Balo Faciası

10 4 0
                                    


Multimedya Doğa'nın makyajı. Bu arada Allah için bir karakterleri gözden geçirin.

Gözlerimi açtığımda bir yatakta uzanıyordum. Bora etrafta yoktu ve bu beni ilk kez şaşırtmıştı. Geldiğinden beri başımdan ayrılmayan Bora şimdi burada değildi.

"Rahat uyudun mu?" aniden Bora'nın sesini duyunca başımı kaldırmaya çalıştım.

"Başını kaldırma! Daha eterin etkisi tam geçmedi."

"Bana bir şey yapmadığına güvenmek istiyorum." dediğimde bana anlamaz gözlerle baktı.

"Sana zarar vermek isteyecek kadar delirmedim henüz." ona bakınca gözlerindeki ifadeden bugün bana o sakladığı şeyi söyleyeceğini anladım.

"Bora, ne zamandır saklıyorsun bu bilmediğim sırrı?" bilmem der gibi omuz silkti. Ben de üzüntüyle baktım. Ardından bana birkaç parça kıyafet ve eşya bıraktı.

"Telefonun şarjda ve çantada 200 lira var. Giyin ve aşağı gel, seni okula bırakayım." dediğinde başımı salladım. Getirdiği beyaz tişört ve siyah kot pantolonu giydim. Getirdiği çantadan siyah eyeliner ve mat mor rujumu çıkarıp sürdüm. Yanımdaki komidinde düzleştirici vardı. Orada neden olduğunu sorgulamadan alıp fişe taktım. Fişteyken aklıma gelen şeyle gözlerimi büyüttüm. Bora Ceyda'yı aldatıyor olabilir miydi? Bu ihtimalle düzleştiriciyi inceledim. Önceden kullanılmıştı. Benimki beyazdı ve bu pembeydi. Etrafa biraz bakındım ve masada duran tarağı gördüm. Yavaşça ona doğru ilerledim ve tarağı aldım. Tarağı çantama attım. Saçlarımı düzleştirip düzleştirici soğuyunca onu da çantama attım ve kıyafetleri krada bırakıp odadan çıktım. Bora büyük ihtimalle benim rahat olmam için üstüme kendi eşofmanını giydirmişti.

Ayaklarımı sürüyerek aşağı kata indim. Bora giyinmişti ve biriyle mesajlaşırken gülüyordu. Ceyda mı diye merak edip WhatsApp ve İnstagram son görülmelerine baktım. Bora WhatsApp'a girmişti fakat Ceyda'nın son görülmesi dündü. Yanına oturduğumda telefonu aceleyle kapattı ve gülümsedi.

"Aç mısın?"

"Hayır, canım bir şey istemiyor." dedim ona sevimlice gülümseyerek. O da aynı şekilde gülümsedi ve ayağa kalktı.

"Siyah ayakkabıların burada, istersen çıkalım?" dediğinde cevap vermeden kapıya ilerledim. Ayakkabılarımı giydiğim sırada yanındaki desen ilgimi çekmişti.

"Serpent ne?"

"Sana riverdale'yi izletecekmiş Ceyda! Hayranı olmadan önce sembolü bil istedim." dediğinde güldüm ve ayağa kalkıp onun da giymesini bekledim. Ayakkabısını giyip kolunu belime doladı ve beni bahçeye çıkardı.

"Burası neresi Bora?" bana boşver bakışı attı ve okula doğru ilerletmeye başladı. Bir süre sessizce ilerledikten sonra Ceyda yanımıza geldi.

"Selam yavrumsular!" hepimiz selamlaştıktan sonra Ceyda'ya döndüm.

"Erkekler gelmedi mi sonra partiye?" başını hayır anlamında sallafı ve Bora'ya dönüp kollarını beline koydu. Tam önümüzde durduğunda biz de durmak zorunda kaldık.

"Siz neredeydiniz Bora Bey?"

"İşim vardı!" dedi Bora onun gibi kollarını beline koyarken.

"Neymiş o?"

"Sizi koruyordum."

"Neyden?"

"Eve başka erkek gelmediğinden emin oldum sadece!" Ceyda ona inanmış olacak ki onunla benim arama girdi. Ardından bizi de kendiyle ilerletmeye başladı.

Ufuk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin