gibi kahkaha attı."Amaaa şansa bak kavga kendiliğinden çıktı!!"dedi. Ve bir yumruk daha çaktı yüzüne Yiğit de tüm okula yeni gelen bir çocuk tarafından rezil olmayı kaldıramadı ve o da bir yumruk salladı. Miraç'a çok sert vurmuştu. Başka birisi olsa muhtemelen bayılırdı. Ama Miraç'ın yüzü santim bile oynamadı ve kaşından kan akark en "Daha iyisini beklerdim!" diyerek Yiğit'e kafa attı . Yiğit'se bayılmıştı. Bütün herkezin gözü Miraç ' tayken o kimseye bakmadı etraftaki kiöseyi duymadı ve koşarak Dilan'a sarıldı. Yaptığı şey yani arkadaşım dediği insan için yaptığı şey ben etkilemişti. Aklıma bu sabah geldi ve saçma bir şekilde yüzümdeki sırıtışa engel olamadım. Belkide bu çocuğa haksızlık etmişimdir . . .Evet şimdi gelelim diğer bölüme diğer bölüm fulll İrGa olucak!Bu bölüm hakkında ne düşünüyorsun yazmayı unutmayın. Zaten üç kişiyiz bari üçünüz Vote atın ne diyim yani fkkdkskfksk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSE DEVRİYESİ
Novela JuvenilHerşey her zaman yolunda gitmez öyle değil mi ? Acaba bizim kilerin işleri yolunda mı ? Bir birine tutunmaya çalışan. Hayattan beklentisi olmayan insanlar da var. Kör olan gözünün önündekini göremeyenlerde. Sırf popüler olmak adına ismini cismini...