Gözlerimi hafifçe araladım ve etrafa baktım. Koltukta üç kırmızılı kız dizinin önünde uyumuştuk. Saate baktım.
4mü?
Hemen fırladım ve odama çıkıp siyah şortumla siyah tişörtümü giydim. Ben fırlayınca ibnelerin kafaları birbirine çarpmıştı.
"Lan neden bizi uyandırmadın?" onlara sessizce şeytan sırıtışımı attım ve gözaltı morluklarına karşı kapatıcı sürdüm. Melek valizinden kıyafetlerini çıkardığı sırada Ceyn de dolabımdan kıyafet çıkarıyordu. Melek bebemavisi tişört ve kot şort giymişti. Ceyda da dolabımdan çıkardığı kırmızı şort ve kırmızı tişörtü giydi.
"Bu benim tişörtüm değil mi?"
"Evet." dedim Ceyda'ya. Eline kırmızı rujumu aldı ve dudağına sürdü.
"Ama bu benim."
"Gerizekalı bu Mac marka!"
"İtiraf ettin salak senin paran buna yeter mi?"
"Artık yeter!" dedi ve rujumu çantasına attı. Melek de benim açık pembe rujumu alıp sürdü.
"Hakkaten senin paran buna nasıl yetti Doğa?"
"İndirimdeydi, 100e mi ne düşmüştü." dedim umursamadan.
"Kanka bayağı indirimdeymiş." dedi Ceyda alayla. Ona yanındaki çekmeceyi gösterdim.
"Oha!" dedi Ceyda hepsini göstererek. Çekmecede biraz ruj vardı ve hepsi Mac markaydı. Diğerleri de eyelinerdı.
Bir ruju rastgele elime aldım ve sürdüm. Siyah rujumu almıştım ve büyük ihtimalle kızacaklardı.
"Kanka müdire ağzına sıçacak!" onlara ters bir bakış attım. Eyeliner çekip düzleştiricimi aldım.
"Dalgalı yap şu saçı artık!" ona dik bir bakış attım ve Ceyda'nın elindeki maşamı alıp saçlarımı dalgalandırdım. En son çantama eşyalarımı koydum ve hazırdım. Kızlar da eşyalarını hazırladılar ve para alıp evden çıktık. Yolda ilerlerken Melek telefonla konuşmak için geriden geldi.
"Doğa, neden bu kadar hızlı ona karşı tavır aldın?" kimden bahsettiğini ikimiz de çok iyi biliyorduk.
"Ceyda olay kardeşim olması değil, olay yalan söylemesi. Bu arada açıkladı mı seni kiminle aldattığını?"
"Aldatma değil, babasının bir arkadaşının kızıyla görüşmek zorundaymış. Kız daha yeni İsparta'dan dönmüş."
"Melodi!" Ceyda sözüme karşılık sinirle soludu ve dalgalandırdığımız saçlarını savurdu.
"Değişim zamanı geldi!" güldüm ve arkasına geçtim. Saçlarından birer tutam önde bırakıp atkuyruğu yaptım. Eline de çantasındaki kırmızı eldiveni verdim. Motorcu eldivenimi çıkardım ve onunki gibi fakat siyah olan eldivenimi taktım. Dışarıdan görenin çete zannedeceği bir biçimde ilerlemeye devam ettik. Melek de arkadan geldi ve çantasından çıkardığı eldiveni taktı. Okula geçmeden önce iki buçuk saat vardı. Kafeye geçip oturduk.
"Plan yapalım, birileri üç hafta okula gelemesin!"
"Okulun popüler kötü kızı olmaya ne dersiniz?" ben onayladığımda Ceyda da onayladı. O an yüzüme bir sırıtma yayıldı ve kafeden çıktım. Çantamı orada bırakmıştım ama telefonum yanımdaydı. Hemen yandaki tekele girdim ve birkaç lolipop alıp tekrar geri döndüm. Bana doğru baktıkları sırada elimdekileri fark edip bana doğru it gibi koşmaya başladılar. Ben korkuyla yerime çivilenince üstüme atlayıp birer lolipop aldılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufuk
SpiritualBen sadece çocukluk arkadaşını üç yıl sonunda unutmuş liseli bir kızdım. O geri geldiğinde ne bileyim birine imzalattığım bir kağıtla onun sayesinde elbise giyeceğimi? İkizimi ve babamı ararken onun benim çocukluk arkadaşım ve babamın tamamen bir or...