Multimedya kolye :d
Doğa Derin Görmez
Uzun süredir gözlerimin kapalı olduğunu biliyordum. Gözlerimdeki ağrı ve yankılanan kalp atışlarımın sesi beni korkutmaya ve uyanmak, gözlerimi açmak istememe yetmişti.
"Doktor çağırın!" Hayat'ın heyecanlı sesini duyunca gözlerimi yavaşça araladım. Birçok kişiyi görüyordum. Sadece Ufuk yoktu.
"Sonunda uyandın Doğa'm!" Bora'nın sesiyle gözlerim daha fazla aralandı.
"Ne zamandan beri uyuyorum?" Ceyda elini alnıma koydu.
"İki ya da üç gündür!" dedi. Etrafa bakındığım sırada annem ve Su odaya girdi. Birden ikisi de üzerime atladı. Annem bana sarıldı ve geri çekildi ama Su kucağımda ağlamaya başladı.
"Su ne istiyorsun?" dedim bezmiş bir edayla.
"Ben... Senin hastanede olduğunu bilmiyordum ve... Annem beni bu hafta için Can'a bıraktığında Meriç abiyle Kayra ablanın eve geldikleri zaman da bile sizin sadece abimle küs olduğunuzu ve bu yüzden evden hiç çıkmadığını düşünmemeliydim!" söyledikleri aslında pek şaşırtmamıştı. Eve gittiğimde annem söylemiş olmalıydı.
"Su, ben baygındım! Zaten senin varlığını veya yokluğunu hissedemezdim!" dedim. Su hıçkırıkları yatışınca kalktı ve annemin yanına gitti. O sırada doktor içeri girdi.
"Sonunda uyandın, sana bir soru sormak istiyorum!" dedi doktor. Başımla devam etmesini söylediğimde doktor yatağı dikeltti ve beni dik konuma getirince serumumu kontrol ederken konuşmaya başladı.
"Dün bir kriz geçirdin, o sırada şüphelendiğimiz şeyler var, seni tetikleyen bir şey duyduğunu hatırlıyor musun?" diye sordu serumun akışını ayarlarken.
"Sanki birinin sesini duyduğumu hatırlar gibiyim ama..." dedim düşünürken. Sonra aklıma bir şey geldi.
"Birinin sesini duyduğumu hatırlıyorum, sanki bana keşke birlikte olsaydık tarzında bir şeyler söyledi. Sonrasında kalbimden vücuduma yayılan bir şey hissettim ve titremeye başladım. Sonrası karanlık." lafımı bitirdiğimde doktor durdu ve bana baktı.
"Sana dokundu ya da gerçekten kötü hissettirecek bir şey yaptı mı?" başımı olumsuz anlamda salladım. Doktor serumu değiştirdi ve geçmiş olsunlarını dileyip çıktı. Serum olmayan elimi yanımdaki bardağa uzattığımda kalbime bıçak saplanmış gibi hissettim. Bora gelip elimi tuttu ve ben acıyla kıvranırken elimi indirdi ve bardağa su doldurup bana içirdi.
"Orda yaptığın şey cesurcaydı. Sana çok teşekkür ediyorum kardeşim!" Bora bardağı masaya bıraktı ve başını bana çevirdi.
"Bana kardeşim diyeceğin hiç aklıma gelmezdi!" dedim gözlerine bakarken.
"Ben de alışıyorum!" dedi sıkılır gibi. Gülümsemekle yetindim. Başımı hafifçe çevirdiğimde Sezen ve Çağatay'ı gördüm. Ceyda'ya kısa bir bakış attığımda parmakları ve dudaklarıyla öpüşüyormuş gibi yaptı. Bunun üstüne ani bir tepkiyle ayı gibi öksürmeye başladım. Öksürdükçe her yanım ağırıyordu ama ben hala öksürüyordum.
Sonunda öksürmem bittiğinde elim kalbimin üstündeydi.
"Doktor çağırmamı ister misin?" başımı onaylar anlamda salladım. Kayra koşup doktoru getirdi.
"Dur yavaş, daha yeni uyandın! Henüz kendine gelecek kıvamda değilsin!" doktoru onayladım ve yavaşça geriye doğru yaslandım. Kadın kalbimi tam üstünden ve arkadan vuran kurşunun bıraktığı ize merhem sürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufuk
EspiritualBen sadece çocukluk arkadaşını üç yıl sonunda unutmuş liseli bir kızdım. O geri geldiğinde ne bileyim birine imzalattığım bir kağıtla onun sayesinde elbise giyeceğimi? İkizimi ve babamı ararken onun benim çocukluk arkadaşım ve babamın tamamen bir or...